Adana'da yaşanan dolandırıcılık iddiaları, bir dairenin satışıyla başlayıp karmaşık bir hukuki sürece evrildi. Müteahhit Abdullah Kapan, yaptığı bir dairenin satışında karşılaştığı sorunlar nedeniyle büyük mağduriyet yaşadığını iddia ederek, daireyi satın alan kişinin kendisini dolandırdığını öne sürdü. Kapan, bu durumu mahkemeye taşıdı ve olayın peşini bırakmadı.
Olayın bir diğer tarafında ise daireyi satın alan H.K. bulunuyor. H.K., kendisini dolandırdığı iddialarını reddederek, daireyi meşru yollarla satın aldığını ve ödemelerini yaptığını belirtti. Ancak bu süreçte yaşanan karmaşa nedeniyle evine bir türlü yerleşemediğini ve müteahhit Abdullah Kapan ile mahkemelik olduklarını ifade etti.
Mücadeleler hukuk boyutunda devam ederken, Abdullah Kapan da dairenin bulunduğu binanın girişine dikkat çekici bir afiş astı. Afişte, "Firma dışında yapılan alım satımlardan doğacak mağduriyetten müteahhit firma kesinlikle sorumlu değildir" şeklinde bir bildiri yer alıyor. Kapan, dolandırıldığını ve yaşadığı zararın 2 milyon lirayı bulduğunu belirterek, bu yazıyı dolandırıldığını vurgulamak için asmak zorunda kaldığını dile getirdi.
H.K.'nin ise yeğeni Mete K. tarafından yapılan açıklamada, H.K.'nin amcası Abdullah Kapan'ın kendilerini de dolandırdığını iddia ettiği öğrenildi. Ancak H.K., bu suçlamaları reddederek, yaşananların asılsız olduğunu ve müteahhit Abdullah Kapan ile yaşadığı hukuki sürecin doğruluğunu savundu. Bu karmaşık olay, Adana'da gayrimenkul ticaretinde yaşanan güven sorunlarını da gözler önüne sererken, taraflar arasındaki iddialar ve hukuki süreçlerin nasıl sonuçlanacağı merak konusu olarak devam ediyor.