Bazı insanlar ardı ardına defalarca hapşırarak rahatsızlık hissedebilir. Bu duruma 'hapşırma nöbeti' adı veriliyor. Hapşırma nöbetleri genellikle alerjenler, soğuk algınlığı veya tahriş edici maddelerle tetiklenebilir.  Peki detaylıca bakıldığında Hapşırma nöbeti nedir? Hapşırma nöbeti neden olur? İşte detaylar...

Hapşırma nöbeti nedir?

Hapşırma nöbeti, kısa süre içinde peş peşe birçok kez hapşırma durumudur ve genellikle alerjenler (polenler, toz akarları, hayvan tüyleri), üst solunum yolu enfeksiyonları (soğuk algınlığı, grip), çevresel tahriş ediciler (toz, duman, kimyasal buharlar), parlak ışığa maruz kalma, soğuk hava ya da ani sıcaklık değişiklikleri ve baharatlı yiyecekler gibi faktörlerle ortaya çıkar. Hapşırma nöbetleri genellikle zararsız olsa da, sık tekrarlıyorsa altta yatan bir alerji veya başka bir sağlık sorunu olup olmadığını anlamak için doktorla görüşmek önemlidir.

Alerjik rinit, sık hapşırma, burun tıkanıklığı veya akıntısı, öksürük ve gözlerde yaşarma gibi belirtilerle kendini gösterir ve bu durum mevsimsel grip veya nezleyle karıştırılmamalıdır. Alerjik riniti önemsememek, ilerleyen dönemde astım gibi daha ciddi solunum rahatsızlıklarına yol açabilir.

Bağışıklık sistemi, enfeksiyonlara ve dış çevredeki zararlı maddelere karşı bizi korur. Vücudumuzun bu maddelere karşı koruma sağlayan bariyerleri (cilt, burun, ağız mukozası vb.) vardır. Alerjik durumlarda ise zararlı olmayan maddeler bu bariyerler tarafından tehdit olarak algılanmaz ve vücuda alınır. Bu durum, vücutta kaşıntı, kızarıklık, gözlerde yaşarma, burun tıkanıklığı, burun akıntısı, öksürük, hapşırık ve nefes darlığı gibi belirtilere yol açar. Alerjinin belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterebilir ve bu durum bireyler için rahatsız edici olabilir. Fiziksel uyaranlar ve stres gibi faktörler, bağışıklık sistemini zayıflatarak alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir.

Hapşırma nöbeti neden olur?

Alerji türleri yaşa bağlı olarak farklılık gösterebilir. Bebeklik ve çocukluk döneminde besin alerjileri ve hassas cilt sorunları yaygınken, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde ise alerjik rinit ve alerjik astım daha yaygındır. Alerjilerin tek bir nedeni yoktur; genetik yatkınlık, alerjen maddelerle erken karşılaşma, sigara kullanımı ve hava kirliliği gibi faktörler alerji gelişiminde önemli rol oynar.

Alerjik hastalıkların şiddeti ve seyri bireyseldir, kişiden kişiye değişir ve birçok faktör tarafından etkilenir. Stres ve sigara dumanı gibi etmenler, alerjik reaksiyonların ortaya çıkmasını kolaylaştırabilir. Anne ve babasında alerji olan çocukların alerjik olma olasılığı diğer çocuklara göre %60 daha fazladır. Bu durumda, koruyucu önlemler alarak çocukların alerjik olma riskini azaltmak mümkündür. Bu önlemler arasında, hamilelik sırasında sigaradan uzak durmak, evdeki nem oranını azaltmak, ev tozu akarlarını azaltan hava filtreleri ve elektrikli süpürgeler kullanmak, bebeği ilk 6 ay sadece anne sütüyle beslemek, yumurta, balık ve bal gibi alerji potansiyeli yüksek besinlerin ilk yıl verilmemesi ve aşırı steril ortamdan kaçınılması yer alır.

Alerji Tanısı ve Tedavisi

Ailede alerji öyküsü olan ve belirtileri yıl boyunca veya belirli dönemlerde yaşayan kişilerde alerji şüphesi artar. Tanı, doktor tarafından alınan öykü, cilt alerji testleri, kan testi ve solunum testleri gibi yöntemlerle konulur. Günümüzde en sık alerjiye neden olan maddeler polenler, ev tozu akarları, kedi tüyleri, nemli ortamlarda üreyen küfler ve bazı yiyeceklerdir.

Alerjik hastalıkların en etkin tedavisi, alerjenlerden uzak durmaktır. Bu mümkün olmadığında ise ilaç tedavisi ve hayatı tehdit eden durumlarda alerjene karşı duyarsızlaştırma (immünoterapi) tedavileri uygulanabilir. Duyarsızlaştırma tedavisinde, alerjen düşük dozlarda vücuda verilerek, bağışıklık sisteminin bu maddeye karşı tepkisi azaltılmaya çalışılır.

Kaynak: HABER MERKEZİ