Osmanlı İmparatorluğu'nda 1889 yılında kurulan ve 1908 ile 1918 yılları arasında etkin olan İttihat ve Terakki Cemiyeti, Türk siyasi hayatında önemli bir rol oynamıştır. Kuruluş amacı, Meşrutiyet'in yeniden ilanı ve anayasal düzenin sağlanmasıydı. Cemiyet, zamanla Meclis-i Mebûsan'a ve devlet yönetimine etki etmeye başladı.
Kuruluş ve Gelişim İttihat ve Terakki Cemiyeti, başlangıçta Askeri Tıbbiye Mektebi'nde öğrenciler tarafından kuruldu. İlk yıllarında özellikle genç subaylar ve aydınlar arasında büyüdü ve birçok farklı gruptan üyeleri bünyesine kattı. İlk olarak "İttihad-ı Osmanî Cemiyeti" adıyla kurulan örgüt, 21 Mayıs 1889'da resmen faaliyete geçti.
Faaliyetleri ve Siyasi Etkisi Cemiyet, Osmanlı toplumunda Meşrutiyetçilik fikirlerini yaymak ve II. Abdülhamid'in merkezi otoritesine karşı çıkmak için çaba sarf etti. 1908'de II. Meşrutiyet'in ilanıyla birlikte daha belirgin bir siyasi rol üstlendi ve "İttihat ve Terakki Fırkası" adını aldı. Bu dönemde Meclis-i Mebûsan'da etkin bir şekilde temsil edildi ve ülke yönetiminde söz sahibi oldu.
Darbe Girişimi ve Sonrası 1913'te Bâb-ı Âli Baskını ile İttihatçılar, devlet yönetiminde doğrudan kontrolü ele geçirdiler. Enver Paşa, Talat Paşa ve Cemal Paşa gibi liderlerin etrafında örgütlendiler ve ülkenin iç ve dış politikasında belirleyici rol oynadılar. Ancak I. Dünya Savaşı'nın Osmanlı İmparatorluğu üzerindeki olumsuz etkileriyle birlikte cemiyetin gücü azaldı.
Sonuç İttihat ve Terakki Cemiyeti, Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde önemli bir siyasi güç olarak tarihe geçti. Meşrutiyetçilik, milliyetçilik ve modernleşme fikirlerinin yayılmasında etkili oldu ve Osmanlı toplumunda derin izler bıraktı. 1918'de resmen feshedilen cemiyetin üyeleri, Millî Mücadele'de aktif rol alarak Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerini attılar.