Son dönemde sıkça konuşulan Hüsnü Özyeğin, iş dünyasındaki etkili rolüyle dikkat çekiyor. Ancak, Hüsnü Özyeğin kimdir ve hayatı hakkında neler biliniyor? Özyeğin, Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun olduktan sonra iş dünyasında kendine sağlam bir yer edinmiştir. Peki, Hüsnü Özyeğin kimdir, nereli, kaç yaşında? İşte detaylar...
Hüsnü Özyeğin kimdir?
Hüsnü Mustafa Özyeğin, 1944 yılında İzmir'de doğmuş bir Türk iş insanıdır. Fiba Holding'in yönetim kurulu başkanı olarak bilinen Özyeğin, eğitimini Robert Koleji'nde tamamlamış ve inşaat mühendisliği için Oregon State Üniversitesi'ne gitmiştir. Ancak, finans konularına olan ilgisi nedeniyle Harvard Üniversitesi'nde master yapmaya karar vermiştir.
Türkiye'ye döndüğünde, Robert Koleji'nden arkadaşı Mehmet Emin Karamehmet'in desteğiyle Pamukbank'ın genel müdürü olmuştur. 1984 yılında Yapı Kredi Bankası'nın genel müdürlüğüne geçmiş, 1987 yılında kendi bankası Finansbank'ı kurmuştur. Finansbank'ı 2006 yılında National Bank of Greece'e satmıştır. Ayrıca, 2005 yılında Swissotel The Bosphorus'u satın alarak turizm sektörüne adım atmıştır.
Forbes'un 2005 ve 2009 yıllarında milyarderler listesine giren Özyeğin, 2009'da Türkiye'nin en zengin kişisi olmuş, 2017'de ise Türkiye'nin ikinci en zengin ismi olarak gösterilmiştir. 2010 yılında Credit Europe Bank aracılığıyla Millennium Bank'ı satın almış ve Fibabanka adını alarak bankacılığa geri dönmüştür.
Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görüldü
Hüsnü Özyeğin, girişimcilik ve sosyal sorumluluk alanında geniş bir etki yaratmıştır. Özyeğin Üniversitesi'nin kurucusudur ve çeşitli vakıflarla toplumsal gelişim projelerine destek vermektedir. Ayrıca, Harvard Business School'un Dekan Danışma Kurulu Üyesidir ve 2007 yılında TBMM Üstün Hizmet Ödülü'ne layık görülmüştür.
Finansbank’ı kurarken yaşadığı zorluklarla dikkat çekiyor
Hüsnü Özyeğin, Yapı Kredi Bankası'ndaki görevinden ayrılma kararı aldığında, bankanın sahibi olmak için büyük bir adım atmayı planlıyordu. Yapı Kredi'den hisse almak istedi, ancak bu talebi reddedildi. Özyeğin, hisse isteğinin reddedilmesinin gerekçesini şu şekilde açıklıyor: “13 yıl çalıştıktan sonra hisse istedim. Vermedi. Gerekçeleri haklıydı. Çok şirketi vardı, her genel müdür hisse istese ne yapacaktı?”
Yatırım yapma fırsatı bulamadığı Yapı Kredi'den ayrılarak kendi bankasını kurmaya karar veren Özyeğin, bu süreçte büyük fedakarlıklar yapmak zorunda kaldı. Finansbank’ı kurmak için neredeyse tüm mal varlığını satmak zorunda kaldı. Bu fedakarlık, onun bu işe ne kadar odaklandığını ve kararlı olduğunu gösteriyor.
Özyeğin, bu dönemi şu sözlerle özetliyor: “Her şeyi sattım. Sermaye bulabileceğim kişiler vardı. Evleri sattım, kiraya çıktık. Hedefim vardı, çoğunluk hissesi hep bende kaldı. 19 yıl sonra Finansbank’ı sattığımda yüzde 56’sı bendeydi. Hep bankayı kontrol etme noktasındaydım. Bir bankada kontrolü kaybederseniz işler çok zor olabilir. Bankacıydım, sektörü çok iyi biliyordum.”
Özyeğin’in bu süreçte dostlarından da büyük destek gördüğü biliniyor. Özellikle Cavit Çağlar’ın, Özyeğin’e sermaye konusunda yardım ettiğini ve hatta 300.000 doları faizsiz olarak verdiğini, bu miktarı helikopterle getirdiğini belirtiyor. Çağlar, bu yardımı belge talep etmeden gerçekleştirmiştir.
Sonuç olarak, Hüsnü Özyeğin’in Finansbank’ı kurmak için yaşadığı bu süreç, onun azim ve kararlılığının bir göstergesidir. Bu hikaye, iş dünyasında başarıya ulaşmak için fedakarlık ve güçlü bir hedefe odaklanmanın önemini vurgulayan etkileyici bir örnek teşkil ediyor.