Hollanda doğumlu Mata Hari, bir dönem egzotik danslarıyla ünlü olsa da, asıl ününü I. Dünya Savaşı sırasında çift taraflı casusluk iddialarıyla kazandı. Mata Hari’nin yaşamı boyunca ne kadar önemli bir casus olduğu, hâlâ gizemini koruyor. Peki, Kadın Casus Mata Hari kimdir, neden öldü? İşte detaylar...
Mata Hari kimdir?
Mata Hari, I. Dünya Savaşı'nın en ünlü casuslarından biri olarak bilinir. Gerçek adı Margaretha Geertruida Zelle olan bu Hollandalı kadın, 7 Ağustos 1876'da Leeuwarden, Hollanda'da doğdu. "Mata Hari" adını, Malayca'da "şafağın gözü" anlamına gelen bir deyimden aldı. Dans kariyerinin ardında gizlenen yaşamı, casusluk suçlamalarıyla sona erdi.
1917'de, Almanya adına casusluk yaptığı gerekçesiyle Fransızlar tarafından tutuklandı. Mata Hari'nin, çeşitli subaylardan edindiği askerî bilgileri Alman istihbaratına ilettiği iddia edildi. Özellikle Madrid seyahatinde Almanlar adına çalıştığına dair ele geçirilen belgeler, aleyhine en güçlü delillerden biri olarak kabul edildi. Yargılama süreci boyunca kendini savundu, ancak tüm iddialara rağmen 15 Ekim 1917'de Fransa'da kurşuna dizilerek idam edildi.
Dansıyla ünlü olan Mata Hari, ilk olarak Paris'teki seçkin topluluklar önünde Hint danslarını sergileyerek ün kazandı. Zamanla sosyal çevresi genişledi ve yüksek sosyete içinde popüler bir figür haline geldi. Ancak savaş yıllarında casusluk suçlamalarıyla hayatı karışıklığa sürüklendi.
Casusluk kariyerine dair kesin kanıtlar tartışmalı olsa da, Mata Hari'nin hayatı ve ölümü, ona tarihte gizemli bir figür olarak yer kazandırdı. 2021 yılında, Azerbaycanlı sanatçı Samira Efendi tarafından Eurovision Şarkı Yarışması'nda "Mata Hari" adlı şarkıyla temsil edilmesi, bu tarihi figürün modern kültürde de yaşamaya devam ettiğini gösteriyor.
Mata Hari neden öldü?
Mata Hari, I. Dünya Savaşı sırasında casusluk yaptığı iddiasıyla Fransa tarafından idama mahkûm edildi. Fransız hükümeti, onun Almanya adına casusluk yaparak müttefiklere zarar verdiğine inanıyordu. Mata Hari'nin çeşitli subaylarla yakın ilişkiler kurarak askerî sırları Almanlara ilettiği ve bu bilgilerin özellikle savaşın deniz cephesinde müttefiklere karşı kullanıldığı iddia ediliyordu.
Madrid'den Paris'e dönüşü sırasında Alman istihbaratına kendi kod adıyla (H21) gönderdiği bir telgraf ele geçirildi. Bu mesaj, onun Almanya adına çalıştığını gösteren en güçlü kanıt olarak kabul edildi. Ayrıca üzerinde bulunan büyük miktarda para ve Alman Gizli Servisi'nden aldığı belirtilen başka ödemeler de bu suçlamaları destekledi.
Delillerin çoğu dolaylı olsa da, mahkeme Mata Hari'yi suçlu buldu ve 15 Ekim 1917'de idam mangası tarafından kurşuna dizildi. Mata Hari idam edilmeden önce kendisinin masum olduğunu savundu, ancak o dönemin koşulları ve savaşın getirdiği casus korkusu onun infaz edilmesine yol açtı.