İNGEDER Başkanı Tayfun Karabulut, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız Cemil Tugay ile görüştük. Kendilerine hem İnciraltı toprak sahiplerinin durumunu hem de gelinen noktada yaşadığımız serüveni anlattık. Bu serüvenle özellikle son beş yılda İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İzmirli toprak sahipleri olarak yaşadığımız mağduriyeti, yaşatılan mağduriyetleri anlattık. Bugün Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı eli ile yapılan planların bölgede yarattığı olumlu katkıyı, hukuksal anlamda da herhangi bir sorun olmadan ilerlemesinin büyük bir kazanım, 18 uygulama ve bu süreçlerde İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarını rica ettik. Başkanımız bu süreçte olmayacaklarını çünkü planı benimsemediklerini, karşı olduklarını, bu tutumlarını devam ettireceklerini söylediler. Bizlere, yeni bir plan çalışması yapmak istediklerini bu plan çalışması içindeyken de neler yapılması gerekiyorsa bakanlık ve toprak sahipleri ile yapabileceklerini ancak bu planın olmayacağını söylediler. Bunu kesinlikle kabul etmedik" açıklamasını yaptı.
Elimizde bir planımız var, buraya ciddi aşamalarla geldi ve bugün İzmir’in kabul ettiği bir plan diyerek sözlerine devam eden Karabulut, "İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin itirazları sadece bugün mahkemelerde görüşülüyor, herhangi bir yürütmeyi durdurma durum yok. Plandan vazgeçme gibi bir durumumuzun mümkün olmadığını kendilerine de söyledik. Biz planımıza sahip çıkıyoruz. İnciraltı’nın bir tane planı vardır. Bu planla ilgili kusurlar varsa bakanlıkla görüşülebilir ve tadilatlar yapılabilir. Ancak başkanımız bunun tadilatla giderilemeyeceğini ifade etti. Biz de bu çağrısına da olumsuz olarak bu plandan kesinlikle vazgeçmeyeceğimizi, eğer bir durum varsa Büyükşehir ve toprak sahiplerinin de olduğu bir ortamda bakanlıkla da görüşerek bu tadilatların hep birlikte yapılması ile İzmir’e daha büyük fayda sağlayacağını söyledik. Ancak bu planların kesinlikle olmayacağı, yeni bir plan istediği çağrısını yineledi. Bizler de kabul etmediğimizi söyledik ve ayrıldık. Büyükşehir Belediyesi yeni bir plan istiyor. Biz de ‘Artık İzmir’in, İzmirli’nin, toprak sahibinin artık kaybedecek zamanı yoktur’ diyoruz. Geçen yılların sonunda elimizde bir planımız var. Hukuksal anlamda bir sorun teşkil etmeyen bu planı kesinlikle geri vermeyiz. Üst ölçekli planlarla ve 1/100000’lik planlarla uyuşmaması, bununla beraber de Turizm Bakanlığı’nın önerilerinin olması… Aslında bunlar bürokratik anlamda tamamlanabilecek süreçler. Bu planı sıfırdan yapmak demek, İzmir’in ve toprak sahiplerinin yılları demek… Kaldı ki İzmir’in ve toprak sahiplerinin bir günü dahi bile yok. Şehrin göbeğindeki bu yere son 32 yılın en düşük emsali verilmiş, kimsenin gıkı çıkmamış. Bir ila iki kat var, turizmde ise üç kat var. Buna rağmen bizler bu planın yanında olduk. Ancak bugün bu sürece gelmişken ‘Bürokratik konulardan dolayı ben planın karşısında oluyorum’ demek, bize göre uygun değildir. Kendisine de bunu ifade ettik.
Başkanımız, Büyükşehir Belediyesi’nin bu konularda hiçbir şekilde diretme noktasında olmayacağını söyledi. Ancak maalesef İnciraltı konusunda bir diretmesi var. ¨İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin istemediği bir plan çıkmaz¨ diyor. Ancak vatandaşın kabul ettiği bir planın karşısında Büyükşehir Belediyesi’nin durmasına da bizler anlam veremiyoruz. Bu düşüncesine saygı duyuyoruz.
Bizim düne kadar Büyükşehir Belediyesi yanımızda değildi. O süreçte karşımızda durdular, zaten davaları vardı. Toprak sahipleri olarak bir şey kaybetmedik, zaten kaybetmiştik. Bir kazanım sağlayalım istemiştik. Başkanımızı bölgeye davet ettik ama kendisi yeni planla geleceğini söyledi. Bakanlık 18 uygulama sürecine girmiş durumda. İzmir’in katılımı ile bu süreç ilerliyor ama Büyükşehir Belediyesi’nin bu konuda katılımları olsaydı daha pozitif bir yaklaşım olurdu. İzmir’e nitelikli yatırımcı çekemiyoruz diye şikayet ediyoruz. Kavgalı eve gelin gelmez. Neden biz kavga edelim, neden burası Büyükşehir ile tartışmalı bir yere dönüşsün? Keşke olmasaydı derdik ama durum bu. Fikirlere, düşüncelere saygımız var ama şunu unutmasınlar ki İzmir bize teşekkür borçlu. O bölgeyi yıllardır koruyan, kollayan; bugün Kültürpark’tan sonra ikinci yeşil alan sağlamasına katkı sağlayan bizlerdir. Daha iyi bir yaklaşım isterdik, canları sağ olsun. Kamusal anlamda neler yapılabileceği önerilerini de verdik… Bizler bu sürece kaldığımız yerden devam edeceğiz." dedi
