Artan sıcaklıklar ve yağış oranlarının düşmesi İzmir’in barajlarını kuruttu. İzmir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün (İZSU) verilerine göre, İzmir’in içme suyu ihtiyacının çoğunu karşılayan Tahtalı Barajı’nda geçen yılın ağustos ayında 34,09 olan su doluluk oranı bu yıl aynı dönemde yüzde 19,86’ya düştü. Öte yandan Balçova Barajı’nda ise aktif su doluluk oranı geçen yıl yüzde 24,84 iken, bu yıl yüzde 36,62 oldu. Gördes Barajı’ndaki doluluk oranı geçen yıl ağustos ayında yüzde 6,96 iken, bu yılın aynı döneminde yüzde 5,21 olarak kaydedildi. Ürkmez Barajı’nda doluluk oranı geçen yıl yüzde 28,55 iken, bu yıl yüzde 19,07 olarak kayıtlara geçti. Güzelhisar Barajı’nda doluluk geçen yılın ağustos ayında 64,51 iken bu yıl yüzde 74,58’e çıktı. Alaçatı Kutlu Aktaş Barajı’nda ise aktif su doluluk oranı yüzde 33,13 iken, bu yıl yüzde 16,86 oldu. İzmir için kuraklık uyarısı veren Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Çevre, Biyoçeşitlilik ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, yağışların azalması halinde 2025 yılında İzmir’de büyük bir kuraklık riski yaşanacağını söyledi.

637C75E7Eb10Bb1E6403F166-1

“Suyu yanlış kullanıyoruz”

Türkiye’de su sorunu olmadığını, aksine su kullanımı sorunu olduğunu belirten Prof. Dr. Doğan Yaşar, kuyulardaki suyun en son seçenek olması gerektiğini belirterek, “Türkiye’nin su sorunu yok, Türkiye’nin su kullanımı sorunu var. Türkiye’de suyu nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. Gelişmiş ülkelerde yer altı suları en son çare olarak kullanılır, ancak İzmir’de biz barajdan ziyade yer altı sularını kullanıyoruz. Çünkü barajlardaki sular az. Dolayısıyla da kuyudan su çekme maliyetleri İzmir’in en pahalı suyu kullanmasına neden oluyor” dedi.

Maliyetli tesisler

Yer altı sularının kullanımı nedeniyle İzmir ve Manisa’da su fiyatlarının yükseldiğini belirten Yaşar, kuyudan çekilen suyu işlemek, arıtmak için yüksek maliyetli tesislerin kurulması gerektiğinin altını çizdi. Yaşar, “Manisa’da günde 550 metreküp su çıkarılıyor. Akhisar’daki kuyulardan su çekmek için 400 metre aşağıya inildi. Bunlar hep maliyet olarak faturalara yansıyor. Diğer yandan ise yağışların az olmasıyla baraj dolulukları da düşüyor. O yüzden kuraklık riski kapıda. Suyu dikkatli kullanmakta fayda var” diye konuştu. 

Zafer Levent Yıldır

“Sorumlu kurum DSİ”

İzmir’de Ekim ve Kasımda yağışların arttığını belirten İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, bu yıl olmasa bile gelecek yıl İzmir’in su konusunda sorun yaşayacağının altını çizdi. Yıldır, İstanbul’da yüzde 99, Ankara’da yüzde 98 baraj sularının kullanıldığını ancak İzmir’de bu oranın yüzde 35 olduğunu söyleyerek, barajların İzmir’in içme suyu için yeterli olmadığını kaydetti. Büyükşehir’in bir baraj yapabilecek mali gücünün olmadığını vurgulayan Yıldır, “Baraj yapma yetkisi de sorumluluğu da Devlet Su İşleri’nin. Büyükşehir’in baraj yapacak bir mali gücü maalesef yok. Eğer olsaydı da izin alınması zor olacaktı. Ancak belli ki, her şeyde olduğu gibi baraj doluluklarının düşmesi sorununda da ihale İZSU’da kalacak” ifadelerini kullandı.

“Elimizi kolumuzu bağladılar”

Şehirlere suyu temin etmesi gereken kurumun Devlet Su İşleri olduğunu yineleyen İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi CHP Grup Başkanvekili Zafer Levent Yıldır, “Körfezle ilgili sorunların çözümünde sorumlu bakanlıklar, yangınlarda aynı şekilde sorumlu olan yine ilgili müdürlük ve bakanlıklar. Ancak tüm bunlarda yaşanan her aksaklığın sorumluluğu İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne ve iştiraki şirketlere kalıyor. Bakınız, bugün bir kampanya başlatıp para toplayarak yangın söndürme uçağı alalım desek bakanlıklar izin vermiyor. Dolayısıyla bu konularda bizim elimiz kolumuz bağlanıyor” diye konuştu.

Kaynak: Mutlu Duman