Hrant Dink’in ö*dürülmesiyle ilgili kamu görevlilerinin yargılandığı dava, Yargıtay'ın 15 sanık hakkında verdiği bozma kararı sonrası, sanıkların son sözlerinin alınması amacıyla ertelendi. Dink’in, tetikçi Ogün Samast tarafından Agos gazetesinin önünde katledilmesine dair davanın duruşması, bugün İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde gerçekleştirildi.
Cumhuriyet'in haberine göre, duruşmaya tutuklu ve tutuksuz sanıklar SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) aracılığıyla katıldı. Dink ailesinin avukatları ile sanıkların avukatları da mahkemede yer aldı. Önceki duruşmada, sanıklar iki gün süresince mütalaaya karşı savunmalarını sunmuştu. Bugünkü oturumda, daha önce beyanı alınmayan sanıklar Muharrem Demirkale ile Yavuz Karakaya savunmalarını yaptılar.
Demirkale Savunma Yapmadı
Olay günü Yüzbaşı olan tutuklu sanık Muharrem Demirkale, önceki duruşmada mahkemeye katılarak savunma yapma talebinde bulunmuştu. Mahkeme, Demirkale'nin talebini kabul ederek, Marmara Kapalı Cezaevi’ne sevk edilmesi için Elazığ Cezaevi’ne müzekkere yazmıştı. Ancak, bugünkü duruşmada Demirkale güvenlik gerekçesiyle SEGBİS ile bağlandı. Savunma yapması sorulan Demirkale, masum olduğunu ve mahkemede yüz yüze ifade vermek istediğini belirtti. Mahkeme heyeti, sanığın SEGBİS ile savunma yapmasına onay verse de Demirkale, yüz yüze savunma yapmakta ısrar ederek konuşmadı.
"Bu Dosya Kumpas" İddiası
O dönem Astsubay Kıdemli Başçavuş olan tutuklu sanık Yavuz Karakaya ise esasa ilişkin mütalaaya karşı savunmasında, "Bu mütalaayı kabul etmiyorum. Tahliyemi talep ediyorum. Şu ana kadar hazırlanmış 30’a yakın raporda adım geçmemiştir. Dosyada suç ortaklığıma dair tek bir delil yoktur. Sıralı amirlerimden şikayetçiyim. Sahte deliller oluşturulmuştur. Bu dosya bir kumpas dosyasıdır" dedi.
Sanık savunmalarının ardından avukatlar, müvekkilleri aleyhindeki iddiaların asılsız olduğunu belirterek, dosyada delil bulunmadığını savundu ve müvekkillerinin tahliye ve beraat taleplerini yinelediler.
Son Sözlerin Ardından Karar Verilecek
Mahkeme, verdiği ara kararda tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, tutuksuz sanıklar hakkında da adli kontrol şartlarının sürdürülmesine hükmetti. Duruşma, sanıkların son sözlerinin alınarak kararın açıklanması için 10 Ocak 2025'e ertelendi.
Hrant Dink Olayı Nedir?
Hrant Dink, 2007 yılında Agos gazetesinin önünde uğradığı suikastle hayatını kaybeden bir gazeteci olarak basının dikkatini çeken bir isim oldu. Agos gazetesi, 5 Nisan 1996 tarihinde İstanbul'da Türkçe ve Ermenice olarak yayın hayatına başlamış ve Dink, bu gazetenin kurucusu ve Genel Yayın Yönetmeni olarak görev almıştır. Bunun yanı sıra, çeşitli gazetelerde köşe yazıları kaleme almıştır. Peki, Hrant Dink kimdir?
Hrant Dink'in Hayatı ve Ölümü
Hrant Dink, 1954 yılında Malatya'da dünyaya geldi. Ailesinin ayrılması sonrasında, iki erkek kardeşiyle birlikte Gedikpaşa'daki Ermeni Protestan Kilisesi'nde yatılı olarak yaşamaya başladı. İlkokul eğitimini bu kiliseye bağlı İncirdibi İlkokulu'nda tamamlayan Dink, yaz aylarını ise Tuzla'daki kampında geçiriyordu. Ortaokulu Bezciyan Okulu'nda, liseyi ise Üsküdar'daki Surp Haç Tıbrevank Yatılı Okulu'nda okudu.
Şişli Lisesi'nden mezun olduktan sonra, ilkokulda tanıştığı Rakel Yağbasan ile evlendi. Mahkeme kararıyla adını "Fırat" olarak değiştiren Dink, bir süre eşiyle birlikte Tuzla Çocuk Kampı'nın yönetimini üstlendi. 5 Nisan 1996'da ilk sayısını yayınladığı Agos gazetesinde, Türkçe ve Ermenice içerikler sunarak farklı bir bakış açısı kazandırdı.
Dink, 13 Şubat 2004 tarihli köşe yazısı nedeniyle bazı grupların hedefi haline geldi ve Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Sonuç olarak, 7 Ekim 2005'te altı ay hapis cezasına çarptırıldı. Bu süreçte yoğun eleştirilere maruz kalan Dink, tehdit aldığını belirterek yaşadıklarını gazetesinde paylaştı.
19 Ocak 2007 tarihinde, Şişli'deki Halaskargazi Caddesi'nde, bir bankadan çıktıktan sonra 17 yaşındaki Ogün Samast tarafından silahlı saldırıya uğrayarak hayatını kaybetti.
Dink C*nayeti Davası Üzerine
C*nayetten sonra, Ogün Samast'ın Samsun'da yakalanmasıyla birlikte, c*nayetin azmettiricileri Erhan Tuncel ve Yasin Hayal dahil olmak üzere toplam 18 sanık hakkında 20 Nisan 2007'de İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Birleşen dosyalarla sanık sayısı 20’ye çıktı ve davada sadece 3 tutuklu kaldı.
25 Ekim 2010'daki duruşmada, Samast’ın dosyası 18 yaş altı olduğu için İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Bu mahkeme, Samast’ı 25 Temmuz 2011’de 22 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırdı ve karar Yargıtay tarafından onaylandı.
Davanın 20. duruşmasında, dönemin duruşma savcısı Hikmet Usta, c*nayetin Ergenekon terör örgütü tarafından işlendiğini belirtti. 17 Ocak 2012'de mahkeme, 4 sanığa çeşitli suçlardan ceza verirken, Erhan Tuncel tahliye oldu ve diğer sanıklar örgüt suçlarından beraat etti.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi, sanıkların "silahlı terör örgütü" değil, "suç işlemek amacıyla oluşturulan örgüt" üyesi olduklarına hükmederek kararı bozdu. Yeniden görülen davada, azmettirici Tuncel, 24 Ekim 2013'te tutuklandı.
Son olarak, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 76 sanığın yargılandığı c*nayet davasını 26 Mart 2021'de sonuçlandırdı. Mahkeme, 26 sanığı çeşitli hapis cezalarına çarptırdı ve 39 sanık hakkında düşme veya beraat kararı verdi.