Güncel

İlk tuşlu telefonu kim icat etti? Graham Bell telefonda ilk kimi aradı?

Abone Ol

İletişim tarihindeki dönüm noktaları, insanlığın teknolojiyle olan baş döndürücü yolculuğunda kilit bir rol oynar. Tarihte ilk tuşlu telefonun icadı gibi önemli anlar, hem merak uyandırıcı hem de bilgi dolu detaylar barındırır. Kimin ilk tuşlu telefonu icat ettiği, kime ilk "Alo" dediği ve Graham Bell'in telefonda ilk kimi aradığı gibi sorular, iletişim dünyasının derinliklerine yolculuk etmemizi sağlar. İlk tuşlu telefonu kim icat etti? Graham Bell telefonda ilk kimi aradı? Öyleyse, gelin beraber bu soruların ardındaki ilginç hikayeleri keşfedelim.

İlk tuşlu telefonu kim icat etti?

Antonio Santi Giuseppe Meucci, 13 Nisan 1808'de doğmuş, 18 Ekim 1889'da ise aramızdan ayrılmış bir İtalyan mucittir. Meucci'nin adı, tarihe "teletrofono" olarak geçen, sesi elektrik dalgalarına dönüştüren ve karşı tarafta sese çeviren cihazıyla anılır. Bu icat, telefonun ilk örneği olarak kabul edilir.

1871'de Meucci, "caveat" adı verilen geçici bir patent başvurusunda bulunmuştur. Ancak aynı yıl, bindiği teknenin yanması sonucu hastalanmıştır. Tedavi masraflarını karşılamak için, karısı Meucci'nin tüm icatlarını bir eskiciye satmıştır. Meucci iyileştikten sonra icadını geri almak istemiş, ancak eskici icadı kimliği belirsiz bir genç adına sattığını söylemiştir.

İşsiz ve maddi sıkıntı içinde olan Meucci, 1872 ve 1873'te patent başvurusunu uzatmak için gerekli olan 10 doları gönderebilmiştir. Ancak 1874'te bu masrafı karşılayamamıştır. Teletrofono'nun krokilerini gönderdiği Western Union'daki laboratuvarda, Graham Bell bu krokileri bulmuş ve patentini almıştır.

Meucci, bu duruma itiraz ederek Graham Bell'e dava açmıştır. 1886'da mahkeme, Meucci'nin icadın sahibi olduğuna karar verse de, üç yıl sonra Meucci hayatını kaybetmiştir. Sonuç olarak, 1893'te Bell'in patenti sona ermiş ve bir daha yenilenmemiştir.

Ancak, 11 Haziran 2002'de ABD Temsilciler Meclisi, "Antonio Meucci’nin hayatının ve başarılarının tanınması ve Meucci’nin telefonu icat ettiğinin kabul edilmesi" kararıyla dengeyi kısmen sağlamıştır.

Graham Bell telefonda ilk kimi aradı?

Telefon, coğrafi uzaklıkları aşarak insanlar arasında bilgi alışverişini sağlayan elektronik bir iletişim aracıdır. İlk bakışta sadece bir ahize gibi görünse de, aslında ses dalgalarını elektrik sinyallerine dönüştürerek iletişimi mümkün kılan karmaşık bir sistemdir.

Bu iletişim aracının temel yapı taşları, konuşma için mikrofon (verici) ve kulaklık (alıcı) içerir. Konuşma sırasında bu elemanlar ağız ve kulak yakınına yerleştirilir ve ses dalgalarını elektrik sinyallerine dönüştürerek iletimi sağlar. Telefon çağrıları, çağrı alıcısının telefon numarasını girerek başlatılır ve iletişim ağlarının sunduğu olanaklarla hedefe iletilir.

Telefonun tarihinde, ilk zamanlarda doğrudan birbirine bağlanan müşteri hatlarıyla başlar. Ancak, bu yöntem yalnızca sınırlı bir kullanıcı kitlesi için uygundur ve kısa sürede merkezi santrallerle değiştirilir. Bu santrallerin birbirine bağlanmasıyla birlikte, otomatikleştirilmiş bir telefon ağı olan PSTN (Public Switched Telephone Network) oluşturulur.

Teknolojinin ilerlemesiyle, mobilite de artar. 20. yüzyılın ortalarında gemiler ve otomobiller için mobil iletim sistemleri geliştirilir. 1973'te ise cep telefonları kişisel iletişimde bir devrim yaratır. Analog sistemlerin yerini dijital ağlar alırken, iletişim hizmetlerinde de büyük bir dönüşüm yaşanır. Cep telefonları, mobil bilgi işlem ve internet erişimi gibi çeşitli yetenekler sunarak, akıllı telefonlarla sonuçlanan bir evrim sürecine girer.

Şehir içi şebekelerin yanı sıra şehirler arası ve uluslararası iletişim imkanları da gelişir. Uyduların da devreye girmesiyle, dünyanın her yerinde iletişim sağlanır hale gelir. Telefon, insanların iletişimdeki sınırlarını aşarak, dünyayı daha da yakınlaştıran bir araç haline gelir.

ABD'li mucit Alexander Graham Bell'in, yardımcısı Thomas Watson ile birlikte gerçekleştirdiği unutulmaz telefon görüşmesi, 10 Mart 1876 tarihinde gerçekleşti. Bu görüşme, iletişim teknolojisinin tarihinde dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Bell ve Watson'un arasındaki bu tarihi konuşma, insanlık için yeni bir iletişim çağının başlangıcını işaret ediyor.