Joe Biden’ın başkanlık adaylığından çekildiğini açıklamasının ardından, Başkan Yardımcısı Kamala Harris için Demokrat Parti’nin başkan adaylığı kapıları açıldı. Bu gelişme, Harris’in yolunu kolaylaştırmış olabilir, ancak Kasım ayında Cumhuriyetçi Parti’nin başkan adayı Donald Trump’ı yenmek, onun karşısında hala büyük bir zorluk olarak duruyor.
Son kamuoyu yoklamalarına göre, Harris, eski Başkan Trump’ın az bir farkla gerisinde kalıyor. Biden, bu durumdayken kamuoyuna yaptığı duyurudan önce benzer bir tabloyla karşı karşıyaydı. Ancak seçimlere yaklaşırken, bu rakamların değişme olasılığı hala mevcut.
Başkanlık adaylığı için Harris’in önünde başlıca engel, Trump’a karşı duyulan hoşnutsuzluğu kendi avantajına çevirmekte yatıyor. Demokrat Parti, Biden’ın görev süresinin sona ermesiyle birlikte enerjik bir başlangıç yaptı. Harris’in kampanyası, Biden’ın adaylıktan çekilmesinin hemen ardından 80 milyon dolardan fazla bağış topladı. Bu, bu seçim dönemindeki en yüksek günlük bağış miktarı oldu. Ayrıca, Biden’ın topladığı 100 milyon dolara yakın bağış da Harris’in kampanyası için önemli bir mali destek sağladı.
Harris’in karşılaşabileceği en etkili Cumhuriyetçi saldırı stratejilerinden biri, yaş konusundadır. Trump’ın kampanyası, Biden’ın zayıf ve kafa karışıklığına neden olan bir profil sergilediğini öne sürüyordu. Biden’ın performansı, birçok Amerikalı tarafından bu algıyı güçlendirdi. 59 yaşındaki Harris, daha enerjik bir kampanya yürütebilir ve 78 yaşındaki Trump’ın yaşını kendi avantajına çevirebilir.
Harris’in kampanyasının güçlü yönlerinden biri de, Biden’dan uzaklaşan siyah seçmenlerin desteğini yeniden kazanma potansiyelidir. Ayrıca, diğer azınlıklardan ve genç seçmenlerden gelecek destekle bu avantajını pekiştirebilir. Kamala Harris’in savcılık geçmişi, suç karşısında sert tavırlarıyla tanınıyor ve bu, Trump’a karşı kampanyasında olumlu bir etki yaratabilir.
Harris, kürtaj konusunda Demokrat Parti’nin önde gelen sözcülerinden biri olarak biliniyor. Kürtaj, son seçimlerde Demokrat seçmenleri motive eden önemli bir konu oldu. Biden ise bu konuda daha temkinli bir yaklaşım sergilemişti, bu da onun kampanyasına olumsuz bir etki yapmış olabilir.
Ancak, Harris’in geçmişi bazı tartışmalara neden olabilir. Biden yönetiminin ilk günlerinde, ABD-Meksika sınırındaki göç krizine yönelik yaklaşımı, muhafazakârların eleştirilerine neden oldu. Cumhuriyetçiler, Harris’i bu konuda "sınır çarı" olarak hedef aldı ve bu algıyı kamuda yaygınlaştırmaya çalıştı.
Harris’in savcılık geçmişi de Cumhuriyetçilerin eleştirilerine maruz kalabilir. Trump’ın kampanyası, Harris’in ceza hukuku reformları konusundaki sicilini öne çıkararak ve onun geçmişteki savcılık kararlarını eleştirerek saldırı stratejisini güçlendirebilir. Ayrıca, Harris’in 2016’da Senato’ya aday olduğu dönemdeki performansı ve 2020’deki başkan aday adaylığı süreci de eleştirilmişti.
Kamala Harris’in başkanlık adaylığı mücadelesi, Demokrat Parti’nin enerjisini yeniden kazandığı bir dönemde, Trump’a karşı zorlu bir mücadeleye dönüşecek gibi görünüyor. Harris’in seçim kampanyası, bu zorlukları aşmak için enerjik bir strateji ve güçlü bir bağış desteği ile ilerliyor. Ancak, Harris’in geçmişi ve karşılaşabileceği eleştiriler, bu yarışta önemli rol oynayacak.