İzmir Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli'nin açıklamalarında şu ifadelere yer verildi:

Bu yılki sloganı ‘Su hayattır, su besindir. Kimseyi geride bırakmayın!’ olan Dünya Gıda Günü ile sürdürülebilir tarım ve gıda üretiminin önemine vurgu yapılıyor. Hızlı nüfus artışı, kentleşme, ekonomik büyüme ve iklim değişikliği, gezegenin su kaynaklarını artan bir baskı altına sokuyor. Her geçen gün azalan tatlı su kaynakları gıda üretimini olduğu kadar yaşamı da tehdit ediyor. Bu nedenle her ülke, işletme ve birey su kullanımında sorumlu üretim ve sorumlu tüketim ilkelerini yerine getirmek zorunda. Su azaldıkça gıda üretimi azalıyor, gıda üretimi azaldıkça da yaşam zorlaşıyor. Bu nedenle su ve gıda birbiriyle bağlantılı iki kavram. Birinin olmaması diğerini de olumsuz etkiliyor. Su, insanların refahı, enerji ve gıda üretimi, sağlıklı ekosistemler ve daha fazlası için hayati önem taşıyor. Bu nedenle hem daha çok gıda üretmek hem de su kaynaklarımızı etkin kullanmak için çareler aramak zorundayız. Dünyada tatlı suyun yüzde 72’si tarımda, yüzde 16’sı evlerde, yüzde 12’si de endüstride kullanılıyor. Ayrıca, tarım için küresel su talebinin, 2050 yılına kadar yüzde 35 artması bekleniyor. Bu veriler bize su ile gıdanın ne kadar birbiri ile bağlantılı olduğunu gösteriyor. Dünyanın en önemli tarım ve gıda üreticisi ülkelerinden birisiyiz. Ancak, son yıllarda biz de özellikle küresel iklim değişikliğinin neden olduğu kuraklığın etkisini yoğun bir şekilde hissediyoruz. Bu nedenle bir taraftan tarım ve gıda üretim sistemlerimizi sürdürülebilir hale getirmeliyiz, diğer taraftan da özellikle gıda ve su tüketiminde israfı önlemeliyiz. Tarımda teknoloji kullanımı bu anlamda büyük önem taşıyor. İzmir Ticaret Borsası olarak biz de bu alanda önemli çalışmalar yapıyoruz. Yakın zamanda faaliyete geçireceğimiz İzmir Tarım Teknoloji Merkezi’nde (İTTM) su başta olmak üzere doğal kaynaklarımızın korunması, gıda güvenliği ve güvencesinin sağlanması amacına yönelik önemli tarımsal teknolojilerin geliştirilmesine imkan sağlamayı amaçlıyoruz.

Kaynak: Fatma İnan