Sayın okuyucu,
İzmir'in bu karanlık ve trenli vadisinde yaşananları anlattığımız yazıdaki kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Bill Gates yaptı diye her şeyin gerçek mi olması gerekiyor...
***
Bir süredir yazıp yazmama konusunda çekincelerim olan konulardan, yani hayal ürünü kişi ve kurumlardan bahsetmek istiyorum. 17 Nisan tarihi, İzmir basını için önemli bir tarihtir. İzmir'de ekonomi basını adına önemli bir gazeteci, bu tarihte vefat etmiştir. Uzun yıllardır da, adını anmak için sıklıkla ödül töreni Nisan ayına özellikle denk getirilen, vefat yıl dönümünde anması bu sayede nesilden nesile aktarılan bir gazetecilik yarışması yapılmaktadır. Ancak ne olmuş, nasıl olmuşsa, bu yıl 17 Nisan'da bir ödül töreni yoktu. Siz sormadan ben cevaplayayım. Yarışma da yoktu... Rahmetlinin anısına yapılan yarışmanın yapılmadığından rahmetlinin eşinin de haberi yoktu... İzmir basınında ekonomi alanında tek kalan yarışmanın yapılmamış olması hakkında konuşmak bile aforoz edilmeye sebep görülmeye başladı. Kurumlara, kişilere dokunmak mı, dokunma cıs... Nitelikli haber mi, ne münasebet? Şevk, tutku, mesleğe aşk mı, sen daha çocuksun otur... Şimdi ben isim vermedim ya, benimle yarın bir gün olmayan samimiyetimize dayanmadan daha farklı konuşulacak mı? Yazma dendi, yaz-ma-dım... Söyleme dendi, söyle-me-dim...
***
Tıklayalım, tıklasınlar, tıklanılsın, tıklıyorlar, tıklayayazacak derken yerel gazeteler az bir fireyle Basın İlan Kurumu'nun dijital dönüşümüne ayak uydurmuş gidiyor, bazen pabucu ters giydirmeye çalışanlar olsa da... Serhat şehrimiz İzmir'de ulu bir insan var. O bir Dijital Medya Mühendisi, o bir trenci, o bir EsİOğcu, vb. İzmir'de yerel gazetelerin internet siteleri birlik olsun istenirken, rakip olmasın istenirken, bir kurumumuz gelsin kapsayıcı olsun istenirken, o kurumumuzun EsİOğcusu gelip bu siteden haber aparırsa ne olur? En başta ne dedik, İzmir'in bu karanlık ve puslu vadisinde yaşananları anlattığımız yazıdaki kişiler ve kurumlar tamamen hayal ürünüdür. Bill Gates yaptı diye her şeyin gerçek mi olması gerekiyor... Şimdi bir gazeteci emek versin, uğraşsın, didinsin, İzmirimizin, serhat şehrimizin güzide meslek örgütünün EsİOğcusu, trenci sitesine alsın haberleri değiştirmeden kopipeyst yapsın. Neden, çünkü o bir medya mühendisi... Biz kimiz ki, ancak İletişim Fakültesi'nde gazetecilik okuyabildik, öyle mühendislik bizim neyimize, mühendis gelir, gazetecinin hakkını yer, kimse de sesini çıkartamaz... Serhat şehrimiz İzmir'in en büyük meslek örgütünü hiçbir şeyle itham edemem, alın haberlerimiz sizin trenci sitenize, aman pardon, İzmir'in en büyük internet haber sitesine armağan olsun. Bir de, sakın uyarmaya kalkmayın, hem üste çıkmaya çalışır hem de trenci sitesine on tane birden daha emek verdiğin haber aparılır... Ah be mühendisim, ne kadar sallarsan salla, benden iyi index alamazsın sonunda!