Ekonomi

‘Gıda fiyatları artacak dar gelirli zorlanacak’

Küresel gıda fiyatlarının önümüzdeki yıllarda geçmişe göre daha yüksek olacağını söyleyen İTB Başkanı Işınsu Kestelli, “Böylece aile bütçelerinde gıdaya ayrılan pay çok daha fazla artacak. Bu durum, toplam bütçesinin yüzde 30-40’ından fazlasını gıdaya harcayan az gelişmiş toplumlarda sorunlar yaratacak” dedi

Abone Ol

İzmir Ticaret Borsası (İTB) kasım ayı olağan meclis toplantısı Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer idaresinde gerçekleştirildi. İzQ İnovasyon Merkezi’nde yapılan toplantıda İTB Başkanı Işınsu Kestelli, tarım sektörü ve güncel ekonomik konular hakkında açıklamalarda bulundu. Meclis toplantısına, Tarım ve Orman İl Müdürü Mustafa Şahin, Milli Eğitim İzmir İl Müdürü Dr. Ömer Yahşi ve İŞKUR İl Müdür Yardımcısı Ayla Bozkurt konuk oldu. 

Mali istikrar vurgusu

Meclisin açılışında konuşan İTB Başkanı Işınsu Kestelli, “Ekonomide rasyonel bir düzleme geçişin son aşamalarına gelindiğini belirterek, “Merkez Bankası, faizi yüzde 40’e yükselten son sıkılaştırma kararıyla, dezenflasyon yolunda kararlılığını ortaya koydu. Ekonomi yönetimi, 2024’ün ortasından itibaren enflasyonda gerilemenin başlayacağını öngörüyor. İş dünyası olarak biz, fiyat istikrarını sağlama sürecinde artık mali ve finansal tedbirlerden kalıcı yapısal adımlara geçiş kararlılığını görmeyi arzu ediyoruz. Her kesimin bedel ödediği bir acı ilaç döneminin hızla atlatılması ancak bu siyasi kararlılığa bağlı. Bu konuda yanlışa düşülmeyeceğine dair umudumuz yüksek” dedi.

“Gıda fiyatları artacak”

Dünyadaki gelişmeler ışığında öngörülerini paylaşan Kestelli, “Birincisi, küresel gıda fiyatları önümüzdeki yıllarda geçmişe göre daha yüksek olacak. Bu da aile bütçelerinde gıdaya ayrılan payın çok daha fazla olacağı anlamına geliyor. Bu durumun, toplam gelirinin ortalama yüzde 10-15’ini gıdaya harcayan gelişmiş ülke vatandaşlarını çok etkilemese de toplam bütçesinin yüzde 30-40, hatta daha fazlasını gıdaya harcayan az gelişmiş toplumlarda önemli sorunlar yaratması muhtemel” diye konuştu. Türkiye’de, tarım ve gıda ürünleri açısından arz yönlü veya tedarik açısından sıkıntı yaşanmamasına rağmen, döviz kurundaki artışın ve yüksek enflasyonun neden olduğu ekonomik etkilerden hem üreticilerin hem de tüketicilerin oldukça etkilendiğini dile getiren Kestelli, “Nitekim, FAO Gıda Fiyat Endeksinde son bir yılda yüzde 11 gerileme olurken ülkemizde aynı dönemde Tarım Ürünleri Üretici Fiyat Endeksinde yüzde 65, Gıda ve İçecek Tüketici Fiyat Endeksinde ise yüzde 72 artış yaşandı. Dolayısıyla dünyanın önemli tarım ülkelerinden birisi olan ülkemizde enflasyon, döviz kuru ve faiz gibi fiyatları doğrudan etkileyen makro ekonomik büyüklüklerdeki olumlu gelişmelerin öncelikli konularımız olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır. Açıklanan Orta Vadeli Programın da önümüzdeki üç yılda bu dengeleri kurmak üzere iyi düşünülmüş ve planlanmış program olduğunu ifade edebiliriz. Ne var ki bu geçiş sürecinin sancılı olacağı da aşikâr” ifadelerini kullandı

“İzmir, üretimde başarılı”

İzmir’de 150 binden fazla ailenin tarımla uğraştığını, 165 farklı bitkisel ürün yetiştirildiğinin bilgisini veren Kestelli, “İşlenebilir tarım arazi varlığımız yaklaşık 350 bin hektar olup; ülkemizin toplam işlenebilir arazi varlığından aldığı pay yaklaşık yüzde 1,5 seviyelerinde. Arazi varlığımız oransal olarak düşük görünse de topla tarımsal üretim değerinden aldığımız pay yüzde 4 seviyelerinde. Bu da İzmir çiftçisinin ülkemiz ortalamasının çok üstünde bir verim ile üretim yapabildiğinin ve kıymetli ürünler ürettiğinin bir göstergesidir. İzmir, tarımsal ürünlerin ticareti açısından da çok önemli bir şehir. 2022 yılında toplam tarım ürünleri ihracatımız 3,3 milyar dolar. Şehrimizin toplam ihracatında tarımsal ürünlerin payı yaklaşık yüzde 24, ülkemizin toplam tarımsal ürünler ihracatında İzmir olarak payımız ise yüzde 13. Üretim ve ihracat açısından diğer şehirlerimize göre başarılı olduğumuzu söylemek mümkün. Ama bu durum hedeflerimize ulaştığımız ya da daha iyi noktalara gelemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Hepimiz biliyoruz ki, başta üretimde verimlilik olmak üzere, gıda işleme ve depolamadan israf ve kayıpların azaltılmasına, daha etkin iç ve dış ticaretten katma değerin arttırılmasına kadar yapacak çok işimiz bulunuyor. Üstelik, şehrimizde tüm bu alanlarda yaşanacak her iyileşmenin, bugüne kadar olduğu gibi ülkemiz için de iyi bir örnek oluşturacağının farkındayız” dedi.