İzmir Ticaret Borsası (İTB) eylül ayı olağan meclis toplantısı, İZQ İnovasyon Merkezi’nde gerçekleştirildi. İzmir’in kadın belediye başkanları; Karabağlar Belediye Başkanı Helil İnay Kınay, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı, Karşıyaka Belediye Başkanı Yıldız Ünsal, Efes Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı katıldı. Ayrıca akademisyen, siyaset bilimci ve yazar Soli Özel, “2025’e Giderken Dünya; Tehlikeler, Tehditler, Beklentiler” isimli bir sunum gerçekleştirdi. Sunumun ardından ise toplantıya katılan belediye başkanları konuşmalar gerçekleştirdi. Meclis toplantısında açılış konuşmasını yapan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli ise “İzmir’e bu yılın ilk 7 ayında gelen turist sayısı 913 bin 699 kişi. Bu sayı, aynı dönemde Antalya veya İstanbul’u ziyaret edenlerin 13’te 1’inden az. Bugün hep birlikte yapmamız gereken ise İzmir için bir fark yaratmanın yollarını aramak. Elbette ki bu sadece yerel yönetimlere düşen bir sorumluluk değil. Başta Turizm Bakanlığı olmak üzere Büyükşehir Belediyesi, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının da ellerini taşın altına koyması gerekiyor” dedi.

‘Yapamadığımız çok şey var’

‘İzmir; hepimizin göz bebeği’ diyerek sözlerine başlayan İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, “Ama bu kentin değerini yeterince biliyor muyuz ya da onu hak ettiği noktaya taşıyabildik mi?’ diye soracak olursak; bu sorulara yürekten bir ‘Evet’ diyebilmemiz de pek mümkün değil. İzmir, bir ucunda Bergama, diğer ucunda muhteşem Efes Antik Kenti'ne sahip olan; kıyı şeridi uzunluğu 464 kilometreyi bulan; yılda 300 gün güneş alan, denizi, termal kaynakları, üzümü, inciri, zeytini, enginarı ve kendine has lezzetli otları ile herkesi büyüleyen bir şehir” diye konuştu.
Dünyada turist çeken yerler ve festivallere dair de bilgi veren Kestelli, “İlki 2013 yılında, sadece 300 kişinin katılımıyla düzenlenen Süslü Kadınlar Bisiklet Turu küresel ölçekte öylesine büyük bir ses getirdi ki, 19 Eylül 2023’te dünyanın 200’den fazla şehrinde eş zamanlı olarak yapıldı. Ancak 2024’te düzenlenmedi bu etkinlik. Oysa bunu İzmir’i bir çekim merkezi haline getirmek için kullanabilirdik ama yapamadık. Konuştuğumuz ama yapamadığımız çok fazla şey var maalesef” dedi.

‘Hayallerimizi geniş tutmaya mecburuz’

Kestelli, “Turizm alanındaki bu örnekleri saymamın nedeni, derdimi çok daha rahat anlatabilmek. Yoksa tarımdan sağlığa; eğitimden müzeciliğe kadar pek çok alanda benzer örnekler bulmak mümkün. Bugün hep birlikte yapmamız gereken ise İzmir için bir fark yaratmanın yollarını aramak. Elbette ki bu sadece yerel yönetimlere düşen bir sorumluluk değil. Başta Turizm Bakanlığımız olmak üzere Büyükşehir Belediyemizin, meslek odalarının, sivil toplum kuruluşlarının da ellerini taşın altına koyması gerekiyor. Zaman hızla geçiyor. Düşünmeye, sınırlarımızı zorlamaya, hayallerimizi geniş tutmaya mecburuz. İzmir bunu hak ediyor. İzmir bunu bizlerden bekliyor” sözlerine yer verdi.

‘Kadın belediye başkanlarımızın varlığı fırsat’

“Son seçimleri kazanan 8 kadın belediye başkanının varlığını bunun için bir fırsat olarak görüyorum” diyerek sözlerine devam eden Kestelli, “İzmir’imizin hayal ettiğimiz geleceğine ulaşması için tüm kurum ve kişilerin yakın iş birliğine ihtiyaç var. Bu şehre 133 yıldır hizmet eden ülkemizin ilk borsası olarak, biz de sorumluluğumuzun farkındayız ve bütün çalışmalarımızda ve projelerimizde bu anlayışla hareket ediyoruz. Kıymetli belediye başkanlarımıza da katkı koyabileceğimiz her alanda birlikte çalışmaya hazır olduğumuzu bir kez daha ifade etmek istiyorum” dedi.

Mutlu: Kentsel dönüşüm en önemli sorunumuz

Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu, birinci önceliklerinin kentsel dönüşüm olduğunu vurguladı. Çınarlı, “Adaletin, hukukun, demokrasinin olmadığı yerde iyi belediyecilik olmaz. Doğruyu iyi bir planlamayı ranttan yana değil kamudan yana planlamayı parsel bazında imar değişikliğini değil kamucu bir bakış açısı ile toplumun refahını yükseltecek ekonomik sosyal dönüşümü sağlayacak bir kentsel dönüşümü gösterme yeri. Bu yüzden çok heyecanlıyım. Başarılı olacağımıza inanıyorum. İzmir’deki tüm kaçak yapılaşmalar, gecekondular dönüşmeden bu kente bir umut veremeyeceğiz. Bu yüzden kentsel dönüşüm birinci gündemimiz, en önemli sorunumuz. Afet riskleri açısından yapmak zorundayız. Barınma hakkı anayasal hak olduğu için yapmak zorundayız. Herkes güvendiği konutlarda yaşamalı” diye vurguladı.  Adil kent, eşit yurttaşlığın önemine değinen Mutlu, “Yola çıktığımızda mottom, adil kent, eşit yurttaşlıktı. Konak en zengin ve en yoksulun en eğitimli ile en eğitimsizin bir arada yaşadığı bir yer. Tüm vatandaşın kendini eşit hissettiği bir konak için yola çıktık. Bunu olabildiğince başarmaya çalışıyoruz. Hep birlikte nasıl yaşanır, üzerine bir çalışma yapmak istiyoruz” dedi. 

Kınay: Genç işsizliği çok fazla

Karabağlar Belediye Başkanı Helil Kınay ise “Dış politikadaki bu tutarsızlık, güç savaşları, tüm süreçler ülkenin her alanında var. Bir belediye başkanı olarak aslında son 20 yılın getirdiği süreçlerde tarımının ormanlarının korunması gereken alanlarının yüzde 50’sinden fazlasını tahrip etmiş, son 25 yılda, köylerini kaybetmiş işgücünü kaybetmiş üretimini kaybetmiş, büyükşehir yasasıyla beraber nüfusunun neredeyse yüzde 100’ü artık kentlerde yaşayan, bu anlamda kentlerde yaşayan nüfusla beraber dış politikadaki istikrarsızlıkla beraber dışa bağlılığın getirdiği ekonomik şiddeti birebir yaşayan, şiddetle beraber kentlerin içine sıkışmış olan yoksulluğu yaşayan bir ilçeyiz” ifadelerini kullandı. Kınay, Karabağlar’ın küçük bir Türkiye gibi olduğunu dile getirirken, “Karabağlar küçük bir Türkiye. Türkiye’deki problemleri ekonomideki işgücündeki tarımdaki yaşadığımız sorunların hepsinin İzmir’deki en çok payını alan yer Karabağlar. Yine güç kavgaları içinde kaybedilen bir savaşla iktidar olabilmek için Konak’tan daha büyük bir ilçe olarak bölünmüş, sosyal demokrat bir belediyecilik anlayışıyla çalışıyoruz. Yaşlı yoksulluğu, genç işsizliği çok fazla, okuma yazma bilmeyen oranı Türkiye’nin üstünde olan, engelli nüfusu Türkiye ortalamasının üstünde olan bir ilçeyiz. Toplumsal yaraların eşitsizliğin en çok yaşandığı kadınların en çok darbe aldığı işsizliğin en fazla olduğu kayıt dışı mülteci sayısının çok fazla olduğu bir ilçedeyiz. Belediyecilik hizmetlerini vermek noktasında, biz tüm karanlık tablosunun içinde kendi kurtuluş mücadelesini yürüteceğiz” ifadelerini kullandı. 

Ünsal: Sel için tedbir alınmalı

Karşıyaka Belediye Başkanı Behice Yıldız Ünsal ise mecliste yaptığı konuşmada “Bizler Türkiye gibiyiz. İçerisinde bulunduğumuz sorunlardan yerel yönetimlerde çok etkileniyor. Ama her şeye rağmen kadının sorumluluk duygusuyla yolumuza devam ediyoruz. Türkiye’deki tüm belediyelerde korkunç bir finansal zorluk var. Ama biz kadınlar bunlara çare bulacağız” diye belirtti. Ayrıca Yamanlar Domates Şenliği yaptıklarını hatırlayan Ünsal, Yamanlar Domatesine coğrafi işaret alacaklarının müjdesini de verdi. Karşıyaka ve Bayraklı’yı etkileyen yangın felaketini hatırlatan Başkan Ünsal, “Bu kış bizi tehlike bekliyor. Kışın bizi sel tehlikesi bekliyor. Herkes ne yapacağını biliyor gibi duruyor ama tedbir alıyorlar mı bilmiyorum. Sel için yardım istiyoruz. Bu olmadan buna tedbir istiyoruz” diye vurguladı. Başkan Ünsal, Karşıyaka’da son 5 ayda gerçekleştirdikleri fiziki, sosyal projeleri de anlattı. Ünsal, “İzmir’de 8 kadın belediye başkanı var. Bu çok büyük bir rakamdır. Biz kadınlara güvenin. Beş sene sonra sahip oldukları sorumluluk duygusuyla çok daha güzel ilçeler bırakacaktır” diyerek sözlerine son verdi. 

Fıçı: Tarım yapacak alan kalmayacak

Foça Belediye Başkanı Saniye Bora Fıçı yaptığı konuşmada, 151 yıllık belediye geçmişi olan Foça’da ilk kadın başkan olmanın gururunu yaşadığını dile getirdi. Foça’nın tarım, hayvancılık ve minimal düzeyde turizm ile geçindiğini dile getiren Fıçı, “Turizm gelişmekte olan ve yatırım gereken potansiyele sahip. Balıkçılık orta düzeyde ama en önemlisi hayvancılık sektörü” diye konuştu. Foça ve Menemen Ovası’nın çok verimli topraklara sahip olduğunu ve yakın geçmişte yıl içerisinde üç mahsul alındığını söyleyen Fıçı, “Bugün ise 1’inci sınıf tarım arazileri inşaat alanına çevriliyor ve hobi bahçeleri boyut değiştirerek kooperatifleşme ortaklık payı vermek suretiyle yapılıyor. Kooperatifleşmenin, birinci sınıf tarım arazinin bölünmesinin önüne geçilecek uygulamaların başlaması çok önemli bir şey çünkü böyle giderse yakın süreçte tarım yapılabilecek alan kalmayacak. Biz kuraklığı ülke olarak çok ciddi boyutlarda yaşıyoruz. Vahşi sulamanın önüne geçerek, susuz tarıma da yönelmemiz gerekiyor” dedi. 

Sengel: Değerlerimize sahip çıkmıyoruz

Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, İzmir’de bir kompozisyon yaratılması gerektiğini vurgularken, “Bizim gerçekten lobimiz var mı? İzmir’in lobisi var mı? Hep beraber kontak kurabiliyor muyuz? Efes’i, Aydın’da zannediyorlar. Sahip çıkmıyoruz. Değerlerimiz var. Agro-turizm için ne yapıyoruz? Bir kompozisyon yaratmamız gerektiğini düşünüyorum. İzmir için, ilçe belediyelerimiz için. Biz belediye başkanlarımızla beraber bunu yapmaya çalışıyoruz. Geçen dönemde bunun için çabaladık. Ama bence bir lobi oluşturup, kompozisyon yaratmak zorundayız” diye konuştu. Başkan Sengel, Çevre, kentin değişmesi, dönüşmesi, planlanması, hobi bahçelerini engellemek, temiz çevre ve tanıtım için birlikte hareket edilmesi gerektiğini vurguladı.

Kaynak: Filiz Erol