Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul'da yer alan Rami Kütüphanesi'nde açılan "Semerkant'tan İstanbul'a: Ali Kuşçu ve Çevresi Yazma Eser Sergisi"nin açılışına katıldı. Sergi, İstanbul Medeniyet Üniversitesi (İMÜ) Bilim Tarihi Enstitüsü ve Türkiye Yazma Eserler Kurumu (TYEK) Başkanlığı işbirliği ile Türkiye Bilimler Akademisi'nin (TÜBA) katkılarıyla hazırlandı.
Bakan Ersoy'dan Açılışta Anlamlı Konuşma
Açılışta konuşma yapan Bakan Ersoy, Rami Kütüphanesi'nin önemine değinerek, “Bu etkileyici mekan, bizim hizmet ve eser anlayışımızın özüne işaret etmektedir. Bu özde, değişim, yenilik, işlevsellik, inşa ve ihya, değerlendirme ve dönüştürme gibi düsturlar vardır” dedi. Ersoy, Rami Kütüphanesi'nin açılışının üzerinden henüz iki yıl geçmesine rağmen büyük bir başarıya imza attığını belirtti ve bu başarının, doğru fikirlerin ve yoğun emeğin birleştiğinde ne kadar değerli sonuçlar ortaya koyduğuna dikkat çekti.
Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rami Kütüphanesi projesine verdiği desteklerin Türkiye Yüzyılı vizyonu kapsamında kültüre, sanata ve tarihe verilen önemin bir örneği olduğunu vurguladı. Ersoy, bu kültürel değerlerin sözde ve eylemde, eserde ve etkinlikte sürekli olarak ortaya konduğunu ifade etti.
Ali Kuşçu'nun Bilimsel Mirası
Bakan Ersoy, konuşmasında Ali Kuşçu'nun bilim dünyasına yaptığı katkıları da dile getirdi. Ali Kuşçu'nun, Fatih Sultan Mehmet döneminde İstanbul’a yerleşerek burada önemli eserler verdiğini ve matematik, astronomi, dil bilgisi gibi pek çok alanda bilime katkıda bulunduğunu belirtti. Ersoy, eski alimlerin adanmışlığının her zaman kendisini etkilediğini vurgulayarak, "Bizim medeniyetimizde bu silsile o denli uzun, isimler ve çığır açtıkları alanlar o kadar fazla ki insan hayret ve hayranlık duygusunu üzerinden atamıyor," diye konuştu.
Bakan Ersoy, özellikle çocukların ve gençlerin bu büyük medeniyetin mirasını oluşturan alimleri ve bilim insanlarını tanımasının çok önemli olduğunu belirtti. Eğer çocuklar optik denildiğinde İbnü'l-Heysem, algoritma denildiğinde El Harizmi, robotik denildiğinde Cezeri gibi isimleri akıllarında tutmazlarsa, bunun bir eksiklik olduğunu vurguladı.
Yazma Eserlerin Korunması ve Geleceğe Aktarılması
Mehmet Nuri Ersoy, yazma eserlerin korunmasının ve geleceğe aktarılmasının çok önemli bir sorumluluk olduğuna dikkat çekti. "Bugün bilimin geldiği seviyenin temelleri kağıt ve mürekkepten oluşmakta," diyen Ersoy, bu eserlerin restorasyonunun ve dijitalleşmesinin büyük bir özen gerektirdiğini belirtti. Yazma Eserler Kurumu'nun bu konuda önemli bir sorumluluk taşıdığını ve geçmişten günümüze aktarılan bu kültürel mirası güvenli bir şekilde toplumla buluşturduğunu ifade etti.
Sergideki Eserler
"Semerkant'tan İstanbul'a: Ali Kuşçu ve Çevresi" sergisi, Ali Kuşçu'ya ve onun entelektüel çevresine ait yaklaşık 50 yazma eserin orijinal nüshaları ile dönemin astronomi aletlerinden oluşuyor. Sergi, ziyaretçilere tarihi ve bilimsel bir yolculuk sunuyor.
TYEK Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz’dan Açıklamalar
TYEK Başkanı Dr. Coşkun Yılmaz da sergi açılışında bir konuşma yaptı. Yılmaz, Ali Kuşçu’nun ülkede çok bilinen ve tanınan bir şahsiyet olduğunu ifade etti. Yılmaz, Ali Kuşçu'nun astronomi ve matematik alanındaki çalışmalarıyla önemli bir yere sahip olduğunu, ayrıca Osmanlı eğitim sisteminde de büyük katkıları olduğunu vurguladı. Yılmaz, Ali Kuşçu'nun Eyüpsultan'da metfun olduğunu belirtti ve bu yılki etkinliklerin çok önemli bir bilimsel adım olduğunu söyledi.
"Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu" Düzenlenecek
Ali Kuşçu'nun vefatının 550. yılı münasebetiyle bir dizi bilimsel ve kültürel etkinlikler de düzenleniyor. 19-20 Kasım tarihlerinde İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maçka Kampüsü'nde "Uluslararası Ali Kuşçu Sempozyumu" gerçekleştirilecek. Türkiye, Almanya, İran ve Amerika gibi farklı ülkelerden 30 akademisyenin katılacağı sempozyumda, Ali Kuşçu'nun bilimsel ve entelektüel mirası farklı yönleriyle ele alınacak.
Bu etkinlikler, Ali Kuşçu'nun bilim dünyasına yaptığı katkıları gün yüzüne çıkarırken, aynı zamanda bu mirası gelecek nesillere aktarmak adına büyük bir adım olarak kabul ediliyor.
