Garipname, Türk Edebiyatı dünyasında kendine özgü bir yer edinmiş bir eserdir ve pek çok kişinin kafasını kurcalayan soruları barındırır. Öncelikle, bu eserin kimin tarafından yazıldığı merak edilmektedir. Garipname kimin eseri? ve Garipname nedir özellikleri, hangi şiir türü? Ayrıca, Garipname'nin yazılma amacı ve içerdiği özellikler de okuyucuların dikkatini çeken noktalardır. Hangi şiir türüne ait olduğu da tartışılan konular arasındadır. Bu giriş yazısında, Garipname'nin bu merak edilen yönlerine ışık tutarak, okuyucuları bu eserin büyülü dünyasına davet ediyoruz. İşte detaylar...
Garipname kimin eseri?
Âşık Paşa'nın meşhur 12.000 beyitlik eseri, ahlaki, felsefi, psikolojik ve tasavvufi bir yapıya sahip. Eserde, Türklerin kahramanlık ve Alplik devirlerini yansıtan sosyal varlıkların portresi çizilirken, Türk dilinin saflığı ve zenginliği de öne çıkarılıyor.
1329 yılında kaleme alınan eser, aruz ölçüsüyle yazılmıştır ve 10 bölümden oluşur. Âşık Paşa'nın eseri, o dönemin en önemli Türkçe eserlerinden biri olarak kabul edilir ve Türkçenin en güzel örneklerinden biri olarak değerlendirilir.
Garipnâme, Anadolu'daki tasavvuf anlayışının anlaşılması açısından büyük önem taşır. Temel konusu tasavvuf ve din olan eser, dönemin dini düşüncelerini anlamak için kritik bir kaynaktır.
Âşık Paşa, eserinde Türk dilinin önemine vurgu yaparken, dilin içerdiği mananın da Hakk'ı anlamak için bir anahtar olduğunu ifade eder. Garipnâme, Türk dilinin derinliklerine inerek, Hakk'ı anlamada rehberlik eder.
Garibnâme'den bir örnek
Kamu dilde var idi zabtı üsul
Bunlara düşmüş idi cümle ükul.
Türk diline kimseler bakmaz idi
Türklere herkes könül akmaz idi.
Türk dahi bilmez idi bu yolları
İnce yolu, ol ulu menzilleri
Bu Garibnâme eğer geldi dile
Kim bu dil ehli dahi beni bile.
Yol içinde bir-birini vermeye.
Dile bakıp maniyi hor görmeye.
Ta ki mahrum kalmaya Türkler dahi
Türk dilinde anlayalar ol Hakkı.
Maniyi bir dilde sanmın siz heman,
Cümle diller anı söyler bigüman.
Cümle dilde söylenen ol sözdürür
Cümle gözlerden gören ol gözdürür.