Dünya’nın dört bir yanından Mekke-i Mükerreme’ye gelen hacı adayları, menasiklerini tamamlayıp hacı unvanını aldıktan sonra, 5-7 saatlik bir otobüs veya tren yolculuğuyla Medine-i Münevvere'ye ulaşıyor. Eşyalarını otellerine bırakan hacılar, hemen Mescid-i Nebevi’de namaz kılmaya koşuyorlar. Günlük olarak Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) kabrini selamlayan hacılar, Nusuk uygulaması üzerinden randevu alarak Ravza-i Mutahhara’yı (Cennet Bahçesi) ziyaret ediyorlar.
Baki Kabristanı karşısında plastik bölmelerle oluşturulan padoklardan tek sıra halinde geçen hacılar, kafileleriyle birlikte Cennet Bahçesi olarak bilinen alana giriyor. Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) namaz kıldırdığı minber ile Hazreti Aişe validemizin (radıyallahu anha) odasının bulunduğu Ravza-i Mutahhara'ya alınan ziyaretçiler, burada namaz kılıp dualar ediyorlar.
Grup olarak randevu alınabildiği gibi cep telefonlarındaki uygulama üzerinden bireysel olarak da randevu alınabiliyor. Ancak hac vizesi olan ziyaretçilerin bu ziyareti sadece bir defa gerçekleştirme imkanı bulunuyor. Diğer vizelerle gelenler ise cennet bahçesine girebilmek için farklı yollar deniyorlar. Yoğunluk nedeniyle bazen üç gün boyunca randevu alınamayabiliyor. Medine'de kalma süresi genellikle üç gün olarak planlanıyor.
Peygamber Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem), "Kabrim ile minberim arası cennet bahçelerinden bir bahçedir" hadis-i şerifi mucibince, Ravza-i Mutahhara yoğun ilgi görüyor. Her ekibe 15 dakikalık bir süre veren görevliler, ikinci grubu almadan önce alanı boşaltıyorlar. Türk hacıları ise bu alanda bol bol tövbe istiğfar edip namaz kılarak dua ediyorlar. Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem), Hazreti Ebubekir (radıyallahu anh) ve Hazreti Ömer’in (radıyallahu anh) kabirleri önünden geçen hacılar, güçlü bir hissiyat ile Mescid-i Nebevi'den ayrılıyorlar.
Cennet bahçesine tekrar girebilmek için bazı gruplar Mekke’den yola çıkarken randevu almaya çalışıyor. Diyanet görevlileri ve acente rehberleri de bu süreçte yardımcı oluyorlar. İkinci kez Ravza-i Mutahhara’ya girebilmek ise nasip meselesi olarak değerlendiriliyor. Peygamber Efendimizin (sallallâhu aleyhi ve sellem) "Kim benim minberim ve ravzam arasını ziyaret ederse, cennettedir" hadisi, Müslümanların bu alanda namaz kılıp dua etmelerinin önemini vurguluyor.
