AVN’nin özellikle travma ya da kortizon gibi ilaçların uzun süreli kullanımıyla tetiklendiğini belirten Dr. Karaaslan, kalça ekleminin vücudun en büyük yük taşıyıcı eklemlerinden biri olduğunu hatırlattı. Bu eklemde kan akışının kesilmesi, özellikle femur başı olarak bilinen uyluk kemiğinin tepe kısmında ciddi problemlere yol açmakta. Kan akışının durması bu bölgedeki kemik dokusunun beslenememesine ve yavaş yavaş ölmesine sebep oluyor. Başlangıçta hafif rahatsızlıklarla kendini belli eden bu hastalık, zamanla ağrının şiddetlenmesine ve hareket kabiliyetinin kısıtlanmasına yol açıyor.

Kalça avasküler nekrozunun tedavisinde iki temel yaklaşım olduğunu belirten Dr. Karaaslan, ameliyatsız ve cerrahi tedavi yöntemlerine dikkat çekti. Özellikle son yıllarda kök hücre tedavisinin erken evrelerde umut verici sonuçlar sunduğunu belirten Karaaslan, bu yöntemle hasarlı kemik dokusunun onarılmasının ve kan akışının yeniden sağlanmasının mümkün olduğunu söyledi. Ayrıca, biyolojik ajanlar ve kemik güçlendirici ilaçlarla yapılan tedavi protokollerinin de hastalığın ilerlemesini durdurmaya yönelik etkili stratejiler arasında yer aldığını belirtti.

Cerrahi yöntemler arasında en etkili olanlarından biri olan core dekompresyonun, femur başına küçük delikler açılarak basıncı azalttığını ve kan akışını teşvik ettiğini ifade eden Dr. Karaaslan, osteotomi ile kemikte yapılan kesilerin, eklemin pozisyonunu değiştirerek sağlıklı kemik dokusu üzerine daha fazla yük bindirdiğini belirtti. Hastalığın ileri evrelerinde kalça protezi uygulamasının kaçınılmaz hale geldiğini söyleyen Karaaslan, bu durumda hasarlı eklemin çıkarılarak yerine yapay bir eklemin yerleştirildiğini kaydetti.

Kalça avasküler nekrozunun farkındalığı az ancak yaşam kalitesini ciddi şekilde düşürebilen bir rahatsızlık olduğunu belirten Dr. Karaaslan, erken tanı ve doğru tedavi yöntemleri ile bu hastalığın olumsuz etkilerinin en aza indirilebileceğini vurguladı. Kalça ağrısı hisseden bireylerin zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmasının, hastalığın seyrini değiştirebileceğini hatırlattı.

Muhabir: Canan Kaya