Resmi verilere göre işsizlik oranı azalsa da işsizlik ödeneğine yapılan başvurularda gençlerin sayısındaki artış dikkat çekiyor. İzmir’de işsizlik oranı yüzde 36,2 seviyesinde olup bu oran kentteki her 3 gençten 1’inin işsiz olduğunu gösteriyor. Bu rakamlara karşın TÜİK’in açıkladığı resmi işsizlik verilerinin gerçeği yansıtmadığını belirten İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği Başkanı Nesibe Gençer, gençlerin işsizlik ve yoksullukla boğuştuğunu kaydetti. Gençer, “Kimi gençler para bulabilmek için böbreğini dahi satışa çıkarabiliyor. Bazıları da bunalıma girip intihar ediyor. İş bulanlar ise bulduğu işte sefalet ücreti yani asgari ücretle çalışarak yaşam mücadelesi veriyor. En kötüsü de kimi gençler uyuşturucu batağına saplanırken, kendisine uğraş olarak da ‘çeteleşmeyi’ seçiyor. Bulamadıkları mesleği çeteleşmeyle gidermeye çalışan bu gençlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Ne yazık ki iktidarın eğitim politikasında, meslek liselerinde sanayi, ziraat, hayvancılık gibi üretimde olacak teknik insan yetiştirmeyi özendirme gibi bir çalışması yok” ifadelerini kullandı.

Nesibe Gençer-2

‘Kaçak çalışıyorlar’

İşsizlikle ilgili diğer sorunun da mülteci veya göçmen adıyla sınırdan geçirilen kaçak, sigortasız, sendikasız çalıştırılan Afrikalı, Afgan, Suriyeli gibi kişilerin sayısındaki artış olduğunu vurgulayan Gençer, “İşverenlerin ucuz işgücü ile kâr hırsı yüzünden mülteci çalıştırması, işsiz sayısının artmasına sebep oluyor. Bugün memleketimizin en büyük sorunu yaşadığımız bu pahalılık ve işsizliktir. Bunun için mutlaka bir üretim seferberliği başlatılmalıdır. Ağır sanayi temelinde, en son teknikle GDO’suz ziraat, hayvancılık üretiminde çalışarak, geçmişte uygulanan Köy Enstitüleri modelinde eğitim ve üretimle genç nüfus işsizlikten kurtulabilir. İşsizliğe son vermenin en önemli çözümü üretimin yapılması ve iş alanlarının açılmasıyla olacaktır. İşsizlik patronların elinde güçlü, kuvvetli bir saldırı mekanizması olunca çözümü patronlar bulmaz” diye konuştu.

‘Acilen çözülmeli’


İşsizliğe yönelik çözüm önerileri sunan Nesibe Gençer konuşmasını şöyle sürdürdü: “İşsiz insanların tüm iletişim araçlarından ücretsiz faydalanması sağlanmalı, kimi masrafları da belediyeler ve devlet tarafından karşılanmalı. Hükümet işsizliği çözülmesi gereken en acil konu olarak görmeli ve bununla ilgili atılacak adımları biran önce hayata geçirmeli. Yani işsizlerin neler çektiğini bilmeyen yönetenlere karşı, işsizlik ve pahalılık cehenneminde yananların sesi, her daim sansürlenmeden, her türlü medyadan işsizlerin sesi olmalı. Yokluk, yoksulluk, işsizlik, pahalılık, kıtlık, her türlü doymak bilmeyen finans-kapital, tefeci-bezirgân sermayenin soygunu halkımızın, örgütsüz olmasıyla, yalanlarıyla kandırmasıyla oluyor. İşsizlik ve pahalılıktan kurtulmanın tek yolu, para babalarının sömürü ve soygun düzenine karşı örgütlü mücadele etmekten geçiyor.”

‘520 bin 741 genç işsiz’

İŞKUR verileri, birçok işsizin işsizlik ödeneğine erişemediği gibi iş bulma konusunda 1 yılın üzerinde bekleyenlerin de arttığını ortaya koyuyor. Buna göre ekim ayında İŞKUR’a kayıtlı işsiz sayısı 2 milyon 273 bin 6 kişi olurken kayıtlı işsizlerin yüzde 48,1’i erkek, yüzde 51,9’u kadın oldu. Bu işsizlerin yüzde 22,9’u 15-24 yaş grubundaki kişiler oluşturdu. Ekim ayında 20-29 yaş aralığındaki kayıtlı işsizlerin 1 yıl ve üzerinde bekleyenlerin sayısı ise 169 bin 892 oldu. Yılın ilk 10 ayında işsizlik ödeneği başvurusu yapan 25-29 yaş aralığındaki 267 bin 214 kişiden 115 bin 174’ü maaş alabildi. Başvuruların yüzde 22’sini 25-29 yaş aralığındaki genç işsizler oluşturuyor. Yılın ilk dokuz ayında yapılan başvuruların ise yalnızca yüzde 48’i ödeneğe erişim sağladı. İŞKUR verilerine göre 2024 yılı ekim ayında 520 bin 741 genç işsiz kaldı. 

Kaynak: Filiz Erol