Yazın son aylarına girerken, Hakkâri'nin saklı güzellikleri meraklılarını bekliyor. Türkiye'nin en doğusunda yer alan bu eşsiz il, doğaseverler ve maceraperestler için bir cennet niteliğinde. Ağustos ayında Hakkâri'ye yapılacak bir seyahatte mutlaka görülmesi gereken 10 yeri arayan gezginler, hangi rotalara öncelik vermeli? İşte, Hakkâri'de Ağustos ayında gidilmesi gereken 10 yer...
Hakkâri'de Ağustos ayında gidilmesi gereken 10 yer
1.Hakkari Kilim Müzesi
Hakkari Kilim Müzesi, Anadolu'nun derinliklerinden gelen bir zanaatı ve kültürü gözler önüne seriyor. 2008 yılında ziyarete açılan bu müze, Hakkari'nin Cumhuriyet Caddesi’nde bulunuyor. Müze, Hakkari'nin yöresine özgü el sanatlarını sergileyerek, 170 kadının emeğiyle dokunmuş kilimleri ziyaretçilerine sunuyor. Bu atölyelerde üretilen kilimlere hem hayran kalabilir hem de dileyenler bu eşsiz eserleri satın alabilirler.
Müzenin önemi sadece sergilenen kilimlerle sınırlı değil; aynı zamanda yöresel kültürün korunması ve yaşatılmasına katkı sağlayan bir proje olarak da dikkat çekiyor. Hakkari'nin zengin el sanatlarını ve kültürel değerlerini gelecek nesillere aktarmayı amaçlayan müze, kilimlerin satışıyla hem bu el emeğinin geniş kitlelere ulaşmasını sağlıyor hem de projenin sürdürülebilirliğini destekliyor.
2.Cennet Cehennem Vadileri
Hakkari'nin büyüleyici doğa harikalarından biri olan Cennet Cehennem Vadileri, Cilo Dağları'nın eteklerinde, 3500 metre rakımda yer alıyor. Hakkari merkeze yaklaşık 45 kilometre mesafede bulunan bu vadiler, ismi gibi zıtlıkların büyüleyici bir karışımını sunuyor. Bir yanda dev buzullar, diğer yanda rengarenk çiçekler, doğaseverleri adeta başka bir dünyaya taşıyor.
Vadilerde dört mevsimin aynı anda yaşanabilmesi, doğa tutkunları için eşsiz bir deneyim sunuyor. Dağ sporları, doğa yürüyüşleri ve kaya tırmanışı gibi aktiviteler için ideal bir alan olan Cennet Vadisi, çiçeklerin açtığı ve yemyeşil doğanın hâkim olduğu bir cennet gibidir. Cehennem Vadisi ise, devasa buzullarıyla doğanın sert yüzünü gözler önüne seriyor.
3.Mergan Vadisi
Mergan Vadisi, doğaseverler ve macera arayanlar için bir cennet niteliğinde. Yemyeşil ormanlar, berrak sular ve etkileyici dağ manzaraları ile çevrili bu vadi, Hakkari'nin eşsiz doğasını keşfetmek isteyenler için mükemmel bir kaçış noktası sunuyor. Yürüyüş patikaları, piknik alanları ve kamp yerleri ile dolu olan vadi, şehrin gürültüsünden ve kalabalığından uzaklaşmak isteyenler için ideal.
Vadide yer alan çeşitli bitki ve hayvan türleri, biyolojik çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Endemik bitkiler ve nadir kuş türleriyle dolu bu doğa harikası, her mevsim farklı bir güzellik sunuyor. İlkbahar ve yaz aylarında çiçeklerin açtığı, sonbaharda sarı ve kırmızı tonlarının hâkim olduğu, kışın ise beyaz örtüyle kaplandığı bu vadi, fotoğrafçılar için de harika manzaralar sunuyor.
4.Şemdinli Taş Köprü
Şemdinli Taş Köprü, Hakkari'nin tarihini yansıtan önemli bir yapıdır. Nehri (Bağlar) köyü yakınlarında, Şemdinli Çayı üzerinde yer alan bu köprü, 1898 yılında Şeyh Muhammed Sıddık tarafından inşa edilmiştir. Kuzey-güney yönünde uzanan köprü, yüksek dağların arasında derin bir vadide yer alır. 21 metre uzunluğunda ve 11 metre yüksekliğinde olan köprünün her iki ayağı da kayalıklara oturur.
Şemdinli Taş Köprü, sadece bir yapı olmanın ötesinde, geçmişin anılarına dokunan bir eser olarak da öne çıkıyor. Tarihsel ve mimari önemiyle, ziyaretçileri büyüleyen bu köprünün üzerinden geçerken, o dönemin insanlarının ayak seslerini hayal etmek mümkün.
5.Nasturi Kilisesi
Nasturi Kilisesi, Hakkari'nin farklı kültürlerini yansıtan önemli bir tarihi yapıdır. Hakkari'nin merkez ilçesinde yer alan bu kilise, kayaların oyulmasıyla inşa edilmiş olup, mimari açıdan oldukça dikkat çekicidir. Nasturi halkı için ibadet yeri olan bu kilise, Hakkari'nin kültürel ve tarihi zenginliğini temsil ediyor. Günümüzde bakımsız durumda olsa da, kilisenin tarihi ve kültürel değeri, ona olan ilgiyi artırıyor.
6.Meydan Medresesi
Meydan Medresesi, Anadolu'nun Selçuklu döneminden itibaren gelen avlulu medrese geleneğinin bir devamıdır. 18. yüzyıl başlarında İzzeddin oğlu İbrahim Bey tarafından inşa edilen bu yapı, Hakkari şehir merkezinde yer alır. Düzgün kesme taşlarla inşa edilmiş ve iki katlı olan medrese, tarihi ve mimari açıdan önemli bir örnektir. Özellikle giriş kapısı ve avlusu, Selçuklu mimarisinin zarafetini yansıtır.
7.Merga Bütan Kayak Merkezi
Merga Bütan Kayak Merkezi, Hakkari'nin kış turizmi açısından önemli bir noktasıdır. Şehir merkezine 12 km mesafede yer alan bu merkez, amatör ve profesyonel kayakçılar için ideal bir yerdir. Kar kalınlığının yaklaşık 4 metreye ulaştığı merkez, suni kara ihtiyaç duymaz. 2800 metre rakımda bulunan ve 3,5 kilometre uzunluğundaki pist, kış sporları severler için mükemmel bir deneyim sunar.
8.Uludoruk
Uludoruk, Türkiye’nin ikinci en yüksek zirvesine sahip bir dağdır ve aynı zamanda ülkenin en büyük vadi buzulu olan İzbırak Buzulu’na ev sahipliği yapar. Zirveye ulaşıldığında karla kaplı zirveler ve buzulların muhteşem manzarası ziyaretçileri karşılar. Küresel iklim değişikliği nedeniyle buzulun alanı azalmakta olsa da, bu eşsiz doğa harikasını görmek için hâlâ fırsatlar var. Uludoruk, aynı zamanda tarihi ve kültürel bir öneme sahiptir ve bölgeye özgü birçok efsane ve hikâyeye ilham kaynağı olmuştur.
9.Mar Şalita Manastırı
Mar Şalita Manastırı, Hakkari'nin gizli kalmış hazinelerinden biridir. Kırıkdağ Vadisi'nin batı yamacında, ulaşılması zor bir noktada yer alan bu manastır, kaya oyuğu içine inşa edilmiştir. Sarp arazi yapısı ve manastırın mimarisi, ziyaretçilerine Sümela Manastırı'nı anımsatır. Üç katlı yapısı ve kaya oyma kilisesiyle bu manastır, tarihi ve mimari açıdan büyük bir öneme sahiptir.
10.Cilo ve Sat Dağları Millî Parkı
Cilo ve Sat Dağları Millî Parkı, 2020 yılında Türkiye’nin 45. millî parkı olarak ilan edilmiştir ve 27 bin 500 hektarlık bir alanı kapsar. Bu park, Hakkari'nin Merkez, Şemdinli ve Yüksekova ilçeleri sınırlarında yer alır. Türkiye’nin en yüksek zirvelerinden biri olan Uludoruk ve bölgenin en büyük vadi buzulu olan İzbırak Buzulu gibi doğal güzellikler, bu parkın önemli özelliklerindendir. Ayrıca, parkta yer alan derin buzul vadiler ve morenler, buzullaşmanın etkilerini günümüze taşır.