Tarihin önemli figürlerinden biri olan I. Alâeddin Keykubad, Anadolu Selçuklu Devleti'nin güçlü ve karizmatik liderlerinden biridir. 1220-1237 yılları arasında hükümdarlık yapmış olan I. Alâeddin Keykubad, devletini büyük bir başarıyla yönetmiş ve Anadolu'da barışı sağlamak için çaba göstermiştir. Peki, I. Alâeddin Keykubad kimdir? I. Alâeddin Keykubad safevi mi? İşte detaylar...
I. Alâeddin Keykubad kimdir?
I. Alaeddin Keykubad, 1190 yılında doğup 31 Mayıs 1237'de vefat etmiş olan, Türkiye Selçuklu Devleti'nin önemli bir sultanıdır. Babası Sultan I. Gıyaseddin Keyhüsrev'dir. Annesi ve çocukluğu hakkında fazla bilgi bulunmamaktadır. Babası 1196 yılında tahtı kardeşi Rükneddin Süleyman'a bırakmak zorunda kaldığında, Alâeddin Keykubad, ağabeyi I. İzzeddin Keykavus ile birlikte babasının yanında yer aldı. 1200-1204 yılları arasında Dördüncü Haçlı Seferi döneminde Bizans İmparatorluğu'nda İstanbul'da kaldılar. Bu dönemde Alâeddin Keykubad ve İzzeddin Keykavus’un eğitimleriyle Seyfeddin Ayaba ilgilendi. Emir Bedreddin Gevhertaş, Alâeddin Keykubad’ın lalası olarak bilinir. Ana dili Türkçenin yanı sıra Farsça, Rumca ve Arapça öğrendi. Ayrıca yüksek İslami ilimler ve astronomi konusunda da eğitim aldı.
Alâeddin Keykubad, büyük bir siyasetçi ve asker olmasının yanı sıra ilim adamı olarak da tanınırdı. Sarayında birçok alimi toplar ve onları himaye ederdi. Necmeddin Dâye, Ahmed bin Mahmudi Tûsî el-Kâniî, Ahi Evren gibi önemli simalar onun himayesinde Anadolu'da yaşamayı tercih ettiler. Ayrıca, Bahaeddin Veled ve Mevlânâ Celaleddin-i Rumi, Alâeddin Keykubad’ın dönemi ve çevresinde yetişmiş önemli şahsiyetlerdendir.
On yedi yıllık saltanatı boyunca devraldığı ülkeyi her açıdan geliştirmiş ve zirveye taşımayı başarmıştır. Başarısının en büyük etkenlerinden biri ticarete verdiği büyük önemdir. Babasının Selçuklu hakimiyetine aldığı Antalya (1207) ve Sinop (1214) gibi önemli liman şehirlerinden hareketle, ülkesinin sahil şeridini genişletmiş, donanma inşaatına ve ticarete büyük önem vermiştir. Alâiye'nin (Alanya) Selçuklu limanı haline getirilmesi ve Kıbrıs Krallığı ve Venedik Cumhuriyeti ile yapılan anlaşmalar, Selçukluların bölge ticaretindeki konumunu güçlendirmiştir.
Alâeddin Keykubad, gayrimüslim tebaasıyla da iyi ilişkiler kurmuştur. Genceli Giragos’un aktardığına göre, Yassıçimen Savaşı'ndan dönerken Kayseri’de Müslümanlar ve Hristiyanlar tarafından coşkuyla karşılanmıştır. Hristiyan tebaasının ayrı durduğunu fark eden Alâeddin Keykubad, ordugahından çıkarak onların yanına gitmiş ve onlarla birlikte eğlenmelerini istemiştir. Türkmenler ve dönemin kaynak yazarlarından İbn Bibi, Alâeddin Keykubad'ı "Uluğ Sultan" ve "Uluğ Keykubâd" ad ve unvanlarıyla anmışlardır.
Ölümü
Amid seferi hazırlıkları sırasında, büyük oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev’i Erzincan meliki olarak bırakan Alâeddin Keykubad, küçük oğlu İzzeddin Kılıç Arslan'ı veliaht ilan etti ve devlet ileri gelenlerine bu veliahtlığı kabul ettirdi. Ramazan Bayramı'nın üçüncü günü, Kayseri’de yabancı elçiler için büyük bir ziyafet verdi ve bu ziyafette yediği kuş etinden zehirlenerek aynı gece öldü (31 Mayıs 1237). Oğlu Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından zehirlendiği iddia edilmiştir. Alâeddin Keykubad, Sultan Mesud tarafından Alâeddîn tepesinde yaptırılan ve “Kümbed-hâne” adıyla anılan anıt mezarda defnedilmiştir.
Eserleri
Saltanatı süresince Anadolu’da geniş çapta imar faaliyetlerinde bulunmuştur. Yaptırdığı kervansaray, kale ve sarayların kalıntıları günümüzde Anadolu’nun çeşitli yerlerinde halen mevcuttur. Kayseri yolu üzerindeki Keykubadiye Sarayı ve Konya-Beyşehir yolu üzerindeki Kubadabad Sarayı, onun döneminde inşa edilmiştir. Ayrıca, Konya Darüşşifası (Darüşşifâ-i Alâiye) ve Konya’daki bir ılıca da onun dönemine aittir. Niğde'deki Aladdin Cami de Alaeddin Keykubad adına yaptırılmıştır.
Alâeddin Keykubad’ın saltanatı, Türkiye Selçuklu leti’nin en parlak dönemlerinden biri olarak kabul edilir. Büyük askeri başarıları, ticarete verdiği önem ve ilme olan ilgisiyle tanınan bir lider olarak tarihe geçmiştir.
I. Alâeddin Keykubad safevi mi?
I. Alâeddin Keykubad, Safevi değildir. Anadolu Selçuklu Devleti'nin sultanıdır. 1220-1237 yılları arasında hükümdarlık yapmıştır. Anadolu Selçuklu Devleti, Orta Çağ'da Anadolu'da hüküm süren bir Türk-İslam devletidir. I. Alâeddin Keykubad, Selçuklu tahtına geçtiğinde imar faaliyetleri, askeri seferler ve diplomatik ilişkilerle dönemin önemli bir hükümdarı olarak tanınmıştır.