İzmir Barosu tarafından 10 Ekim 2015’te gerçekleşen Ankara Gar Katliamı’nda hayatını kaybeden 103 yurttaş için bir anma etkinliği düzenlendi. Etkinlikte yapılan açıklamada, “Ankara Garı Katliamı’nın hedefi demokrasi ve barıştır, demokrasi ve barış talep edenlerdir. 10 Ekim 2015’de, Ankara Garı’nda yapılan saldırıda yitirdiklerimiz bize barış ve demokrasi için mücadele kararlılığını bıraktılar. Katliamda yaşamını yitiren yurttaşlarımızı bitmeyen bir özlemle ve sevgiyle anıyoruz. Ölümü değil yaşamı, savaşı değil barışı savunuyoruz!” denildi.
Anma etkinliği, katliamda kaybedilenlerin anısını yaşatmak ve barışın önemini vurgulamak amacıyla gerçekleştirildi. İzmir Barosu, demokrasi ve barış için mücadelenin devam edeceğinin altını çizerken, toplumsal dayanışma ve adalet taleplerinin önemine dikkat çekti.
Ne olmuştu?
1 Kasım seçimlerine kısa bir süre kala, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ve Türk Tabipleri Birliği (TTB) tarafından düzenlenen Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi, 10 Ekim 2015 Cumartesi günü Ankara'da gerçekleştirilecekti.
Mitinge, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve sanatçılar da destek verdi. Tarık Akan, Rutkay Aziz ve Bilgesu Erenus gibi ünlü isimlerin de katılım çağrısı yaptığı etkinliğe, Emekçi Hareket Partisi (EHP), Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi, Halkların Demokratik Partisi (HDP), Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP), Emek Partisi (EMEP), Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Hacı Bektaş Kültür Vakfı, Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Halkevleri ve Haziran Hareketi gibi birçok kuruluş katılacağını duyurdu.
Miting öncesi düzenlenen basın toplantısında DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, "13 yıllık AK Parti politikalarından mağdur olan herkes o gün Ankara'da olacak" dedi. Katılımcıların sabah saat 10:00'da Ankara Tren Garı önünde buluşarak Sıhhiye Meydanı'na yürümesi planlandı. Kortejin önünde DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ortak imzalı "Savaşa inat, barış hemen şimdi. Emek, barış ve demokrasi" yazılı bir pankart taşınacaktı.
İki Patlama ve Can Kayıpları
Ancak katılımcıların toplanmaya başladığı sırada, saat 10:04'te peş peşe iki patlama meydana geldi. Bu intihar saldırılarında 103 kişi hayatını kaybetti, 500'den fazla kişi yaralandı. Bu olay, Türkiye tarihinin en kanlı intihar saldırısı olarak kayıtlara geçti.
Yargılama Süreci
Olayla ilgili açılan davanın iddianamesinde, canlı bombaların 1990 doğumlu Yunus Emre Alagöz ile kimliği tespit edilemeyen bir Suriye uyruklu kişi olduğu belirtildi. Yunus Emre Alagöz'ün erkek kardeşi Abdurrahman Alagöz'ün de Temmuz 2015’te Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 34 kişinin yaşamını yitirdiği intihar saldırısını gerçekleştiren kişi olduğu açıklandı.
Saldırının ardından 3 gün ulusal yas ilan edildi. Davada, 9 sanığa "Anayasal düzeni ihlal" ve "kasten öldürme" suçlarından toplamda 101'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verildi. Ayrıca, sanıklara öldürmeye teşebbüs suçundan da 10,557 yıl hapis cezası verildi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, "Türkiye'deki IŞİD saldırılarının planlayıcısı" olarak nitelendirdiği İlhami Balı'nın da aralarında bulunduğu 35 kişi hakkında dava açtı.