Brezilya asıllı Instagram fenomeni Kat Torres, insan kaçakçılığı ve kölelik suçlarından dolayı sekiz yıl hapis cezasına çarptırıldı. BBC'ye göre, Torres'in suçlarından biri, ABD'de yaşayan ve sağlıklı yaşam içerikleri paylaşan genç kadınları, ücretsiz çalışmaya ikna ederek sömürmesi olarak öne çıkıyor.
2019 yılında Ana adlı bir kadının asistanı olarak çalışmak üzere New York'a taşınan Torres'in, sosyal medya fenomeni olarak Hollywood'un ünlü isimleri ve uluslararası dergilerle olan ilişkileri onu takipçileri için bir umut kaynağı yapmıştı. Ancak, Torres'in gerçek hayatı, Instagram'daki imajından oldukça farklıydı.
Torres'in eski ev arkadaşı Luzer Twersky, Torres'in hayatında bir dönüm noktası olarak ayahuasca adlı bir bitkisel uyuşturucu ile tanışmasını işaret ediyor. Bu tanışma sonrasında Twersky'ye göre Torres, zengin erkeklerle romantik ilişkilerde bulunarak maddi kazanç elde etmeye başladı ve bu süreçte takipçilerine ruhani danışmanlık hizmetleri sundu.
Torres'in sosyal medya üzerinden sağlıklı yaşam ve ruhsal iyilik konularında danışmanlık verdiği müşterileri arasında Amanda da bulunuyordu. Amanda, Torres'in kendisine sunduğu özel danışmanlık hizmetlerinden etkilendiğini belirtiyor ancak zamanla Torres'in önerilerinin karanlık bir yönü olduğunu fark ettiğini ifade ediyor.
Kat Torres'in hikayesi, Boston'dan Austin'e kadar uzanan ve FBI'ın dahil olduğu bir araştırma sürecine dönüştü. Torres'in, genç kadınları farklı şehirlere taşıyarak ve onları maddi olarak sömürerek nasıl bir ağ kurduğu, mağdurların anlattığı korkunç detaylarla gün yüzüne çıktı.
Torres'in kurbanlarından Desirrê Freitas ve Letícia Maia'nın hikayesi, geniş kitleler tarafından duyuldu ve Torres'in insan ticareti suçlamalarıyla yargılanmasına yol açtı. Desirrê ve Letícia'nın yaşadığı travmatik deneyimler, insan hakları savunucuları tarafından ciddi şekilde ele alındı ve medyada geniş yankı uyandırdı.
Kat Torres'in insan kaçakçılığı ve kölelik suçlarından yargılanması, sosyal medya üzerindeki etkilerini ve takipçiler üzerindeki psikolojik manipülasyonunu da gündeme getirdi. Bu olay, sosyal medya fenomenlerinin güç ve etki alanlarını nasıl kötüye kullanabileceği konusunda da derin tartışmalara yol açtı.