İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden seçim sürecinde işe alındıkları iddiasıyla işten çıkarılan İZENERJİ ve İZDOĞA işçileri 10 gündür Egemenlik Evi’nin önündeki eylemlerini sürdürüyor. Haksız yere işten çıkarıldıklarını ifade eden emekçiler, işlerine geri dönene kadar direnişi sürdürmekte kararlı. İşçiler, siyasi çekişmelerin kurbanı olduklarının altını çizerek, mağdur edildiklerini söylüyor. İşçiler, bir an önce muhatap alınmayı talep ediyor. 

Whatsapp Image 2024 05 31 At 17.20.33

“KIDEM TAZMİNATIMI BIRAKIP İŞBAŞI YAPTIM!”

Daha önce 3 buçuk yıl özel bir kolejde öğretmenlik yapan ve kıdem tazminatını bırakıp İZENERJİ bünyesinde çocuk gelişimci olarak çalışmaya başlayan bir emekçi şu bilgileri verdi: “4 yıl önce CV Banka CV’mi göndermiştim ve düzenli olarak da güncelliyordum. Bu süreçte özel bir kurumda da çalışmaya devam ediyordum. Şubat ayı itibariyle mülakatlara girdim. Bu süreçte güvenlik soruşturmalarımızı, sağlık raporlarımızı tamamladık ve 1 Nisan’da eksiksiz olarak işbaşı yaptık. 1 Nisan’dan 10 Mayıs’a kadar 40 günlük süreçte öğretmenlik yapmaya devam ettim. Sınıfımda öğrencilerimle beraberken bir telefon geldi ve ESHOT kartımın hazır olduğunu söylediler. 10 Mayıs günü ESHOT kartımı almaya gittiğimde önüme bir evrak sunuldu. Evrakta personel fazlalığı gerekçesiyle iş akdinize son verilmiştir yazıyordu. Ben çok şaşırdım. Çünkü yıllardır kamuda çalışmak istiyordum. Ancak hevesimiz kursağımızda kaldı ve 40 gün sürdü. Neticede işimizden haksız yere çıkarıldık ve geri dönmek istiyoruz. Mücadelemize başladık ve bugün 10’uncu günümüz. İşimize geri dönene kadar mücadelemize devam edeceğiz. Burada eylem yaparak olası işten çıkarmaların da önüne geçmeye çalışıyoruz. Çünkü işten çıkarmaların devam edeceğini duyuyoruz.”

Whatsapp Image 2024 05 31 At 17.20.32

“TORPİLLİ İNSANLAR DEĞİLİZ!”

1 hafta sonra düğün yapacak olan bir İZENERJİ emekçisi ise “1 Nisan’da işe başladık ve 40 gün boyunca çalıştık. 10 Mayıs tarihinde bir telefonla arayıp insan kaynaklarına çağırdılar ve personel fazlalığı sebebiyle işten çıkarıldığımızı öğrendik. O tarihten itibaren burada haklı mücadelemizi sürdürüyoruz. Emekçiler olarak mağdur edildik. Bizler işimizin başındayken kimi arkadaşımız kanalizasyonda çalışırken kimi eşya taşırken kimi ders anlatırken işten çıkartıldı. Bizler çalıştığımız birimde kesinlikle fazlalık personel değildik. Bunu kesinlikle kabul etmiyoruz. Bizler torpilli insanlar değiliz. Birileri tarafından işe yerleştirilmedik. Bizler emekçi insanlarız. Sayın Başkan Cemil Tugay’a da buradan bir çağrı yapıyorum ve kendisini düğünüme davet ediyorum. Biz bütün arkadaşlar olarak işimizi geri istiyoruz” dedi. 

Whatsapp Image 2024 05 31 At 17.20.31

DEPREM MAĞDURLARI İŞTEN ATILDI!

6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinin ardından Elazığ’dan İzmir’e gelen emekçi bir kadın ise “İzmir’e geldikten sonra eşimle birlikte her yere olduğu gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne de başvurduk. Aralık ayında eşim mülakata çağrıldı ve 5 ayın sonunda işe alındı. 2 aylık çalışma sırasında sürekli işten çıkarılma korkusuyla çalıştı. Ben bu sırada beynimde tümör olduğunu öğrendim. Daha sonra eşim işten çıkarıldı. Mağdur edildik ve çaresiz kaldık. Mülakat sırasında deprem mağduru olduğumuzu da belirtmiştik. Bir an önce bu sorunun çözüme kavuşmasını bekliyoruz. Şu an evimizde kimse çalışmıyor. Evim kira, öğrenci okutuyoruz. Tedavim yarıda kaldı” diye konuştu. 

Pankaaart

“BANKAMATİK PERSONELİ DEĞİLİZ”

13 Mart’ta işbaşı yaptığını aktaran bir temizlik işçisi ise “2023 yılının Ekim ayında mülakata girmiştim. Mart ayının 13’ünde de işe başladım. Ben bu partiye 15 yıldır emek veriyorum. Hiçbir şekilde torpille girmedim. Çok mücadele verdim. Şimdi işimden de oldum. Evim kira. Yarın öbür gün evsiz de kalabilirim. Yetkililerden istediğim bir an önce bizim sesimizi duymaları. Çünkü haksız yere işten çıkarıldık. Bizler bankamatik personeli değiliz” dedi. 

Whatsapp Image 2024 05 31 At 17.20.32-1

“TABELA 1000’İ DE GÖSTERSE DİRENİŞE DEVAM EDECEĞİZ”

İZSU’da çalışırken işten çıkarılan bir emekçi ise şu bilgileri aktardı: “15 Mart’ta İZSU Kanalizasyon Dairesi Dereler Birimi'nde işe başladım. Tabii işbaşı sürecimizin öncesi var. Mülakat ve evrak hazırlama sürecimizle işe başlama tarihimiz 15 Mart tarihine tekabül etti. Bizler zaten eksik personelin olduğu bir birimde çalıştığımız için işten çıkartılabileceğimizi düşünmedik. İşe başladığımın 60’ıncı gününde işimin başındayken işten çıkartıldığımı öğrendim. Bugün direnişimizin 10’uncu günü. Her gün burada yaklaşık 60 kişi olarak toplanıyoruz. Sayımız her geçen gün artıyor. Buradaki arkadaşlarımız görevinin başındayken sadece bir telefonla veya mesajla işten çıkarıldı. Burada çok ciddi bir insani mağduriyet söz konusu. Bizler en kısa sürede Sayın Cemil Tugay’ın bizleri muhatap almasını istiyoruz. Kendisine tamamen yanlış ve eksik bilgiler ulaştırılmış. Araştırılsın, işe giriş çıkış saatlerimize bakılsın. Sayın Tugay daha önce hiçbir çalışanı mağdur etmeyeceğini söylemişti. Direnişimiz devam ediyor. Şunu net bir şekilde söyleyelim, tabelamız bugün 10’u gösteriyor. Bize gösterilen tutuma göre tabela 100’ü de gösterebilir, 1000’i de gösterebilir. Çünkü biz elimizden alınan hakkın peşindeyiz.”

Başka işte çalışırken tazminatını bırakıp belediyede işe başlayan ve 59 gün sonra işten çıkartılan bir işçi ise çukurda kaynak yaparken bu haberi aldığını söyledi. 

DENEME SÜRESİ TAMAMLANMADAN İŞTEN ÇIKARDILAR!

İşten çıkartılırken hiç kimsenin kendileriyle görüşmediğini aktaran başka bir emekçi ise 2017 yılından beri CV Bankta CV’im mevcut. Şubat ayında mülakata çağrıldım ve iki mülakattan geçtim. 29 Mart itibariyle işbaşı yaptım. İki aylık deneme süresi tamamlanmadan, 59 günün sonunda işten çıkarıldık. Personel fazlası olduğumuz söyleniyor ama herkes işinin başındayken çıkarıldı ve her gittiğimiz birimde personel ihtiyacı vardı. İşten çıkarılırken kimse bizle görüşmedi, muhatabımız sadece bir noter kâğıdı oldu” bilgisini verdi.  

EMEKÇİLERİ EKMEĞİNDEN ETTİLER!

Yaklaşık 2 ay mekatronik mühendisi olarak İZSU’da çalışan bir emekçi de “Mekatronik mühendisi olarak 2 ay boyunca İZSU’da sayaç atölyesinde çalıştım. Bu süreçte ihtiyaç fazlası değil özel istekle gelen bir elemanım. Sayaç atölyesine ilk defa mühendis alındı ve daha fazla ihtiyaç olduğu da söyleniyor. Hiçbir koşula bakmadan son 2 ay giren herkesi işten çıkardılar ve herkesi ekmeğinden ettiler” diyerek haksızlığa uğradıklarını söyledi.  

Muhabir: Doğukan Fikri Fidan