Gazetemizin geçtiğimiz haftalarda gündeme getirdiği süt fiyatlarındaki düşüklüğün çiftçinin iflas edebileceğine yönelik haberimizin ardından üreticiler daha fazla dayanamayıp çiftliklerini satışa çıkardı. Sahibinden.com verilerine göre sadece İzmir’de 60 çiftlik, yaklaşık 2 milyar 160 milyon TL’ye satılığa çıktı. Besi çiftliklerinin kapatılmasının nedenlerini aktaran Çiftçi Sen Genel Sekreteri Adnan Çobanoğlu, “Hayvanları besleme maliyetleri çok yüksek. Karkas et fiyatları düşük. Dolayısıyla üretici de maliyetlerini bile karşılayamadığı ve sürekli zarar ettiği için elindeki hayvanı satıyor; çiftliğin kapısına kilidi vuruyor” dedi.
‘Sahadan çekiliyorlar’
Bir litre sütü fabrikaların yaklaşık 13 TL’den aldığını fakat bu sütün maliyetinin 18 TL’den fazla olduğunu vurgulayan Çobanoğlu, “Yani süt besiciliği yapan bir üretici maliyetinin 5 TL altına sattığı 1 litre sütün parasıyla ancak yarım litrelik pet şişe su alabiliyor. Sürekli borçlanan ve zarar eden çiftçilerimiz icra ve haciz kıskacında. Son çare olarak borçlarını ödemek için çiftliklerini satılığa çıkarıyorlar” diye konuştu. Diğer bir sorunun da Tarım Bakanlığı’nın çok fazla canlı hayvan ithal etmesi olduğunu sözlerine ekleyen Çobanoğlu, “İthal hayvanların maliyetine ülkedeki besleme maliyetleri de eklenince çiftçi işin içinden çıkamıyor. Belki binlerce hayvanı olan büyük çiftlikler için maliyetler çok sorun değil ama 100-150 hayvanı olan çiftlikler borç içinde. Tek çaresi çiftliğini satıp bu işi bırakmak oluyor” ifadelerini kullandı.
Pişmanlık ve bezginlik
Türkiye'deki besi hayvancılığında genellikle 10-15 tane kalan büyük çiftliklerle devam edilecek gibi gözüktüğünü belirten üretici Mehmet Doğan ise şunları söyledi: “Bunlar da ithal hayvanla devam edecek. Çünkü 2024’te 600 bin baş besi danası ithal ediliyordu. 2025’te bu sayının 1 milyon olacağı söyleniyor. Bakanlık, Türkiye'deki üretimi olabildiğince görmezlikten gelecek. Dolayısıyla besi hayvanını ya da bizim et ihtiyacımızı önemli ölçüde ithal ederek karşılamış olacak. Üretici, hayvanına yaptığı masrafı bile karşılayamadığı için sahadan çekiliyor. Kendi ödemelerini, harcamalarını karşılayamayan çiftçi büyük bir bezginlik, büyük bir pişmanlık içinde bu sektörden çekilmiş oluyor” ifadelerini kullandı.
‘Merhamet bekliyor’
Süt çiftliklerindeki sorunun besi çiftliklerinden 2 kat fazla olduğunu dile getiren Doğan, “Hayvanınızı yeterince besleyemezseniz süt verimini de düşük olur. Bir inekten ortalama 35 litre süt almanız gerekirken 26-28 litreye düşersiniz ve zarar edersiniz. Bir litre sütün maliyeti yaklaşık 17,5 lirayken, siz kalkıp 13-14 liradan satarsanız litre başına 4-5 lira zarar edersiniz. Süt işletmeleri bu konuda çok muzdarip ama başvurabilecekleri herhangi bir merci ne yazık ki yok. Yani süt işletmeleri sanayicinin kucağına atılmış, sanayicinin merhametine bırakılmış. Sanayici de bu koşulları fırsata çevirip olabildiğince maliyetlerin altında sütü alıyor” ifadelerini kullandı.
‘Üretici yok ediliyor’
Bu durumlar devam ettiği halde Türkiye de hayvan üreticisinin kalmayacağını aktaran üretici Mehmet Doğan, “Önemli ölçüde küçük işletmeler, aile işletmeleri dediğimiz işletmelerin birçoğu kapanıyor. Konya’da işletmelerin yüzde 80’i kapattı. Bu Kars'ta da, Erzincan'da da, Manisa'da da böyle. Dolayısıyla küçük işletmeler, aile işletmeleri bu maliyetlerle başa çıkamadıkları ve sütte, ette yeterli rekolteyi sağlayamadıkları için bir şekilde sektörden çekilmek zorunda kalıyorlar. Yani birilerinin onlara ‘bu işi bırakın’ demesine gerek yok. Sadece İzmir’de 60 çiftliğin de tamamına yakını bu nedenle satışa çıkarılmıştır” şeklinde konuştu.
Yazılan oldu
Gazetemizin 16 Ekim’de “2 litrelik sütte 1 ekmeklik zarar” başlıklı haberimizde çiftçinin içinde bulunduğu zor durumu anlatan Prof. Dr. Harun Raşit Uysal, “Çiftçi sattığı 2 litrelik sütte 1 ekmek parası kaybediyor. Böyle giderse çiftlikler hızla satışa çıkacaktır” demişti.