Yaşam

Hangi peygamberlerin eşleri kendilerine iman etmemiştir?

Tarih boyunca birçok peygamber, yalnızca topluluklarına değil, aynı zamanda ailelerine de rehberlik etmiştir. Ancak bazı peygamberlerin eşleri, iman etmeyen kişiler olarak tarihe geçmiştir. Bu durum, hem dini hem de tarihsel perspektiften incelenmesi gereken bir konu oluşturuyor. Neden bazı peygamberlerin eşleri, eşlerinin getirdiği ilahi mesajı kabul etmemiştir? Hangi peygamberlerin eşleri kendilerine iman etmemiştir? Detaylar haberimizde...

Abone Ol

Peygamberlerin hayatları, hem kişisel hem de toplumsal açıdan büyük bir önem taşır. Ancak bazı peygamberlerin eşlerinin iman etmemiş olması, bu kişisel öykülerin derinliklerinde ilginç dini bir tartışma konusudur. Peki, Hangi peygamberlerin eşleri kendilerine iman etmemiştir? İşte detaylar...

Hangi peygamberlerin eşleri kendilerine iman etmemiştir?

Allah, Kuran'da imanlarının derinliği ve ahlaklarının güzelliğiyle örnek teşkil eden kadınların yanı sıra, inkâr eden ve bu yüzden cehennemle karşılaşacak kadınlar hakkında da bilgi vermiştir. Özellikle, Kuran’da vurgulanan iki kadın, her ikisinin de peygamberlerin eşleri olması nedeniyle dikkat çekmektedir.

Peygamberler, Allah’ın seçkin kıldığı, elçilikle şereflendirdiği ve bilgi ile beden güçlerini artırdığı üstün insanlardır. Bu yüzden Hz. Nuh ve Hz. Lut’un eşleri, peygamberlerin samimi kişiliklerine, güzel ahlaklarına, hikmetli sözlerine ve akılcı kararlarına her zaman şahit olmuş olmalarına rağmen, iman etmemişlerdir. Bu durum, tüm müminler için önemli bir ibret örneği olmalıdır. Kuran'da, Hz. Nuh’un ve Hz. Lut’un eşleri hakkında şu bilgiler yer almaktadır:

Allah, inkâr edenlere Nuh’un ve Lut’un eşlerini örnek gösterir. İkisi de, salih olan iki peygamberin eşleriydi, ama onlara ihanet ettiler. Bu yüzden, (kocaları) onlara Allah’tan gelen hiçbir şeyle yarar sağlamadılar. İkisine de: "Ateşe, diğer girenlerle birlikte girin" denildi. (Tahrim Suresi, 10)

Bu kadınlar, Allah’ın seçkin kullarıyla evli olmalarına rağmen, bu yakınlık, samimiyetsizlikleri nedeniyle onlara hiçbir yarar sağlamamıştır. Tam tersine, Allah’ın azabıyla karşılaşmış ve aşağılanmışlardır. Allah, Neml Suresi’nde Hz. Lut’un karısının, Hz. Lut’a iman etmeyen kavmiyle birlikte nasıl helak olduğunu şöyle bildirir:

Kavminin cevabı: “Lut ailesini şehrinizden çıkarın. Onlar temiz kalmak isteyen insanlarmış” demekten başka bir şey olmadı. Biz de, onu ve ailesini kurtardık, yalnızca karısı hariç; onu geride (azab içinde kalanlar arasında) bıraktık. Ve üzerine bir yağmur yağdırdık. Uyarılanların yağmuru ne kötüdür. (Neml Suresi, 56-58)

Ve: “Gerçek şu ki, Biz bu ülkenin halkını yıkıma uğratacağız. Çünkü onların halkı zalim oldular.” Dediklerinde: “Onun içinde Lut da var mı?” dediler. “Onun içinde kimin olduğunu Biz daha iyi biliriz. Kendi karısı dışında, onu ve ailesini kesinlikle kurtaracağız. O, arkada kalacak olanlardandır” dediler. Elçilerimiz Lut’a geldiklerinde, bu durumdan ötürü içi daraldı ve kötüleşti. Dediler ki: “Korkma ve hüzne kapılma. Karın dışında, seni ve aileni kesinlikle kurtaracağız. O ise, arkada kalacaktır. Şüphesiz Biz, fasıklık yapmaları nedeniyle, bu ülke halkının üstüne gökten iğrenç bir azap indireceğiz.” (Ankebut Suresi, 31-34)

Bu kadınlar, dünya hayatında peygamberlerin eşleri olma gibi büyük bir şansa sahip olmasına rağmen, bu fırsatı değerlendirip Allah’ın rızasını kazanamadılar. Bu yüzden Allah’ın azabıyla karşılaştılar ve hor görüldüler.

Kur’an’da inkarcı kadınlardan sadece birkaçına isim verilmiştir. Bu kadınlar şunlardır:

Kur’an Öncesi İnkarcı Kadınlar:

  • Hz. Nuh’un Hanımı: Peygamber kocasına rağmen inkâr eden kadın.
  • Hz. Lut’un Hanımı: Peygamber kocasına rağmen inkâr eden kadın.

Kur’an bu kadınları, Tahrim Suresi’nde (66/10) inançsız peygamber eşleri olarak anmıştır. Her ikisi de salih peygamber kocalarına rağmen inanmamış ve küfürde ısrar etmişlerdir. Peygamber eşleri olmaları onlara hiçbir fayda sağlamamış, sonuçta her ikisi de helak olmuştur. Nuh’un hanımı tufanda, Lut’un hanımı ise yok edilen şehirde kahrolmuştur. Bu hikayeler, salih insanların yakınları olmanın kişinin kurtulmasına yetmeyeceği, asıl önemli olanın Allah’a gerçek anlamda kul olmak olduğu mesajını vermektedir.

Kur’an Sonrası İnkarcı Kadınlar:

  • Ebû Leheb’in Hanımı: Tevhidi, Kur’an’ı ve Peygamberi düşmanlıkla hedef alan kadın.

Ebû Leheb’in eşi Ümmü Cemil, kocasıyla birlikte İslam’a düşmanlık yapmış, Peygamberimize hakaretler ve eziyetlerde bulunmuştur. Bu yüzden Allah, onu Kuran’da boynunda ip bağlarıyla odun taşıyan biri olarak anmıştır. Bu durum, onu hem bu dünyada küçültmüş hem de ahirette rezil edecektir.