Fransa'nın Pasifik sularında yer alan özerk bölgesi Yeni Kaledonya, son günlerde şiddet olaylarına sahne oldu ve Paris hükümeti tarafından olağanüstü hal ilan edildi. Bu karar, bölgedeki güvenlik durumunu istikrara kavuşturmayı amaçlayan bir adım olarak nitelendiriliyor.
Fransa Başbakanı Gabriel Attal, son yaşanan şiddet olaylarını değerlendirerek, "Hiçbir şiddete müsamaha gösterilmeyecek" şeklinde açıklama yaptı. Özellikle Yeni Kaledonya'da yaşanan şiddetin son dönemde artması, Paris'in harekete geçmesine neden oldu.
Olağanüstü Hal Tedbirleri ve Kararlar
Şiddet olaylarında güvenlik güçlerine ateş açılması, araçların yakılması ve dükkanların yağmalanması gibi olaylar, bölgede ciddi endişelere yol açtı. Bu durumun üzerine sokağa çıkma yasağı ilan edilirken, halka açık toplantılar yasaklandı ve ana havaalanı kapatıldı.
Fransa'nın denizaşırı topraklarında olağanüstü hal ilan edilmesi son olarak 1985 yılında, yine Yeni Kaledonya'da uygulanmıştı. Ancak son yaşanan şiddet olayları, bu tedbirin yeniden gerekli hale gelmesine sebep oldu.
Olağanüstü hal kapsamında alınan tedbirler arasında, limanlara ve uluslararası havaalanına asker konuşlandırılması ve sosyal medya platformu TikTok'un yasaklanması bulunuyor. Ayrıca, kamu düzenine tehdit oluşturduğu düşünülen kişilerin ev hapsine alınabileceği, arama yapılabileceği, silahlara el konulabileceği ve kuralları ihlal edenlerin hapis cezasına çarptırılabileceği belirtiliyor.
Politik Reformların Yol Açtığı Protestolar
Yeni Kaledonya'daki son olayların arkasında, Paris'teki ulusal mecliste görüşülen ve bölgedeki il seçimlerinde seçmen kitlesini genişletmeyi amaçlayan anayasal reformun protesto edilmesi yatıyor. Bu reform, Fransa'nın anakarasından gelenlere il seçimlerinde oy kullanma hakkı tanıyor ancak buna karşı çıkanlar, bu durumun yerli halkın ağırlığını azaltacağından endişe ediyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un, krizle ilgili kabine düzeyinde ulusal güvenlik görüşmelerine başkanlık etmek üzere Normandiya'ya yapmayı planladığı ziyareti iptal ettiği belirtiliyor. Macron, Yeni Kaledonya'nın Fransa'nın bir parçası olarak kalmaya devam edeceğini vurguladı.
Yeni Kaledonya'da yaşanan şiddet olayları, bölgenin siyasi ve toplumsal dinamiklerinin yanı sıra uluslararası ilişkilerin de göz önünde bulundurulması gereken karmaşık bir konuyu ortaya koymaktadır. Bu çalkantılı dönemde, Fransa'nın bölgeye yönelik politikaları ve alınan tedbirler yakından takip edilmeye devam edilecektir.