Bakır, modern endüstrinin temel hammaddelerinden biri olarak kritik bir öneme sahip ve giderek daha değerli hale geliyor. Ancak, bakır fiyatlarını etkileyen birçok değişken bulunmaktadır. 1 ton bakır ne kadar? Bakıra talep neden artıyor? Bu yazıda, 1 ton bakırın güncel fiyatını belirleyen faktörlerin yanı sıra gelecekteki potansiyel değer artışını değerlendireceğiz.

1 ton bakır ne kadar?

Dijitalleşme günümüzün en kritik konularından biri olarak öne çıkıyor ve dijital iş dünyasının varlığı bakır gibi bir hammaddeye dayanıyor. Ancak, dünya genelinde yeterli bakır bulunmaması, fiyatların artmasına neden oluyor.

Bakır fiyatları, geçmişte istikrarlı seyreden bir trend gösteriyordu ve yatırımcılar için pek çekici değildi. Ancak son zamanlarda durum değişmeye başladı. Nisan ayından bu yana, bir ton bakırın fiyatı 10 bin dolara kadar yükseldi. Bu artışın temelinde, küresel ekonomik büyüme ivme kaybederken, bakır talebinin artması yatıyor.

Londra Metal Borsası'nda bakırın ton başına fiyatı 1 Mayıs'ta 10.033,5 dolara yükselerek Nisan 2022'den bu yana en yüksek seviyeye ulaştı. Bakırın fiyatı bir yıl önce, yani Mayıs 2023'te ton başına sadece 8.600 dolardı.

Bakıra talep neden artıyor?

Bakıra olan talebin artmasının arkasında, fosil yakıt temelli enerji üretimini azaltma çabaları yatıyor. Bakır, özellikle elektrik iletkenliği gibi fiziksel özellikleri nedeniyle enerji dönüşümünün kilit hammaddelerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Gelecekte fosil yakıtlardan kaçınılması hedeflendiğinde, bugüne kadar kullanılan toplam bakır miktarına ihtiyaç duyulacağı tahmin ediliyor.

Bakır fiyatlarındaki bu artış, ekonominin karbondioksit emisyonlarını azaltma çabalarıyla da bağlantılı. Bakır, neredeyse her sektörde kullanıldığı için ekonomik bir gösterge haline gelmiş durumda.

Talebin artmasına karşın, arzda durağanlık hatta düşüş gözleniyor, bu da fiyatları daha da yükseltiyor. Bakırın uzun vadeli fiyat trendi hakkında belirsizlikler olsa da, vadeli piyasalardaki göstergeler fiyatların yükseleceğini işaret ediyor.

Bakır talebindeki artışın karşılanması için yeni maden ocaklarına olan ihtiyaç ortada dururken, bu ocakların açılması çevresel kaygılarla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Özellikle bakır madenciliğinin çevresel etkileri nedeniyle, yeni maden ocaklarının açılması toplumsal dirençle karşılaşabiliyor.

Almanya gibi ülkelerde, yeraltı kaynaklarının var olduğu ancak bakır gibi hammaddelerin çıkarılmasının ekonomik olmadığı durumlar sıkça görülüyor. Bu nedenle, ülkelerin bakır gibi hammaddeler için dışa bağımlı olduğu görülüyor.

Kaynak: Haber Merkezi