İsrail'in Lübnan'a yönelik yoğun bombardımanı, ülkenin tarihindeki en yıkıcı çatışmalardan birini yeniden gündeme getirerek, büyük bir göç dalgasını tetikliyor. 2006 yılında Hizbullah ile İsrail arasında yaşanan savaşın ardından yeniden yaşanan bu travmatik süreç, bölgede yaşayanların hayatını derinden etkiliyor.
Savaşın Yıkıcı Etkileri
Son günlerdeki saldırılar sonucunda, 550'den fazla insanın ölümüne yol açan bombardımanlar, Lübnan'dan kaçan insanların sayısını hızla artırdı. Suriyeli bir güvenlik yetkilisi, tırmanan gerilimden kaçan yaklaşık 500 kişinin Lübnan'dan savaşın harabe bıraktığı Suriye'ye geçtiğini bildirdi. Yetkilinin verdiği bilgiye göre, 23 Eylül Pazartesi günü saat 16.00 ile gece yarısı arasında Kusayr ve Dabousiya sınır kapılarından bu kadar kişinin geçiş yaptığı kaydedildi.
Masnaa sınır kapısında çalışan taksi şoförü Usame Bilal, sıklıkla sınırı geçen yolcuların Lübnan plakalı araçlarının yoğunluğuna dikkat çekerek, bu durumun bölgedeki huzursuzluğun bir göstergesi olduğunu belirtti. Bilal, “Pazartesi günü Masnaa'da birçok araç yolcu ve eşyalarla doluydu. Bu durum, insanların ne kadar endişeli olduğunu gösteriyor” dedi.
Tarihin Tekerrürü
Yaşanan bu olaylar, 2006 yılındaki çatışmaların acı hatıralarını canlandırıyor. O dönemde yaklaşık 250 bin Lübnanlı, savaş nedeniyle Suriye'ye sığınmış ve bunların yaklaşık 70 bini üçüncü ülkelere geçiş yapmıştı. Birleşmiş Milletler verilerine göre, şu anki durum, geçmişteki acı tecrübeleri yeniden yüzeye çıkarıyor. Lübnanlıların korku ve belirsizlik içinde yaşadığı bu günlerde, geleceğe dair umutsuzluk hissi giderek artıyor.
İsrail'in saldırıları ve bunun sonucunda yaşanan göç dalgası, hem Lübnan'daki insani durumu zorlaştırıyor hem de bölgedeki siyasi gerginliği artırıyor. Lübnan halkı, geçmişteki savaşların getirdiği acılara tanıklık ederken, bugünün belirsizliği ile baş başa kalıyor.