Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçtiğimiz haftalarda aday adaylığını açıklan Buğra Gökce, İzmir’in yerel gazetelerinin temsilcileriyle bir araya gelerek soruları yanıtladı. Hakkında çıkan dava iddialarına cevap veren Gökce, “Şahsıma ait dava yok ama 150’ye yakın soruşturma dosyası var. Onlar da benim şeref nişanem” dedi.
“Soruşturmalar şeref nişanım”
Kendisi hakkında dava açıldığı iddialarına cevap veren Gökce, 15 yıldır CHP’li belediyelerde üst düzey yöneticilik yaptığını ve ortaya atılan iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti. Yöneticilik hayatı boyunca hakkında yüzlerce soruşturma davası açıldığını ancak şahsına dair bir dava olmadığını belirten Gökce, “Yüzlerce soruşturma dosyası yaşamışımdır. Klasörlerce soruşturma dosyalarım vardı. Özellikle İzmir’de memur suçu savcısı olup da benden ifade almayan savcı yoktur sanırım. Benim hakkımda açılmış, görevi kötüye kullanma konusunda tek bir dava yok. Bu soruşturmalar rutindir. 150’ye yakın soruşturma var. Ben muhalefet belediyesinin bürokratıyım ve onlar da benim şeref nişanem. Bunların hepsi AK Partili bir belediyeye hiç yapılmayacak işlerdir. Bizler de CHP’nin belediyelerindeki üst yöneticiler olarak, çoğu kez belediye başkanlarını korumak amacıyla bu soruşturmaları üstleniriz. İmzaları başkan atmasın diye genel sekreter atar. Dolayısıyla bir soruşturma olduğunda konu genel sekreterde biter. Bunların birçoğu da genel sekretere gelmemesi gereken işlerdir. Ancak son dönemde burada görev yapan Sayıştay denetçisinin tali sorumlu olarak genel sekreteri yazmasından dolayı bunların bir bölümü beni de kapsadı. Belediye bürokrasisinde bunlar rutindir. Soruşturmaların tamamında ya kovuşturmaya yer verilmedi ya da mahkemeye gelmeden iptal oldu. Şahsımla ilgili bir dava yok” ifadelerini kullandı.
“İthal aday değilim”
Hakkında çıkan “İthal aday” tartışmalarını üzerine alınmadığını kaydeden Gökce, 2008 yılından beri İzmir’e hizmet ettiğinin altını çizdi. İzmir ile gönül bağı olduğunu vurgulayan Gökce, “Ben 15 yıl İzmir’e hizmet ettim. İzmir’le gönül bağım o zamandandır. Sadece İzmir’i değil Manisa’yı da öğrendim o dönemde. Bunun biraz, bavulunu alıp milletvekili adayı olmuş isimlerin üzerinden oluştuğunu düşünüyorum. Benim bu şehre hem hizmetim, hem emeğim, hem de 15 yıllık bir geçmişim var. Ben İzmirliliği, İzmirli duruşu, bu şehrin yaşam biçimine, değerlerine sahip çıkma ve ona ait olma olarak tarif ediyorum ve kendinizi orada konumlandırıp bir gönül bağı kurmuşsanız ve hizmet etme şansı bulmuşsanız, o anlamda size böyle bir yakıştırma yapılmayacağını düşünüyorum. Bu yüzden bu yakıştırmayı üstüme alınmadım” ifadelerini kullandı.
“Bavulumla gidip geldim”
Adaylık konusunda İzmir’i seçmesinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in herhangi bir etkisi olmadığını, aksine sebebin şehre olan gönül bağından kaynaklandığını belirten Gökce, “Ben İstanbul’a gittim ama ailem burada yaşadı. Ben ikametimi bile İstanbul’a almadım. Oyumu bile burada kullandım. Dolayısıyla İstanbul’a gittim ama orada bir evim bile olmadı. Misafirhanede kaldım. Eşyalarımı bavula koydum İstanbul’a gittim, eşyalarımı aldım İzmir’e geri geldim. Ev açmak bile kısmet olmadı. Bu şehirle gönül bağımı hiç kaybetmediğim için, kurultaydaki değişim teması ve toplumdaki değişim heyecanı beni motive etti” diye konuştu.
