İngiltere’nin Oxford kentinde bulunan Smith School of Enterprise and the Environment tarafından yapılan bir araştırmaya göre, rüzgar ve güneş enerjisi İngiltere'nin tüm elektrik ihtiyacını karşılayabilir ve hatta aşabilir. Araştırma, rüzgar ve güneş enerjisinin yılda 2.896 terawatt-saat (TWh) enerji üretebileceğini ortaya koyuyor. Bu miktar, İngiltere'nin mevcut elektrik ihtiyacından yaklaşık 10 kat fazla.
Araştırmanın baş yazarı Dr Brian O'Callaghan, "Bu sadece teknik bir soru değil, aynı zamanda tutku meselesi" dedi. O'Callaghan, İngiltere'nin rüzgar ve güneş enerjisini ABD'nin yaptığı gibi benimsemesi ve ülkenin şebekesini yenilenebilir enerji üretimindeki artışa hazırlaması gerektiğini savundu.
Battcock Çevre Ekonomisi Profesörü Cameron Hepburn, "hükümetin bu hafta yaptığı açıklamalarda umut vadeden bir yön bulduğunu söylüyor. Profesör Hepburn, yenilenebilir enerji projelerini hızlandırmayı amaçlayan girişimlerde ve yenilenebilir enerjinin İngiltere'nin net sıfır emisyon hedeflerine ulaşmasında öncü bir rol oynayabileceğini belirten politika brifinginde bir umut ışığı görüyor. Nükleer enerji ve diğer yenilenebilir enerjilerin de rol oynayabileceğini öne sürüyor, ancak tüm ülkeyi yalnızca rüzgar ve güneş enerjisi kullanarak çalıştırmanın tamamen mümkün olduğunu belirtiyor.
Ancak Profesör Hepburn, emisyonları azaltmak için yalnızca rüzgar ve güneş enerjisine güvenilmemesi gerektiği konusunda uyarıda bulunarak, elektrikli araçlara (EV) geçiş gibi diğer önlemlerin de önemli karbon tasarrufu sağlayabileceğini belirtti.
Rapordaki analiz, açık deniz rüzgar enerjisinin omurga görevi görebileceğini ve üretilen enerjinin önemli bir kısmını (%73, 2.121 TWh/yıl) sağlayabileceğini öngörüyor. Ülkenin topraklarının yalnızca %0,07'sini kaplayan kara rüzgarının ise enerjinin yaklaşık %7'sini (%206 TWh/yıl) sağlayacağı tahmin ediliyor. Büyük ölçekli güneş enerjisinin enerjinin yaklaşık %19'unu (544 TWh/yıl) oluşturması beklenirken, çatı güneş enerjisinin Büyük Britanya'nın çatı alanının %8'ini kaplaması ve 25 TWh/yıl enerji sağlaması bekleniyor. Bu çeşitlendirilmiş yaklaşım, hem çevresel nedenlere hem de dış ekonomik şoklara karşı kırılganlığı azaltmaya yardımcı olabilecek iyi dengelenmiş ve daha güvenli bir enerji karışımı sağlar.
Politika brifinginde vurgulanan önemli bir zorluk, yenilenebilir enerjideki artışı karşılamak için şebekede önemli yükseltmeler yapılması ihtiyacıdır. Enerji depolama ölçeğini büyütmek de sürdürülebilir bir enerji geleceğine giden yolda acil bir görevdir. Ancak yazarlar, yenilenebilir enerji maliyetlerindeki devam eden düşüşle birlikte bu zorlukların üstesinden gelinebileceğine dair güvenlerini dile getirdiler.