İzmir'in Alsancak semtinde 12 Temmuz 2024 tarihinde meydana gelen trajik olayda, şiddetli yağış sırasında elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay için başlatılan yargı süreci devam ediyor. İki genç, şehrin en işlek sokaklarından birinde yaşanan bu talihsiz olayın ardından büyük bir üzüntüye neden olmuş, kamuoyu adalet arayışına odaklanmıştı.

Yürütülen soruşturma kapsamında, olaya ilişkin 42 kişi hakkında "bilinçli taksirle öldürme" suçlamasıyla dava açıldı. Davanın ilk duruşmaları, İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 5 ve 6 Eylül 2024 tarihlerinde gerçekleşti. İzmir Barosu Başkanı Avukat Sefa Yılmaz ve Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gamze Şimşek, baro adına davaya katılma taleplerini mahkemeye iletti.

Eksik Soruşturma Eleştirisi

Avukat Sefa Yılmaz, soruşturmanın yeterli inceleme yapılmadan ve tüm sorumlular belirlenmeden tamamlandığını vurgulayarak, eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirtti. 17 Temmuz 2024 tarihinde İzmir Barosu tarafından verilen suç duyurusu dilekçesini dosyaya sunan Yılmaz, tüm sorumluların cezalandırılmasını talep etti. Mahkeme, tutuklu bulunan 13 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Ancak, İzmir Barosu'nun katılma talebi reddedildi. Sanıkların ifadelerinin tamamlanamaması nedeniyle duruşma 13, 14 ve 15 Kasım tarihlerine ertelendi.

"Kamu Alanlarının Özelleştirilmesi Bu Sonuçları Doğuruyor"

Duruşma sonrası basın açıklaması yapan Avukat Sefa Yılmaz, kamuya ait alanların özel şirketlere devredilmesinin bu tür trajik sonuçları doğurduğunu ifade etti. Yılmaz, özel sektörün vasıfsız elemanlar ve kalitesiz malzemelerle sadece kar hırsı güderek çalıştığını vurguladı. Soma ve Amasra'da yaşanan faciaları hatırlatan Yılmaz, “Kamuya ait alanların özel şirketlere peşkeş çekilmesi bu sonuçları doğuruyor, özel sektör vasıfsız eleman, malzeme kullanarak sadece kar hırsı ile çalışıyor. Tıpkı Soma’da Amasra’da olduğu gibi… O kadar niteliksiz işler yapılıyor ki iki gündür kim sorumlu sorusunun cevabı aranıyor ve kimse sorumluluk kabul etmiyor. Ne yazık ki böyle hukuksuz bir ülkede yaşıyoruz. Bize göre, bilirkişi raporları, iddianame yetersiz. Önce sorumluların kim olduğunu bulmak lazım. Oraya kazma kürek vuran mı, onu oraya gönderen mi, şirketleri özelleştirenler mi sorumlu; düşünmeliyiz. Ali ile Veli ile uğraşırsak bu hukuksuzluklar devam edecek" dedi. Yılmaz ayrıca bilirkişi raporları ve iddianamenin yetersiz olduğunu düşündüklerini belirterek eleştirilerini dile getirdi.

İzmir Barosu: Mücadelemizi Sürdüreceğiz

İzmir Barosu olarak süreci sonuna kadar takip edeceklerini belirten Yılmaz, tüm sorumlular cezalandırılana ve halk sokaklarda güvenle yürüyene dek mücadelelerine devam edeceklerini açıkladı.

Kaynak: İzmir Barosu