Yurt dışındaki seçmenler
Yurt dışındaki seçmenlerin çoğu oylarını kullanmış bile.
Taa Brezilya’da bile sandıklar kuruldu.
Toplam seçmen sayısının 2.5 milyonun üzerinde olduğunu sanıyorum.
Yurt dışında yaşayan ve çalışan seçmen, dolar, euro ya da bize göre değeri yüksek bir para birimi üzerinden maaş alır. Bu seçmen profilinin tercihi, yabancı paranın değer kazanması üzerine dizayn edilmiştir.
Çünkü yabancı para ile aldığı maaşını Türkiye’de harcarken, farkı görecek ve alım gücünün ne kadar arttığının farkına varacaktır.
Yatırım yapabilecek, ucuza tatil planlayabilecek ve giderken de buradan temel ihtiyaçlarını çok ucuza temin edip götürebilecektir.
Yurt dışından emekli maaşı alanların durumu da böyle. Çünkü çok örneği tanıyorum.
Bu insanlar, iktidara başka, muhalefete başka gözle bakarlar. Çünkü ekonominin soğan fiyatına bile endekslendiği bir ülkede tercihlerini kontrol etme imkanları yoktur. Ya çok idealist olacaklar, ya da bu mantığa teslim bayrağını çekeceklerdir.
Bu nasıl gelenek?
Örnekleri çok…
Siyasi partilerin il başkanları, ilk seçimlerde milletvekili aday adayı oluyor. Hem de seçilir sırada.
Demek ki, amacı başka. Hedefi belli.
Siyasi partilerin çoğunda durum böyle.
Oysa il başkanlığı, o ilde en üst makamdır siyasi partilerde. Bu güç, milletvekilinden daha büyüktür ve daha heybetlidir.
Geçmişten örnek vermeyi sevmeyen, ama mecbur en çokça da veren biri olarak söyleyeyim; bu gelenek, eskilere bakılmadan oluşturulmuş bir şey.
CHP’de bir il başkanı vardı; Dr. Sedat Akman… Harika bir yöneticiydi ve bir gün olsun milletvekili olmayı düşünmedi. Ya da ben öyle biliyorum. Daha önceleri AP’de Mehmet Karaoğlu, il başkanlığını çok önemseyen ve gücünü iyi kullanan bir siyasetçiydi. İsteseydi milletvekili olurdu, olmadı.
Bu geleneğin, işi sulandırmak anlamına geldiğini iddia ediyorum. İl başkanlığı bir basamak olmamalı ve ona sahip çıkan partililere bu imkan tanınmamalı.
İbrahim ORMANCI - Duvar Yazıları
Dere boyu kavaklar. Geçiyor korna çalan konvoylar. Siz gösterişe doyamadınız. İtibardan tasarruf olmaz diyenler!
***
Yeğene kız istemeye gittik. “Eli ekmek tutuyor mu?” diye sormak yerine “Eve soğan alabiliyor mu?” diye sordular!
***
Biber 50 TL, domates 25 TL. Üç yumurta çaksan 10 TL. Melemen soğanlı olur diyorsan da 30 TL daha. Hanım “Maaşı alınca melemen de yaparmıyız?” diye soruyor!
***
Et öyle pahalı ki sormayın gitsin. Bu Kurban Bayramı 77 kişi birleşip bir danaya gireceğiz!
***
Bugünlerde keyfim yok. Milletvekili aday Listesine girememiş aday adayı gibiyim yeminle!
***
Karun kadar zengin. Ama Harun kadar vergi vermiyor!
***
Tatil kampına gitmek dar gelirli vatandaş için hayal. Kamplaşmalarla idare ediyoruz!