İzmir'de yıllardır böbrek yetmezliği sebebiyle organ nakli listesinde bekleyen Tansu Hatipoğlu (41) ve Tuğçe Saygı (50), aynı kadavradan yapılan böbrek nakilleriyle sağlığına kavuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde yüzbaşı olarak görev yaparken böbrek hastalığıyla mücadele eden Hatipoğlu, 7 yıl boyunca diyaliz tedavisi gördü. Donör olmak isteyen eşinin talebi etik kurul tarafından reddedilince umudu organ bağışına kaldı.
Almanca öğretmeni olan Tuğçe Saygı ise, 20 yaşında karaciğer yetmezliği tanısı aldı ve 1994 yılında Almanya’da kadavradan karaciğer nakli oldu. Ancak 2019’da böbrek yetmezliğiyle yeniden karşı karşıya kaldı. Saygı, Mart ayında böbrek nakli oldu ancak vücudu bu böbreği reddetti. Yeniden diyalize giren Saygı, ikinci bir nakil umuduyla beklemeye başladı.
İki hastanın beklediği iyi haber, 17 Eylül'de geldi. Aynı kadavradan yapılan böbrek nakilleriyle Hatipoğlu ve Saygı, sağlığına kavuştu.
"Böbrek kardeşi olduk"
Tansu Hatipoğlu, naklin ardından yaptığı açıklamada, Tuğçe Saygı ile "böbrek kardeşi" olduklarını söyledi. Hatipoğlu, organ bağışının önemine vurgu yaparak, "Kadavradan böbrek nakli ülkemizde maalesef çok yaygın değil. Hastaların ortalama yaşam ömürleri 6 yıl civarında diyalizle. Bu sürede insanlar hayatlarını kaybedebiliyorlar. Kadavradan böbrek nakli ülkemizde gerçekten kan bağışı gibi olmalı. Özellikle kan bağışı nasıl Kızılay tarafından teşvik ediliyorsa, bence kadavradan nakiller de teşvik edilmeli. Ne kadar artış olursa o kadar can kurtulacak." dedi.
Tuğçe Saygı da ikinci kez organ nakli geçirmenin kendisi için bir "üçüncü hayat" anlamına geldiğini ifade ederek, "Hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Organ bekleyen diğer hastalarınıza umut olmak amacıyla, kadavra bağışının desteklenmesini ben de çok istiyorum. Gerçekten yaşama dair bir umut oluyor insanlara." dedi.
Nakilleri gerçekleştiren doktor Işık Özgü, kadavradan organ bağışlarının artması durumunda daha fazla hastanın bu sevinci yaşayabileceğini belirtti.