Şirket ortakları, müdürleri ve yönetim kurulu üyeleri, stratejik kararların getirdiği büyük riskler ve sorumluluklar nedeniyle huzur hakkı adı altında mali haklara sahiptir. Huzur hakkı, hizmet karşılığı yapılan ödemeleri kapsar ve Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergilendirilir. Bu ödemeler, şirket gideri olarak muhasebeleştirilir ve kâr payı ödemeleri gibi değerlendirilebilir.
Huzur hakkı nedir?
Şirket ortakları, müdürleri ve yönetim kurulu üyeleri, yasal olarak belirlenmiş belli sorumluluklara sahiptirler. Bu sorumlulukların doğurabileceği riskleri azaltmak için bu kişilere maddi karşılık olarak huzur hakkı ödenir. Huzur hakkı, genellikle hizmet karşılığı yapılan ödemeleri kapsar ve çeşitli değişkenlere bağlı olarak belirlenir. Huzur hakkı, şirketler tarafından ödenen bir ücret olarak kabul edilir ve Gelir Vergisi Kanunu’na göre vergilendirilir. Kâr payı ödemeleri gibi huzur hakkı ödemeleri de şirketlerin giderleri olarak muhasebeleştirilir. Üst düzey yöneticiler ve yönetim kurulu üyeleri, şirketin stratejik kararlarını alırken büyük sorumluluklar üstlenirler ve bu kararlar genellikle büyük riskler taşır. Bu nedenle, bu kişilere mali haklar tanınarak olası risklere karşı korunmaları sağlanır. Bu mali haklardan biri de huzur hakkı olarak adlandırılır.
Kimler huzur hakkı alabilir?
Huzur hakkı ödemeleri, şirket türüne göre farklı pozisyonlardaki kişilere yapılmaktadır. Anonim şirketlerde genellikle yönetim kurulu üyelerine, limited şirketlerde ise müdür sıfatına sahip ortaklara veya müdür olmayan ortaklara verilir. Bu ödemeler, genel müdürler, şirket ortakları ve yönetim kurulu üyeleri gibi üst düzey çalışanların şirketin yönetimindeki sorumluluk ve yükümlülüklerinden kaynaklanabilecek riskleri azaltmak amacıyla yapılır.
Her şirketin genel kurul veya yönetim kurulu kararları doğrultusunda belirlenen huzur hakkı ödemeleri, yönetim kurulu toplantılarına katılım veya belirli zaman dilimleri (gün, ay, yıl) üzerinden yapılabilir. Bu ödemeler, şirketin işleyişine ve yapılan kararlara bağlı olarak değişebilir ve genellikle şirketin iç işleyişindeki etkili yöneticileri kapsar.
Özetle, huzur hakkı ödemeleri şirketlerin yapısına ve yönetim kurullarının belirlediği politikalara göre farklılık gösterir ve üst düzey yöneticilere, yönetim kurulu üyelerine veya belirli pozisyonlardaki şirket çalışanlarına verilir.
Huzur hakkı hesaplama
Şirketlerin huzur hakkı ödemeleri için öncelikle şirket esas sözleşmesinde veya genel kurul kararında belirtilmiş olması gerekmektedir. Türk Ticaret Kanunu’nun 394. maddesine göre, yönetim kurulu üyelerine huzur hakkı, esas sözleşme veya genel kurul kararıyla belirlenmiş olmalıdır. Bu kararlar, ödemenin tutarını ve koşullarını belirler. Huzur hakkı hesaplanırken öncelikle belirlenen brüt ücret üzerinden gelir vergisi ve damga vergisi kesintileri yapılır. Gelir vergisi kesintileri, her yıl güncellenen gelir vergisi dilimlerine göre hesaplanır. Örneğin, bir kişinin huzur hakkı brüt ücreti 10.000 TL ise ve yüzde 15’lik bir gelir vergisi kesintisi yapılıyorsa, ödeme miktarı 10.000 - (10.000 x 0.15) = 8.500 TL olacaktır. Huzur hakkı ödemelerinde vergi kesintilerinin doğru ve güncel vergi oranlarına göre yapılması önemlidir. Bu nedenle hesaplamaların şirket içinde belirlenen yasal prosedürlere ve vergi düzenlemelerine uygun olarak yapılması gerekmektedir.
Huzur hakkı ödemelerinde dikkat edilmesi gerekenler nelerdir?
Şirketlerin huzur hakkı verebilmesi için bu durumun şirketin esas sözleşmesinde belirtilmesi veya karar defterinde yer alması gerekmektedir. Noter tasdiki zorunlu olmasa da, özellikle çok ortaklı şirketlerde olası itiraz durumlarına karşı tescil edilmesi uygun bir çözüm olarak kabul edilir. Huzur hakkı ödemelerinin şirketlerin mali yapısına uygun ve makul olması önemlidir. Kurumlar Vergisi Kanunu kapsamında, mali yapıya uygun olmayan huzur hakkı ödemeleri cezai işlem gerektirebilir. Şirket kârlı ise, huzur hakkı olarak belirlenen tutar şirket hesabından nakit olarak ödenebilir, geri kalan tutar ise kâr payı olarak değerlendirilebilir. Huzur hakkı hesaplamalarında brüt ücret üzerinden vergi kesintileri yapılır. Vergi kesintisi hesaplanırken, asgari ücretin gelir vergisi ve damga vergisi istisnası dikkate alınmalıdır. Aynı yıl içinde birden fazla huzur hakkı ödemesi yapılırsa, vergi dilimi bir önceki ödemeden devam ettirilmelidir. Örneğin, ilk ödeme yüzde 15 oranından yapılmışsa, ikinci ödeme yüzde 20 oranından hesaplanmalıdır. Huzur hakkı ödemeleri, yalnızca sözleşme ve kararlarda belirtilen kişilere verilmelidir. Şirketlerin huzur hakkı ödemesi yapabilmesi için bu durumun esas sözleşmede veya karar defterinde açıkça belirtilmesi gerekmektedir. Huzur hakkı ödemeleri maddi bir konu olduğundan, yanlış anlaşılmaları veya itirazları engellemek için sözleşme ve karar defteri uygulamaları gerekli görülmektedir.
Fiyat farkı faturası nedir?
Limited Şirket nedir? Nasıl kurulur?
Huzur hakkı ve vergilendirme
Huzur hakkı, ücret sınıfına girdiği için asgari geçim indirimine tabi olup, ilgili bordro düzenlemesinin yapılması gerekmektedir. Muhtasar beyannamede huzur hakkının vergisinin beyan edilmesi, geçici vergi hesaplanırken huzur hakkının gider kalemi olarak kullanılabilmesini sağlar. Bu durum, çeşitli vergi avantajlarını da beraberinde getirir. Huzur hakkı, hem Türk Ticaret Kanunu hem de Gelir Vergisi Kanunu çerçevesinde düzenlenir ve hesaplanır. Bu nedenle, şirketlerin huzur hakkı süreci ve içeriği hakkında bilgi sahibi olması önemlidir. Uygun şekilde gerçekleştirilmediği takdirde, şirketler hem finansal olumsuzluklar hem de vergisel yükümlülüklerini yerine getirmedikleri için cezai işlemlerle karşılaşabilirler. Huzur hakkı vergilendirmesinde, bu ücretin beyan edildiği iki vergi türü vardır: gelir vergisi (stopaj) ve damga vergisi. Artan oranlı şekilde hesaplanan huzur hakkı, brüt tutara göre gelir vergisi ve damga vergisi kesintileri ile belirlenir. Her yıl değişen vergi oranları doğrultusunda hesaplanan huzur hakkı vergilendirme sisteminde, ücret sınırlarına dikkat edilmelidir.
Huzur hakkı gider olarak gösterilebilir mi?
Huzur hakkı, ücret sınıfına giren bir gelir türüdür ve yöneticilere ve yönetim kurulu üyelerine verilen huzur hakkı, şirket gideri olarak gösterilebilir. Huzur hakkının güncel asgari ücrete tekabül eden kısmı, gelir vergisi ve damga vergisinden istisna tutulur. Huzur hakkını gider olarak gösterebilmek için genel kurul kararı ile ibraz edilmesi oldukça önemlidir. Huzur hakkı olarak alınan ücret, yüzde 15’ten yüzde 40’a kadar olan dilimler dahilinde vergilendirilebilir ve gider kalemi olarak kaydedilebilir. Gider olarak kaydedildiğinde vergi avantajından faydalanılırken, kâr payı alındığında gider olarak gösterilme imkanı bulunmamaktadır. Sermaye şirketlerinde para çekme durumunda kurumlar vergisine ek olarak yüzde 15 stopaj ödenmesi gerekir. Şirketten alınan ücret huzur hakkı olarak alındığında ise gelir vergisi dilimlerinde vergilendirme yapılabilir ve gider olarak gösterilebilir. Bu ücretin gider olarak gösterilmesi durumunda vergi avantajlarından faydalanılabilir ve belirlenen ücret yıllık veya geçici kurumlar vergisi tutarlarından ve şirket kârından düşürülebilir. Huzur hakkı, Türk Ticaret Kanunu’nun 394. maddesine göre belirlenmiştir ve muhasebe kaydının yapılması zorunludur. Huzur hakkı ödemesi, bir gelir teşkil eder ve ücret ödemesi olarak 700’lü kodla girdi olarak belirtilmelidir. Stopaj tutarında alınan gelir vergisi, muhasebe kaydında kişinin aldığı brüt huzur hakkı ve damga vergisi gibi tutarlar belirtilir. Net huzur hakkının kayıt altına alınması için brüt gelirden bu iki vergi çıkarılmalıdır.