İzmir'de yaşayan 65 yaşındaki Tayfun Bilici, 11 yıl önce kalbindeki ritim bozuklukları nedeniyle takılan kalp pilinin, 7 yıl sonra iltihaplanma sebebiyle yenilendi. Kalp pilinin ikinci kez enfekte olması, Bilici için ölüm riski taşıyordu. Ancak, İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde damar içinde kablosu olmayan bir pil ile sağlığına kavuştu. Geçtiğimiz günlerde 65. yaş gününü kutlayan Bilici, "Yeniden doğmuş gibi hissediyorum," diye belirtti.
Tayfun Bilici, 11 yıl önce anjiyo olduktan sonra kalp pili takıldığını anlattı. Yıllarca bu pil ile yaşamını sürdüren Bilici, göğsünde ödem oluştuğunu ve pilin iltihaplandığını öğrendi. Kalp pili yenilenen Bilici, tekrar enfekte olma durumu nedeniyle İzmir Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Kliniği'nde ameliyata alındı. Prof. Dr. Mustafa Karaca, Doç. Dr. Tuncay Kırış ve ekibinin gerçekleştirdiği operasyonla sağlığına kavuşan Bilici, Türkiye'de ilk kez bir kamu hastanesinde cilt altına yerleştirilen ritim düzenleyici pil takıldı. Bilici, "11 yıl önce anjiyo oldum ve pillerim takıldı. Altı veya yedi yıl sonra şikayetlerim başladı ve tekrar düzeltildi. Pil apse yapmıştı; zehirli maddenin vücuda yayılma tehlikesi vardı. Baktık ki pil vücudu delip geçmiş. Birçok hastaneye başvurdum, ancak hiçbiri bunu göze alamadı. Burada açıp temizlediler, yaklaşık 30 gündür hastanede yatıyorum," dedi.
'Çoklu organ yetmezliğinden ölme ihtimalim vardı'
Kendini çok iyi hissettiğini söyleyen Bilici, tedavi sürecini yöneten doktorlarına teşekkür etti. "Bu hastaneye geldiğimde hemen yatırıldım. Önce pili vücudumdan çıkardılar, gerçekten çok kötü bir durumdaymış. 'Seni göndermiyoruz, komisyona gireceksin' dediler. Benim için özel bir pil getirildi ve yeni pil takıldı. Şu an çok iyiyim. Elinizin kesildiğini düşünün, bir mikrop akıyor, tüm vücudunuza yayılıyor. Eğer temizlenmemiş olsaydı, en fazla üç hafta içinde ölmüştüm. Çoklu organ yetmezliği yüzünden hayatım tehlikeye girebilirdi. Şimdi Allah'a şükrediyorum, çok iyiyim. O pilin sökülmesi ve temizlenmesi bile büyük bir başarı. Daha iki gün önce yaş günümü kutladım. Yeniden doğmuş gibi oldum. Artık normal işime devam edeceğim," diye konuştu.
'Kalbinde üç kablo ve iltihaplı bir pil vardı'
Hastanın daha önce kalp krizi geçirdiğini ve buna bağlı olarak kalp fonksiyonlarının zayıfladığını belirten Prof. Dr. Mustafa Karaca, "Kalp yetmezliği olan hastamızda kalp ritim bozuklukları ortaya çıktı. Bu bozukluklar hayatı tehdit eden türden. Hastaya, ritmi normale döndürecek özel piller takılmıştı; ancak bunlar iltihaplandı ve çıkarılmak zorunda kaldı. Son durumda hastanın kalbinin içinde üç kablo ve yara yerinden akan iltihaplı bir pil vardı. Mecburen bunları çıkarmak zorunda kaldık. Ancak hastanın ritim bozukluğu devam ediyordu. Tekrar aynı bölgeye pil takmak ve kalbin içine üçten fazla kablo yerleştirmek tehlikeli olacağı için, yeni bir teknoloji olan cilt altına pil takmaya karar verdik," dedi.
'Türkiye'de kamu hastanelerinde bir ilk'
Kalbin içine ve damar yapısına hiç girmeden, cilt altına yerleştirilen pilin hastanın hayatını tehdit eden ritim bozukluklarını düzelttiğini açıklayan Prof. Dr. Karaca, "Bu oldukça ileri bir teknoloji. Hasta, kalbine mikrop girmeden ve iltihap olmadan bu sorundan kurtuldu. Sağlık Bakanlığı hastaneleri arasında bu işlem ilk kez bizim hastamızda uygulandı. Pilin iltihap kapması sık rastlanan bir durum değil; hastalarımızın yüzde 2 ya da 3'ünde görülüyor. Kalp pili nedeniyle enfeksiyon yaşanırsa, tedavisi oldukça zor ve zahmetlidir. Bazı hastalarımızda bu durum kronikleşebiliyor; hastalarımızın yüzde 90'ından fazlasında böyle bir sorun yaşanmıyor. Bazen hastanın genel durumu, ek hastalıkları ya da şeker hastalığı gibi durumlar riski artırabiliyor. Ancak, aynı pilleri takma ihtimalimiz varsa ve bu tekrarlıyorsa, içeriye kalbe koyduğunuz kabloları da çıkaramazsak, o zaman bu yeni teknolojiyi kullanabiliyoruz. Buna 'Deri altına konulan kalp ritmini düzenleyen pil' diyoruz. Hastanemizde ilk defa bu işlem yapıldı; kamu kurum ve kuruluşlarında da ilk kez gerçekleşti. Türkiye'de bir ilki temsil ediyor," diye ekledi.