Türkiye'nin ilk deniz üstü rüzgar ölçüm direği, İzmir'in Aliağa açıklarında inşa edilerek bölgenin rüzgar enerjisi potansiyelini ölçmeye başladı. 10 aylık veri analizi sonucunda, Çandarlı Körfezi’nden Karaburun açıklarına kadar uzanan bölgenin, deniz üstü rüzgar santrali kurulumu için uygun olduğu belirlendi. Bu sonuç, İzmir’in temiz enerji üretimi konusundaki potansiyelini ve stratejik önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
İzmir Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Mehmet Yavuz, yaptığı açıklamada, "Bir yatırımcı olarak rüzgar potansiyelinin en yüksek olduğu yerde rüzgar santralini kurmak istersiniz. Dolayısıyla biz bu bilgiyi yatırımcılarla paylaşacağız" ifadelerini kullandı. Bu sözler, İzmir'in rüzgar enerjisi potansiyelinin değerlendirilmesi ve bölgedeki yatırım fırsatlarının artacağına dair önemli bir işaret niteliği taşıyor.
İzmir, rüzgar türbinlerinin ilk kez kurulduğu şehir olarak, sahip olduğu enerji potansiyeli ve üretim kapasitesi ile "temiz enerjinin başkenti" olarak anılmaktadır. Şehrin rüzgar enerjisi ve teknoloji alanında öncü olma hedefi doğrultusunda, İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü işbirliğinde yürütülen İzmir Denizüstü Rüzgar Ölçümü Projesi kapsamında, Aliağa açıklarında 40 metre yüksekliğinde bir ölçüm direği kurulmuştur. Bu direk üzerinde bulunan hassas cihazlar sayesinde bölgenin rüzgar kapasitesi hakkında veri toplanmaktadır.
Alınan veriler, İzmir açıklarının rüzgardan elektrik üretimi için uygun olduğunu ortaya koymuştur. Bu durum, kentin karadaki rüzgar enerjisi üretim gücünü deniz üstüne taşıyarak, temiz enerji başarısını artırma potansiyelini işaret etmektedir.
Yavuz, Türkiye'nin 2035 yılı enerji vizyonunda 5 gigavatlık deniz üstü rüzgar enerjisi hedefinin bulunduğunu ve İzmir'in bu hedefin gerçekleştirilmesinde önemli bir rol oynayacağını belirtti. Ayrıca, "Ülkemizde orta vadede birçok deniz üstü rüzgar santrali kurulması gündemde. Bu santrallerin konumları, güçlü rüzgarların bulunduğu alanlara göre belirlenecek. Dolayısıyla İzmir başta olmak üzere Ege kıyıları ve Marmara Denizi deniz üstü rüzgar santrallerinin kurulması için önemli potansiyel taşıyan bölgeler olarak dikkati çekiyor." dedi.
Ölçüm direğinden veri toplamaya devam edeceklerini vurgulayan Yavuz, "Bir yatırımcı olarak rüzgar potansiyelinin en yüksek olduğu yerde santrali kurmak istersiniz. Dolayısıyla biz bu bilgiyi yatırımcılarla paylaşacağız. İzmir zaten rüzgarı bol olan bir coğrafya ve karada da rüzgar santrallerimiz var. Ölçüm direğindeki ilk sonuçlara baktığımızda Çandarlı Körfezi, Nemrut Körfezi'nden Karaburun açıklarına kadar olan bölgenin rüzgar potansiyeli çok yüksek. Dolayısıyla bu alanlar deniz üstü rüzgar santralleri için en olası yerler olarak öne çıkıyor." ifadelerini kullandı.
Bu gelişmeler, İzmir'in rüzgar enerjisi sektöründeki konumunu güçlendirirken, aynı zamanda temiz enerji üretimi için yeni fırsatlar sunmaktadır. İzmir, enerji potansiyelini artırarak hem yerel hem de ulusal düzeyde rüzgar enerjisi yatırımları için çekim merkezi olmayı hedefliyor.