İhracatta en yüksek değere 2022 yılında ulaşan hazır giyim sektörü, iki yıldır kan kaybediyor. Sektördeki maliyet artışının çok yüksek olması, yurt dışı müşterilerini azaltırken, yerli markalar bile üretim için Uzak Doğu ülkelerini tercih etmeye başladı. Hazır giyim ve konfeksiyonda ithalatın artması da sektör için endişe yaratıyor. İki yıldır ihracatta kayıp yaşamaya başlayan hazır giyim sektöründe, bu yılın ilk 10 ayındaki ihracat kaybı yüzde 4,8 olarak kayıtlara geçti. Aynı dönemde hazır giyim ve konfeksiyon ürünleri ithalatında ise yüzde 18,7’lik bir artış dikkat çekti. 

‘Kapasite kullanımı düştü’

Son iki yılda istihdamın yüzde 15,3, üretimin yüzde 17 daraldığını vurgulayan Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş, “Kapasite kullanım oranları yüzde 55’e kadar geriledi. Firmalar başka ülkelere kayıyor. Dolayısıyla burada da kapasite kullanımı azalıyor. Sektörümüz bu daralma sürecinde her alanda en az yüzde 15 ila 20 arasında kayba uğradı. 2025 yılının ilk 6 ayında da işyeri ve istihdam kayıpları devam edecek ve sektör küçülmeye devam edecek. Sektördeki kan kaybını durdurmak için finansal desteğe ve maliyet düşürücü programlara ihtiyaç var. Gün geçtikçe sektördeki firma sayısı, işçi sayıları azalıyor. Tekstil sektörü ile birlikte hazır giyimdeki istihdam kaybı 300 bin kişilere dayandı” diye konuştu.

Burak Sertbaş

‘Asgari ücreti bekliyoruz’

İç pazardaki müşterilerin siparişlerini yüzde 60 oranında yurtdışına kaydırdığını belirten Sertbaş, “Neredeyse, dünyanın en pahalı ülkesi olmamız ve Avrupa’dan bile pahalı olmamız, ilaveten çok yüksek faizler nedeniyle de en fazla ithalat, rekabette zorlandığımız Uzak Doğu ülkelerinden yapılıyor. Fiyat konusunda diğer ülkelerle rekabet edemiyoruz. İç pazardaki müşterilerimiz ilave vergilere rağmen büyük markalar dahil olmak üzere siparişlerini yüzde 60 oranında yurt dışına kaydırdı. Maliyetlerimiz çok arttı. Yavaş yavaş maliyeti daha ucuz olan ülkelere kaydığı için kapanan işletmeler var. Özellikle fasoncular çok fazla kapatıyor. Herkes merakla asgari ücrete yapılacak zammı bekliyor” dedi.

‘İlk 6 ay kötü geçecek’

Kötü geçen iki yıldan sonra 2025’in ilk 6 ayının ihracatçılar adına çok zor bir yıl olacağını aktaran Sertbaş, “Yüzde 25 küçülen üretim kapasitemiz daha da küçülmeye devam edebilir. İktisatçılar tarafından Avrupa pazarının 2025’in ikinci yarısından sonra hareketlenmesi veya büyümeye geçmesi öngörülüyor. Dolayısıyla biz anca 2025’in ikinci yarısından sonra eski halimize, kazanan hale geleceğiz. Şu an için idare etmeye çalışıyoruz. 2025’in ilk 6 ayı da 2024 yılı gibi durgun geçecek. Bu doğrultuda, işten çıkarmaların, konkordato taleplerinin ve iflasların artabileceği bir yıl olabilir. Hazır giyimci olarak nispeten esnek sektörüz, kaybetmemeye çalışıyoruz. Zararına da olsa siparişlerimizi alıyoruz. Maliyetlerimizin kuru yakalar duruma gelmesini de umutla bekliyoruz” diye konuştu.

‘İthal etmek daha ucuz’

Hazır giyim sanayiinin ana tedarikçisi olan konfeksiyon yan sanayiindeki ithalat ise üreticinin ana sorunu olmaya devam ediyor. Türkiye’de üretmenin daha pahalı olduğunu dile getiren Sertbaş, “Türkiye'de üretileceğinden, yurtdışından ucuz dövizle almak daha karlı hale geliyor. Dolayısıyla ithalatı da artırıyor. Bizim yaşadığımız durumun ters kısmı oluyor. Enerji, hammadde ve işçilik maliyetlerinin ülkemizde yüksek olması sebebiyle ithali artırıyor. Yurtdışındaki üreticilerin yaptıklarını iç piyasa üreticilerimiz maliyetlerden dolayı yapamıyor. Özellikle son yıllarda birçok yerli üretici Mısır’a üretim tesisi açarak mevcut ihracatını oradan gerçekleştiriyor” ifadelerini kullandı.

İthalat yüzde 18,2 arttı

Hazır giyim sektörü içerisinde yer alan ayakkabıda ocak-ağustos döneminde ithalat yüzde 18,2 artarak 1,1 milyar dolara ulaştı. İlk 9 aylık dönemde triko ithalatı da yüzde 20,97 oranında artış gösterdi. Özellikle polyester ve naylon grubu ürünlerde ithalatın hızlandığı iç giyim tarafında ise ithalat oranı yüzde 30’u aştı. Dünya hazır giyim ithalatı ise şöyle; 2000 yılında 455 milyar dolar, 2022 yılı 585 milyar dolar, 2023 yılı 525 milyar dolar ve 2024 beklentisi 500 milyar dolar.

Kaynak: Filiz Erol