Gizemli ve tarih dolu bir şehir olan Kayseri, kendine özgü zengin kültürü ve tarihi dokusuyla bilinir. Ancak son zamanlarda ortaya atılan çeşitli şehir efsaneleri, bu Anadolu şehrinin gizemli yüzünü keşfetmeye davet ediyor. Kayseri şehir efsaneleri arasında dolaşan birçok soru işareti, merak uyandırıcı detaylarla dolu. Şehir halkı arasında dilden dile dolaşan bu efsaneler, geçmişin izlerini sürmek isteyenleri bekliyor. Kayseri'nin mistik atmosferi, tarihi sokakları ve eski yapıları, şehir efsanelerini adeta canlandırıyor. Peki, bu efsaneler nelerdir? Hangi tarihi olaylar, halk arasında efsaneleşmiş durumda? Kayseri'nin surları arasında yankı bulan bu gizemli hikayeler, şehrin tarihine ışık tutacak mı? İşte, Kayseri'nin derinliklerinde kaybolan şehir efsaneleri üzerine bir bakış.

Dilek Kaya Efsanesi

Kayseri'nin Dere Mevkin’de bulunan büyük kaya parçasına Dilek Kayası denir. Bu kayanın adını alan efsane, bize zamanın ötesinden bir çobanın hikayesini anlatır. Çoban, bu kayanın üzerine çıkarak Allah'a özel bir dilekte bulunur. İstediği şey gerçekleşince kaya sallanmaya başlar. O günden sonra, bu kayaya çıkanların dilekleri de kabul olurmuş. Günümüzde de kayanın sallanması devam eder ve bu olayın sebebi tam olarak bilinmez. Ancak halk, bu kayanın dileklerin Allah katında kabul olmasıyla ilişkilendirmiştir.

Erciyes Dağının Efsanesi

Erciyes Dağı'nın eteklerinde yaşayan Ercişler Kabilesi Beyi'nin kızı Ciş Hatun'un hikayesi, aşk ve fedakarlık üzerine kurulmuştur. Ciş Hatun'un güzelliğinden etkilenen bir delikanlı, onu almak için kızın babasından izin ister. Ancak bu izni alabilmesi için Erciyes Dağı'nın zirvesindeki ateş üfleyen ejderhayı öldürmesi gerekmektedir. Delikanlı, bu zorlu görevi kabul eder ve Ciş Hatun ile evlenmeyi başarmak için yola çıkar. Ancak alevlerle kaplı zirveye yaklaştıkça trajik bir sonla karşılaşır. Ciş Hatun, sevgilisini kurtarmak isterken kendisi de alevlerin arasında kaybolur. Gelinlik elbisesi dağın tepesinde kalır ve bir efsaneye dönüşür.

Ağ Gelin Efsanesi

Ağ Gelin adlı ağıt, Kayseri'nin birçok yerinde bilinen ve özellikle Avşarlar arasında sevilen bir gelin türküsüdür. Ağıt, genç kızların gelinlik giyip evlerinden ayrıldığı bir geleneksel ağıt olarak bilinir. Aynı zamanda bir efsane de içeren bu türkünün öyküsü, Develi'de daha belirgin bir şekilde anlatılmaktadır. Koçgun devri olarak adlandırılan 1603-1607 yıllarındaki isyan ve soygun hareketlerinde etkilenen Develi, Ağ Gelin efsanesini bu zorlu günlerin izlerini taşıyarak şekillendirmiştir. Efsane, bir Türkmen obasının güzellik abidesi Ağ Gelin'in eşkıyaların elinden kaçışını ve Allah'a yaptığı dua sonucu taşa dönüşünü anlatır.

Kaynak: Haber Merkezi