Son zamanlarda İstanbul'un Başakşehir ilçesinde yaşanan bir olay, toplumun derinlerine işlemiş bir vicdan hareketini başlattı. Kedi Eros'un zalimce öldürülmesi ve ardından verilen hafif ceza kararı, insanların adalet arayışını tetikledi. İbrahim Keloğlan'ın adının bu trajik hikayede öne çıkmasıyla birlikte, hayvan hakları ve cezasızlık konuları yeniden gündeme geldi. Toplumun geniş kesimleri, bu olayın detaylarını ve nasıl bir sonuç doğuracağını merak ediyorlar. İşte Kedi Eros olayının ve İbrahim Keloğlan'ın kimliğinin, toplumsal bir vicdan hareketi olarak nasıl algılandığına dair önemli ipuçları.
Kedi Eros neden öldü?
Başakşehir, İstanbul'da yaşanan trajik bir olay, bir kedinin ölümü üzerine toplumsal bir tepki dalgasına neden oldu. İbrahim Keloğlan adlı bir kişi, Eros adındaki bir kediye karşı işlediği vahşetle gündeme geldi.
Eros, 2018 yılında doğduğu Başakşehir'deki bir sitede yaşayan ve site sakinleri tarafından bakılan sevecen bir kedi olarak tanınıyordu. Ancak, 1 Ocak 2024'te Eros'un hayatı, onu yakından tanıyan insanlar için bir kabusa dönüştü. İbrahim Keloğlan, oturduğu apartmanın asansöründe Eros'a saldırdı. Keloğlan, kedinin kaçmasını engelleyerek yaklaşık altı dakika boyunca ona işkence etti ve sonucunda Eros yaşamını yitirdi.
Olayın ardından İbrahim Keloğlan hakkında dava açıldı. Ancak, verilen ceza, toplumda büyük bir tepkiye yol açtı. Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, Keloğlan'a yalnızca bir yıl üç ay hapis cezası verildi. Bu karar, kamuoyunda adaletin sağlanmadığı düşüncesiyle büyük bir infiale sebep oldu.
Hayvan hakları savunucuları ve toplumun çeşitli kesimlerinden gelen tepkiler, sadece mahkeme kararına değil, aynı zamanda hayvanlara yönelik şiddetin genel olarak cezasız kalmasına karşı bir duruş sergiledi. Özellikle sosyal medyada başlatılan kampanyalar ve yapılan protestolar, adaletin sağlanması ve hayvan haklarının korunması adına önemli bir bilinçlenme sürecini başlattı.
Dönemin Adalet Bakanı ve Cumhurbaşkanı da konuya ilişkin açıklamalarda bulundular ve halkın taleplerine duyarlılık gösterdiler. Bu olay, sadece tek bir kedinin yaşamını yitirmesi değil, aynı zamanda toplumun genelinde hayvan haklarına ve adaletin sağlanmasına dair daha derin bir tartışma başlattı.
Eros'un ölümü, sadece bir kedinin trajik sonunu değil, aynı zamanda toplumsal bir vicdan hareketinin başlangıcını simgeliyor. Bu tür vahşetlere karşı duyarlılığın artması ve adaletin sağlanması için devam eden çabalar, toplumun evrensel değerlere olan bağlılığını ve insani duyarlılığını yansıtıyor.
İbrahim Keloğlan kimdir?
Mahkeme, Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 8 Şubat tarihinde vermiş olduğu hükmün açıklanmasının geriye bırakılması kararına yönelik yapılan itirazı kabul ederek bu kararın kaldırılmasına hükmetti. Heyet, dosyanın yeniden yargılama yapılması için Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi’ne geri gönderilmesine karar verdi.
Olay, Ziya Gökalp Mahallesi'nde yaşanan üzücü bir hayvan hakları ihlaliyle başlamıştı. İbrahim Keloğlan adlı şahsın, 1 Ocak günü saat 03.15 sularında yaşadığı sitede bulunan bir kediye asansörde tekme attığı ve ardından kediyi koridorda kaçarken defalarca tekmeleyerek öldürdüğü iddia edilmişti. Site sakinleri tarafından yapılan şikayet üzerine başlatılan soruşturma kapsamında, kamera kayıtları incelendiğinde şüphelinin kediyi asansörden çıkarıp kovaladığı ve vahşice tekmelediği görülmüştü. İbrahim Keloğlan, 4 Ocak'ta tutuklanmış ve savcılık tarafından "Bir ev hayvanını veya evcil hayvanı kasten öldürme" suçundan 6 aydan 4 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.
Ancak mahkeme sürecinde yaşanan gelişmeler neticesinde, 8 Şubat'ta verilen hükümle ilgili yapılan itiraz sonucunda kararın geriye bırakılması talebi kabul edilerek mahkeme heyeti tarafından yeniden değerlendirme yapılması için dosyanın Küçükçekmece 16. Asliye Ceza Mahkemesi'ne iadesine hükmedildi. Bu kararla birlikte, toplumsal duyarlılığın yüksek olduğu ve hayvan haklarıyla ilgili hassasiyetin arttığı günümüzde, benzer durumlarda adaletin nasıl tecelli edeceği merak konusu olmaya devam ediyor.