Şapka Devrimi'ne karşı çıkışı ve Teâlî-i İslâm Cemiyeti'nin başkanlığını yapması nedeniyle İstanbul hükümetinin baskısı altında kaldı. Frenk Mukallitliği ve Şapka risalesini yayımlamasıyla tanınan Atıf Hoca, vatana ihanetle suçlanarak Ankara İstiklâl Mahkemesi'nde yargılanan, İskilipli Atıf Hoca kimdirİskilipli Atıf Hoca neden asıldı? İşte detaylar...

İskilipli Atıf Hoca kimdir?

İskilipli Mehmed Âtıf Hoca (1875, Toyhane - 4 Şubat 1926, Ankara), Türk imam ve müderris olarak bilinir. Babası Akkoyunlu aşiretinden Hasan Kethüdaoğlu Mehmed Ali Ağa, annesi ise Mekke'den göç etmiş Arap Ben-î Hattab aşiretinden Nazlı Hanım'dır. 1875 yılında Bayat'ın Toyhane köyünde doğdu.[2] Mehmed Âtıf, altı aylıkken babasını kaybedip dedesi Hasan Kethüda'nın himayesi altında büyüdü. İlk eğitimine köy hocasıyla başladıktan sonra 1891'de İskilip'e giderek iki yıl boyunca tahsil gördü. 1893'te İstanbul'a taşınarak medrese eğitimine burada devam etti ve 1902'de medrese eğitimini tamamladı.

1905 yılında İstanbul'daki Fatih Camii'nde ders vermeye başladı.[2] Şeyhülislam tarafından Bodrum'a sürgün edildiği bir dönemde, eski medrese arkadaşı Kırımlı İbrahim Efendi'nin pasaportuyla Kırım'a kaçtı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra İstanbul'a döndü ve 31 Mart İsyanı'na katıldığı için tutuklandı.[4] 1913'te Mahmud Şevket Paşa suikastında suçlu bulunarak Sinop'a sürgüne gönderildi. Serbest bırakıldıktan sonra müderrislik görevine devam etti ve 1919'da kurulan Cemiyet-i Müderrisin'in kurucuları arasında yer aldı.

Iskilipli Atif Hoca Kimdir Iskilipli Atif Hoca Neden Oldu1

İskilipli Atıf Hoca neden öldü?

İskilipli Âtıf, Şapka Devrimi öncesinde yayımladığı Frenk Mukallitliği ve Şapka risalesinde Müslümanları, kılık kıyafet ve kültürel alışkanlıklarıyla ilgili olarak batı tarzı taklitlerden kaçınmaya çağırdı. Batı medeniyetinin sadece insanın hayvani ve cismani yönlerine hizmet ettiğini savundu.

1919'da kurulan Müderrisîn Cemiyeti'nin ikinci başkanı olarak görev yaptı ve cemiyet, Teâlî-i İslâm Cemiyeti adını aldıktan sonra Mustafa Sabri Efendi'nin şeyhülislam olmasıyla başkanlığa getirildi. Cemiyet, İzmir'in işgalini protesto eden ve Bolşevizm'e karşı çıkan beyannameler yayımladı. Cemiyetin bir beyannamesi nedeniyle İstanbul hükümeti tarafından baskıya maruz kaldı ve Millî Mücadele aleyhinde olduğu gerekçesiyle suçlandı.

1925 yılında, Frenk Mukallitliği ve Şapka risalesini dağıtanlarla birlikte Ankara'ya gönderildi ve burada yargılandı. Savunma yapmayı reddederek mahkeme tarafından idama mahkûm edildi ve 1 hafta sonra Ankara'da idam edildi. İskilipli Âtıf Hoca'nın ölümünden sonra Ankara'daki mezarı, 2009 yılında bulunduğu parktan İskilip Gülbaba Mezarlığı'na taşındı.

Kaynak: HABER MERKEZİ