Güncel

Ferhunde Melikzade olayı nedir? Ferhunde Melikzade kimdir?

Afganistan'da yaşanan bu kan dondurucu Ferhunde Melikzade olayı yeniden medyanın gündeminde. Ferhunde Melikzade'nin trajik hikayesi, adalet arayışında olan birçok insanın yüreklerini sızlatan bir örnektir. Peki, Ferhunde Melikzade olayı nedir? Ferhunde Melikzade kimdir? Detaylar haberimizde...

Abone Ol

Ferhunde Melikzade, toplumda büyük yankı uyandıran bu olayda hayatını kaybeden genç kadının adıdır ve olay, toplumsal değerlerin sorgulanmasına neden olmuştur. Peki, Ferhunde Melikzade olayı nedir? Ferhunde Melikzade kimdir? İşte detaylar...

Ferhunde Melikzade kimdir?

Ferhunde Melikzade (Farkhunda Malikzada olarak da bilinir), 19 Mart 2015'te Afganistan'ın başkenti Kâbil'de trajik bir şekilde linç edilen bir kadındır. 27 yaşındaydı ve dini inançları doğrultusunda öğretmenlik yapmayı planlıyordu. O gün, Kâbil'deki bir türbede muska satan bir kişiyi, İslam'ın bu tür uygulamalara izin vermediği gerekçesiyle uyardı.

Muska satıcısı, Ferhunde'nin Kur'an'ı yaktığını iddia ederek bir kargaşa yarattı. Kalabalık, bu iftiraya inanarak Ferhunde'yi tekmeledi, çatıdan attı, üstünden arabayla geçti ve benzin dökerek yaktı. Olay, sosyal medyada hızla yayıldı ve uluslararası basında büyük yankı uyandırdı.

Ferhunde Melikzade olayı nedir?

Ferhunde Melikzade'nin trajik hikayesi, adalet arayışında olan birçok insanın yüreklerini sızlatan bir örnektir. Mart 2015'te Afganistan'ın başkenti Kâbil'de yaşanan olay, toplumsal ve dini hurafelerle mücadele eden bir kadının trajik sonunu gözler önüne serdi.

Ferhunde, Kâbil'deki bir türbenin önünde muska satan bir kişiyi uyararak, bu tür uygulamaların İslam'ın temel ilkelerine aykırı olduğunu belirtti. Ancak, bu uyarısı, muska satıcısının iftirasıyla trajik bir linç olayına dönüştü. Satıcı, Ferhunde'nin Kur'an yaktığını iddia etti ve bu yalan, kalabalığın öfkesini tetikledi.

Kalabalık, Ferhunde'yi tekmeleyip, çatıdan atarak, üstünden arabayla geçtikten sonra benzin dökerek yaktı. Bu vahşet, sosyal medyada yayıldı ve uluslararası basında geniş yankı buldu. Olayın ardından, 49 kişi tutuklandı ve bazıları idam cezasına çarptırıldı.

Olay sonrası

Ferhunde'nin babası Muhammed Nade, kızının Kur'an-ı Kerim'i yaktığına dair suçlamaların asılsız olduğunu ve bu iddiayı ortaya atan mollanın gözaltına alındığını, yalan söylediğini itiraf ettiğini belirtti. Nade, kızının zihinsel hastalığı nedeniyle bazı imamlardan muska aldığını ve bu muskayı yakmış olabileceğini öne sürdü. Ferhunde'nin Kur'an-ı Kerim hafızı olduğunu ve İlahiyat Fakültesi mezunu olduğunu ifade eden baba, onun asla Kur'an'ı yakmayacağını vurguladı. Ayrıca, soruşturmada Ferhunde'nin Kur'an-ı Kerim'i yaktığına dair herhangi bir kanıt bulunamadığı belirtildi.

Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani, linç olayını kınayarak, konuyla ilgili bir soruşturmanın sürdüğünü açıkladı. 2001'de Taliban'ın devrilmesinden sonra kadınların yasalarla bazı kazanımlar elde etmesine rağmen, ülkede hala birçok bölgede kadınlar saldırılara ve ayrımcılığa maruz kalıyor. 2013'te yayınlanan Birleşmiş Milletler raporuna göre, özellikle kırsal bölgelerde kadına yönelik şiddet genellikle rapor edilmiyor.

Mahkeme süreci

Afganistan'ın başkenti Kabil'de 2015 Mart ayında, Kuran'ı yakma suçlamasıyla linç edilerek öldürülen 28 yaşındaki Farkhunda'nın davasında, koruma görevlerini ihmal ettikleri iddiasıyla 11 polis memuruna birer yıl hapis cezası verildi. Mahkeme, görevlerini yerine getirmediği belirtilen polis memurlarından sekizini ise suçsuz bularak beraat ettirdi.

Afganistan'da temyiz mahkemesi, 2015 Mart ayında Ferhunde Malikzade'nin Kabil'de linç edilmesi olayında idam cezasına çarptırılan dört erkeğin cezalarını değiştirdi. Yerel medyada yer alan bilgilere göre, bu idam cezaları 20'şer yıl hapis cezasına çevrildi. Ayrıca, türbenin bekçisinin de beraat ettiği bildirildi. Bekçi, Ferhunde'ye saldırmaları için kalabalığı kışkırtmakla suçlanıyordu.

Kadın hakları örgütleri, temyiz mahkemesinin kapalı kapılar ardında aldığı bu karara büyük tepki gösterdi. Ferhunde davası için kampanya yürüten Wasjima Frogh, BBC muhabiri David Loyn'a, mahkemenin adaletsizlik örneği oluşturduğunu ve Afgan sisteminin kadınlara yönelik baskılarını gözler önüne serdiğini belirtti. Davada, polislerin de bulunduğu 8 sanık 16 yıl hapis cezasına çarptırılırken, 18 kişi ise suçsuz bulundu.

Ferhunde'nin ölümüne rağmen, bu trajik olayın ardından, Afganistan'da kadın hakları ve toplumsal adalet konusunda bir farkındalık oluştu. Cenaze töreninde Ferhunde'nin tabutunu kadın hakları eylemcileri taşıdı ve bu, toplumda bir değişim ve direnç simgesi haline geldi.

Ferhunde'nin hikayesi, din ve toplum baskısının insan hayatı üzerindeki korkunç etkilerini gösterirken, aynı zamanda adalet ve insan hakları için verilen mücadelenin önemini de vurguluyor.