Son günlerde İngiltere, aşırı sağcı şiddet olaylarının yayılmasıyla sarsılıyor. Bu olaylar, sosyal medyada yayılan spekülatif haberlerin tetiklediği nefret söylemleri ve yanlış bilgilendirmeler sonucunda daha da alevlendi. Peki, İngiltere'de neler oluyor ve aşırı sağcılar neyi protesto ediyor?
Southport'ta Başlayan Şiddet Olayları
29 Temmuz'da İngiltere'nin Southport kentinde 17 yaşındaki bir saldırganın gerçekleştirdiği bıçaklı saldırı, üç çocuğun ölümüne ve on kişinin yaralanmasına neden oldu. Saldırganın kimliği hakkında sosyal medyada yayılan spekülatif haberler, Southport'taki aşırı sağcıları harekete geçirdi. Aşırı sağcı gruplar, Southport İslam Toplumu Camisi'ne taşlı saldırılar düzenleyerek polisle çatıştı. Bu olaylarda çok sayıda polis yaralandı ve polis minibüsü ateşe verildi. Sonuç olarak, 53 polis ve üç polis köpeği yaralandı, beş kişi gözaltına alındı.
Aşırı Sağcı Şiddetin Ülke Genelinde Yayılması
Southport'ta başlayan şiddet olayları, 2 Ağustos'ta Sunderland'e sıçradı. Sunderland'de Masjid-e Anwaar-e Madinah Camisi'nin dışında toplanan aşırı sağcı kalabalık, polisle çatışarak kentteki polis karakolunu ateşe verdi ve bazı kamu kuruluşlarını yakmaya çalıştı. Bu olaylar sonucunda üç polis yaralandı ve on aşırı sağcı gözaltına alındı.
Aynı gün içinde Hartlepool, Liverpool, Glasgow ve Dover gibi farklı şehirlerde de aşırı sağcılar, kent meydanlarında ve camilerin önlerinde toplandı. 3 Ağustos'ta Bristol, Hull, Blackpool, Stoke-on-Trent ve Blackburn gibi yaklaşık 20 İngiliz kenti ve Kuzey İrlanda'nın başkenti Belfast'ta aşırı sağcılar sokaklara döküldü. Göçmenlere ait iş yerleri, camiler ve polis araçları hedef alınarak saldırılar düzenlendi. Bu olaylarda toplam 92 aşırı sağcı gözaltına alındı.
4 Ağustos'ta Weymouth, Middlesbrough ve Rotherham kentlerinde toplanan aşırı sağcılar, göçmenleri ve Müslüman toplumunu hedef alarak şiddet olaylarına devam etti. Rotherham'da düzensiz göçmen ve sığınmacıların barındığı bir otelin önünde toplanan aşırı sağcılar, binaya taş ve sandalye gibi yabancı maddeler attı. Bu kentlerde aşırı sağcılar, karşıt görüşlü gruplarla da karşı karşıya gelerek şiddet olaylarını artırdı. Özellikle Hull ve Stoke-on-Trent'te iki aşırı sağcının bıçaklandığı haberleri, olayların şiddetlenmesine yol açtı. Ancak polis, bu haberlerin yalan olduğunu duyurdu.
Sosyal medyada yayılan spekülatif ve yanlış bilgiler, aşırı sağcı grupların harekete geçmesinde büyük rol oynadı. Southport'taki saldırı hakkında yayılan yalanlar, Müslüman bir sığınmacıyı suçlayarak kaygı uyandırma çabalarını körükledi. Bu tür yanlış bilgilendirmeler, toplumsal huzursuzluk ve nefret söylemlerinin yayılmasına neden oluyor.
Tarihsel Perspektif: Irkçı Saldırılar Yeni Değil
Birleşik Krallık'ta dini ve ırksal nefret ile göç karşıtlığından kaynaklanan ayaklanmalar yeni değil. 1780'lerin Londrası'nda yaşanan şiddetli Roma Katolik karşıtı kargaşalar, 1950'lerin sonlarında siyah ve Güney Asyalı göçmenlere karşı çıkan ırk ayaklanmaları ve 2001'de İngiltere'nin kuzeyindeki şehirlerde yaşanan aşırı sağcı eylemler, bu tür olayların tarihsel köklerine işaret ediyor. Bu nedenle, sığınmacıların barınması için kullanılan otellerin önündeki şiddetli protestolar veya camilere yapılan saldırılar, Birleşik Krallık için yeni bir durum değil.