Yaşam

Kehribar ne işe yarar? Doğal Kehribar nelere iyi gelir?

Kullanıcılar Kehribar nedir, nelere iyi gelir, nerelerde kullanılır, Kehribar ne işe yarar gibi soruların cevaplarını merak ediyorlar. İşte tüm cevaplar

Abone Ol

Kehribar, milyonlarca yıl önceki ağaç reçinelerinin fosilleşmiş halini temsil eder. Bu saydam ve değerli taş gibi görünen organik molekül yığını, çoğunlukla süs eşyası yapımında kullanılır. Aslında kehribar, taş veya mineral olmayıp organik moleküllerin fosilleşmesi sonucu oluşan bir türdür. Moleküler yapısı özgün olup, belirli bir formülü yoktur.

Kehribarın Kökeni ve Oluşumu

Kehribar kelimesi Farsça'da 'samankapan' anlamına gelen 'kahrubā' kelimesinden türetilmiştir. Ancak, bilim çevrelerinde kehribar denildiğinde, milyonlarca yıl önce kendine yapışan böcekleri, bitkileri veya canlı parçalarını bozulmadan günümüze taşıyan fosil gelir akla. Kehribarın oluşumu, Orta Kretase ve Tersiyer Dönemleri'ndeki (10-100 milyon yıl önce) Pinus succinifera (soyu tükenmiş bir çam türü) ormanlarında bu reçineyi salgılayan ağaçların nehirler tarafından kıyı bölgelerine taşındığı varsayılmaktadır. Daha sonra üstleri tortularla kaplanıp sertleşerek günümüze kadar geldikleri düşünülüyor.

Kehribarın Fiziksel ve Kimyasal Özellikleri

Kehribarın belirli bir kimyasal formülü veya şekli yoktur. Saydam veya opak olabilir, genellikle düzensiz şekillerde ve damlacık formunda bulunur. Rengi genellikle turuncu ve sarı tonlarına sahiptir. Kehribar, 150°C'ye kadar ısıtıldığında yumuşar ve 375°C'de yanar. Kehribar, bulunduğu yerlere göre de sınıflandırılır. En fazla bilinen çeşitleri arasında Sibirya kehribarı, Borneo kehribarı, New Jersey kehribarı, Dominik kehribarı ve Baltık kehribarı bulunur.

Kehribarın Doğal Hapsi: Fosil Canlılar

Kehribar, milyonlarca yıl önce yaşamış canlıların anatomik yapılarına ulaşma şansı sunmasıyla bilim insanları için önemlidir. Şimdiye kadar keşfedilen ve içine hapsolmuş canlıları bütün olarak ya da bölümler halinde saklayan kehribar örnekleri 20 ila 230 milyon yıl öncesinden bozulmadan kalabilmiştir.

Bugüne kadar kehribar içinde hapsolarak günümüze kadar saklanabilen canlı çeşitlerinden bazıları şunlardır: sinek türleri, karınca, güve, örümcek, kırkayak, termit, hamam böceği, arı, çekirge, kurbağa, kertenkele ve hatta bir dinozor türünün kuyruğundan bir bölüm bile bulunmuştur. Kehribarlar, bu canlıların evrim sürecini anlamamıza yardımcı olmakta, ancak şimdiye kadar yapılan araştırmalar neticesinde kehribar içindeki canlıların DNA yapılarına ulaşmak mümkün olmamıştır.