Kaşif Kozinoğlu, MİT’in dış operasyonlarındaki en etkili isimlerden biriydi. Ancak 2010 yılında yaşanan beklenmedik ölüm, Türkiye'nin istihbarat geçmişinde derin bir yara açtı. Kozinoğlu'nun ölümünün ardındaki gerçekler merak edildi. Peki, Eski MİT Dış Operasyonlar Dairesi Başkanı Kaşif Kozinoğlu kimdir, neden öldü? İşte detaylar...

Kaşif Kozinoğlu: Türk İstihbaratının Gizli Kahramanı

Kaşif Kozinoğlu, Türk Silahlı Kuvvetleri'nde ve Millî İstihbarat Teşkilatı'nda (MİT) önemli görevler üstlenmiş, gizli operasyonlarda yer almış bir isim olarak tanınır. 1 Ağustos 1955'te Trabzon'da dünyaya gelen Kozinoğlu, özellikle Orta Asya, Suriye, Bosna-Hersek ve Afganistan gibi kritik bölgelerde görev alarak Türk istihbaratının gücünü artıran bir liderdi. Ancak ölümünün ardından, özellikle Ergenekon davası ile ilişkili olarak ölümünün şüpheli bulunması, adını tekrar gündeme getirmiştir.

Askeri Kariyer ve MİT’e Geçiş

Kozinoğlu'nun kariyeri, 1976 yılında Kara Harp Okulu’ndan mezun olduktan sonra hızla yükselmeye başlamıştır. 1980 yılında Özel Harp Dairesi’ne katılan Kozinoğlu, burada önemli görevler üstlenmiş ve 1995 yılına kadar Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda Tim Komutanlığı, İstihbarat Subaylığı, İstihbarat Şube Müdürlüğü ve Eğitim Öğretim Grup Komutanlığı gibi kritik pozisyonlarda bulunmuştur. 1995'te kendi isteğiyle emekli olduktan sonra MİT'e katılmış, Orta Asya’dan sorumlu olan bir lider olarak görev yapmıştır. Suriye, Bosna-Hersek ve Afganistan'da gerçekleştirdiği önemli operasyonlar, onu sektörde tanınan bir figür haline getirmiştir.

MİT’teki Yükselişi ve Asya Bölgesi Görevleri

2010 yılında, MİT Müsteşarı Dr. Hakan Fidan’ın talimatıyla, Kaşif Kozinoğlu Asya Bölgesi Başmüşaviri olarak atanmıştır. Bu dönemde, Kozinoğlu'nun görev alanı Orta Asya'nın tamamını kapsıyor, Çin’e kadar uzanan geniş bir coğrafyada istihbarat toplama ve operasyon yönetme sorumluluğu taşıyordu. 2010 yılında Asya Bölge Komutanlığı’ndan geri dönüp, 2011'in başlarında 5 defa yurt dışı görevine gönderildi. Son olarak 9 Mart 2011'de Türkiye'ye döndüğünde, ifadesine başvurulmak üzere Silivri Cezaevi'ne teslim edilmiştir.

Ergenekon Davası ve Şüpheli Ölüm

Kaşif Kozinoğlu, Ergenekon davasında şüpheli bir şekilde tutuklanmış ve dava süreci başlatılmadan önce 13 Kasım 2011'de Silivri Cezaevi’nde rahatsızlanmış, ardından hastaneye kaldırılmıştır. Ancak hastaneye vardığında "ölü" olarak kaydedilmiştir. Otopside, ölümünün kalp krizi nedeniyle olduğu belirtilse de, ailesi ve birçok gözlemci, Kozinoğlu'nun herhangi bir kalp rahatsızlığı bulunmadığını, sürekli spor yapan sağlıklı bir kişi olduğunu vurgulamıştır. Kozinoğlu'nun ölümünün ardından, bazı iddialara göre Silivri Devlet Hastanesi'nde doku örneklerinin çalındığı ve yerine sahte örneklerin bırakıldığı öne sürülmüştür.

FETÖ Bağlantısı ve Gazeteci İthamları

FETÖ'nün, Kozinoğlu'nun ölümüne dair sorumluluk taşıdığına dair çeşitli teoriler ortaya atılmıştır. O dönemde FETÖ’nün medya organlarından bazıları, Kozinoğlu’nun ölümünü "kalp krizi" olarak açıklasa da, şüpheler büyümüştür. Gazeteci Fehmi Koru, Kozinoğlu’nun ölümünün ardından, "Kaşif Kozinoğlu, hapse girebilecek bir tip değildi. Kalbini bilerek zorladı" şeklinde ifadeler kullanarak, ölümün kasıtlı olduğu iddialarını dile getirmiştir. Bu, Kaşif Kozinoğlu'nun ölümünün ardında bir oyun olduğu görüşünü savunanların sayısını artırmıştır.

Kozinoğlu'nun Son Yolu ve Ailesinin Tepkisi

Kaşif Kozinoğlu’nun ölümü, Türk kamuoyunda geniş yankı uyandırmış ve ölümünün ardından yapılan soruşturmalar, hala tam olarak aydınlatılamamıştır. Oğlu Özel Kozinoğlu, babasının kalp rahatsızlığı bulunmadığını ve sağlıklı bir yaşam sürdüğünü belirterek, şüpheli bir ölümün olduğunu ifade etmiştir. Kozinoğlu, 13 Kasım 2011'de Silivri Cezaevi'nde hayatını kaybettikten sonra Ümraniye Kocatepe Mezarlığı’na defnedilmiştir.

FETÖ'nün Etkisi ve MİT İçindeki Rolü

FETÖ'nün Türkiye'deki önemli darbe planları ve operasyonları doğrultusunda, Kaşif Kozinoğlu'nun MİT içindeki pozisyonu nedeniyle pek çok tartışmaya konu olmuştur. Kozinoğlu’nun ölümünden önce, FETÖ’nün CIA bağlantılarının da ortaya çıkması ve Kozinoğlu’nun MİT Müsteşarı olma yolunda olduğu iddiaları, örgüt içinde bir t*hdit algısının oluşmasına yol açmış olabilir. Enver Altaylı gibi isimlerin, Kozinoğlu’nun MİT Müsteşarı olması halinde, Fethullah Gülen ve FETÖ'nün önemli şahsiyetlerine yönelik uyarılar yapması, bu iddiaları pekiştiren başka bir faktördür.

Kaynak: HABER MERKEZİ