BM’nin özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki büyüme ve gelişmeyle ilgilenen birimi UNCTAD’ın, yüksek faiz politikalarının bir kumar olduğunu söyleyerek bunun resesyonu tetikleyeceği konusunda yayınladığı raporun üzerinden iki sene geçti.
2022 ortalarından itibaren IMF ve Dünya Bankası’ndan da peşi sıra yüksek faiz politikalarını eleştiren açıklamalar gelmişti. IMF Direktörü Kristalina Georgieva da artan resesyon ve finansal istikrarsızlık risklerine atıfta bulunmuş, Uluslararası Para Fonu bu yüzden 2023 için küresel büyüme performansını düşük bulmuştu.
COVID-19 salgını sonrası enerji fiyatlarındaki artış, Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ve tüm kıtalardaki iklim felaketleri nedeniyle küresel ekonomiye ilişkin görünüm daha da kötüleşmektedir.
İflaslar, konkordatolar, Dünyanın en büyük ekonomilerinin tümünün - Avrupa, Çin ve ABD - ile birlikte yavaşlaması, bunun da yükselen ve gelişmekte olan ülkelerden gelen ihracat talebini azaltmaktadır. Bununla birlikte yüksek gıda ve enerji fiyatları sert bir şekilde artmaktadır.
Merkez bankalarının yüksek enflasyonu dizginlemek için yaptığı faiz artırımları, küresel resesyon riskini de arttırmaktadır.
IMF ve Dünya Bankası Başkanı, iki kurumun yıllık toplantılarının başlangıcı nedeniyle düzenlenen sanal etkinlikte küresel ekonomiye ilişkin değerlendirmeler, IMF tarafının, yüksek faizlerin resesyonu tetikleyeceğine dair açıklamaları tehdit olarak yer almaktadır...
IMF, Dünya ekonomisinin yaklaşık üçte birinin art arda en az 2 çeyreklik dönemde daralmasını ve 2026 yılına kadar üretim kaybının 4 trilyon dolar olmasını bekliyor.
Türkiye için de yüksek faiz uygulamasının tartışılacağı günler gelmektedir... Yoksa yüksek faiz riskleri devam etmektedir. iflaslar, aşırı sıkılaştırma özellikle inşaat ve tekstil sektörü için tehdit olmaya devam etmektedir.