Kardelen BUĞDAY – ÖZEL HABER
İsrail ve Hamas arasındaki çatışmalar beşinci gününde devam ederken 10 eski bakan “ORTAK BARIŞ ÇAĞRISI- BARIŞA ve SAĞDUYUYA ÇAĞRI” başlığıyla ortak bir bildiri paylaştı. Abdülkadir Ateş, Müslim Doğan, Reşat Doğru, Mehmet Dönen, Hasan Gemici, Ertuğrul Günay, Metin Gürdere, Hakan Tartan, Aydın Tümen ve Bahattin Yücel imzası taşıyan bildiride sağduyu çağrısı yapıldı. “Dünyanın her zaman olduğundan daha çok bugün barış, itidal ve sağduyuya ihtiyacı var” sözüyle başlayan bildiride, “Savaş, felakettir. Sadece milyonlarca insanın yaşamına mal olmakla kalmaz; aynı zamanda bütün toplumların huzur ve refahına ve geleceğine de onulmaz darbeler vurur. Ekonomik sorunlar, eşitsizlikler büyür, acılar çoğalır ve kitleselleşir. İnsanlık ‘dünya savaşı’ korku ve tehlikesiyle yeni gerginliklere, karanlıklara sürüklenir” ifadeleri yer aldı.
Barış vurgusu yapılan bildiride, sivil halka yönelik saldırıların durdurulmasına dikkat çekilerek, “O nedenle, ne adına olursa olsun, her türlü teröre tam bir kararlılıkla karşı olduğumuzu ilan ederken, mazlum halkların özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam olanaklarından yoksun bırakılması planlarına da aynı kararlılıkla karşı çıkıyor ve sorunların barış içinde çözümünün aranmasını önceliyoruz. Çözüm; elbette terörle amasız ve amansız mücadeledir ve aynı zamanda barışın ve sorunları suhuletle çözmenin tüm olanaklarını da hep aramak ve yaşatmaya çalışmaktır. Bu çerçevede, başta İsrail-Filistin olmak üzere her yerde sivil halka yönelik saldırılar bir an önce durdurulmalı, gerginliklerin daha büyük felaketlere yol açmasını önlemek için dünya seferber olmalıdır” denildi. Ülke ve dünya liderlerine barış çağrısı yapan bildiride imzası olan Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, İsrail ve Hamas arasında yaşanan gerilimde Türkiye’nin izlediği politikayı değerlendirdi.
‘Uluslararası güçler körükleyici tavır alıyor, savaşın yayılma ihtimali var’
“Savaşın herkese zararı var. Bölgesel kalmama ihtimali, yayılma ihtimali de var” diyen Ertuğrul Günay, “Uluslararası güçler yatıştırıcı değil, körükleyici tavırlar alıyorlar. Bu çok büyük bir tehlikeli gelişme” diye konuştu.
‘Suriye Savaşı’na dahil olmak büyük bedellere yol açtı’
Türkiye’nin mevcut konumda izlediği politika hakkında görüşlerini paylaşan Ertuğrul Günay, yıllar önce başlayan ‘Suriye Meselesi’ konusunu hatırlatarak, “Türkiye 2000’lerin başında birtakım tartışmalara yol açacak politika hataları yaptı” dedi. 2011’de izlenen politikayı değerlendiren Günay, “Suriye savaşına dahil olarak büyük ölçüde şu anda ekonomik ve toplumsal olarak ağır bedeller ödediğimiz bir noktaya gelmemize yol açtı” dedi. Söz konusu dönemde hükümet üyesi olduğunu söyleyen Ertuğrul Günay, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nu savaşa dahil olunmaması gerektiği konusunda uyardığını söyledi. Yaşanan süreç hakkında konuşan Günay, Erdoğan ve Davutoğlu’nun savaşın 6 ay sürmeyeceğini, ülkeye de herhangi bir zararının olmayacağını söylediklerini belirtti. Günay konu hakkında, “Maalesef ben haklı çıktım. Ama benim haklı çıkmam herhangi bir şey ifade etmiyor. Türkiye ağır bedeller ödedi. Ondan çıkarılan ağır bir dersle sonraki gerginliklerle Türkiye daha yatıştırıcı olmaya çalışıyor” dedi. Ukrayna konusuna değinen Günay, Türkiye’nin en baştan itibaren Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü savunmaya ama hem de aşırı ölçüde taraf olmamaya, iki ülke arasında bir denge politikası götürmeye çalıştığını da ekleyerek bu tutumu doğru bulduğunu belirtti.
Soğukkanlılığımız bozulmamalı
Türkiye’nin son zamanlarda Körfez ülkeleriyle olan ilişkilerini de değerlendiren Ertuğrul Günay; Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri ile ilişkilerin düzelmeye başladığını belirterek, “Bu olumlu bir gelişmeydi. İsrail ile geçmişte neden olduğu da çok belli olmayan büyük gerginlikler yaşamıştık. Son zamanlarda İsrail ile de bir yumuşama iradesi ortaya konulmuştu. İsrail’in bu arada Suudi Arabistan ile de ilişkilerinin geliştiği doğrultusunda bilgilerimiz vardı. Şimdi bu son gelişme, maalesef Ortadoğu’yu tekrar bütün bu iyimser adımları baltalayan bir noktaya taşıdı” dedi. “Türkiye bence şu günlerde Ukrayna meselesinde olduğu gibi itidalli bir tavır sürdürmeye çalışıyor” diyen Günay, “Önümüzdeki günlerde tabii İsrail’in Gazze üzerinde yaptığı bombardıman, saldırılar, oradaki birtakım kitlesel ölümler soğukkanlılığımızı umarım ki bozmaz. Çünkü öyle bir ihtimal de var. Bu savaş uzun sürerse Türkiye’de birtakım güçler Filistin saffında daha yüksek sesli tavır aldıkları için umarım hükümeti bu konuda, bu dengeyi gözeten tavrından uzaklaştırmazlar. Ben şu anki tutumunu Türkiye’nin doğru buluyorum” sözlerini kaydetti.
Türkiye’nin artık mülteci taşıyabilecek kapasitesi yok
Yaşanan savaş nedeniyle bölgeden ülkeye gelen insanlar ve mevcut mülteci sorunu hakkında da konuşan Günay, “Türkiye’nin artık bu saatten sonra ne adım olursa olsun herhangi bir komşu ülkeden veya dünyanın başka bir yerinden bir mülteci taşıyabilecek bir kapasitesi olduğunu düşünmüyorum” dedi.
‘Uluslararası bir plan sinsice uygulanıyor demektir’
Misilleme hareketlerinin önümüzdeki günlerde devam edebileceğini ve çok sayıda insanın bölgeden uzaklaşmak için çeşitli ülkelere sığınacağını söyleyen Günay, Ortadoğu’daki diğer ülkelere de dikkat çekerek, “Gazze’de büyük sorunlar yaşanacak. Bu Hamas’ın saldırısı, arkadan İsrail’in misillemesi… Ama oradan Suriye’ye açılan bir kapı var. Hemen arkada Ürdün var. Hemen arkasında bütün Arap Devletleri, Emirlikleri var. Buradan çıkacak olan Filistinlilerin gideceği çok sayıda ülke var. Hem aynı dili konuşuyorlar hem aynı tarihten geliyorlar. Bence oralara gitmeden Türkiye’ye geliyorlarsa o zaman demografik yapısıyla uluslararası bir plan da sinsice uygulanıyor demektir” sözlerini kaydetti.
‘Cumhurbaşkanlığı seçimleri çok önemli bir eşikti’
Geride bırakılan genel seçimlerin parti yönetimlerine etkisi ve ilerleyen süreçte yaşanacak kurultay ve yerel seçimler hakkında da görüş belirten Ertuğrul Günay, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ülke siyaseti açısından çok önemli bir eşik olduğunun altını çizdi. Günay, “Sayın Erdoğan’ın üçüncü kez aday olması ve kazanması Türkiye için çok önemli bir kırılma noktasıydı” dedi. Seçim süreci ve sonrasında yaşananlar nedeniyle muhalefeti eleştiren Günay son olarak, “Aday belirlemeden kampanyaya kadar bu işin yanlış sürdürüldüğünü söyleyenlerden birisiyim. Ne yazık ki dinletemedik sözümüzü ve buraya geldik. Yerel yönetimlerdeki tartışmayı büyük ölçüde yerel yönetimlerin rantını paylaşma hesabı olarak görüyorum” ifadelerini kullandı.