Köfteci Yusuf, ya maçı kazanırsa

Abone Ol

Bir zamanlar çalıştığı imalathanede eşek etinden sucuk üretildiği iddiasıyla gündeme gelen yetkili ağız, yer yüzünden 10 bin metre yükseklikte bir sohbette “Bir köftecide domuz eti bulunmuş” gibisinden bir söz etti.

Bu, tartışmaları ve acabaları, başka mecraa çekmekten çok bir maçın başlama düdüğü gibi bir tablo oluşturdu.

Köfteci Yusuf, bu sözle birlikte artık safını da belirlemiş oldu.

Çünkü “Niye yapsın?” diyenlerin sayısının arttığı şu günlerde o safı belirlemek ve o safta dik durmak, her baba yiğidin harcı değildi.

Artık Türkiye’nin en entelektüel simaları bile “Niye yapsın?” mantığına büyük destek veriyor.

Ve de artık Köfteci Yusuf’un dükkanlarına ‘inadına’ müşteri yağıyor.

Bir gün o dükkanlar, eski cirolarını yakaladıklarında, başlama düdüğü çalınan maç sonuçlanacak ve galip olan belirlenecek.

Yusuf Akkaş, bu maçı kazandığında tertipçiler kadar devletin karşısında da galip gelmiş olacak. Bu, akla çok şeyler getirecek ve o çok şeyleri izlemek ve kontrol etmek imkansız hale gelecek.

Onun için ‘Yetkili ağızlar’ her zaman konuşmamalı, bir şeyleri zor duruma düşürmemeli.

Doktor randevularından memnun musunuz?

Bugün Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri budur.

Devasa hastaneler yapmışsınız. Ne güzel.

İçini donatmışsınız. Harika.

Ama hasta size ulaşamıyor.

Çünkü randevu alamıyor.

Kardiyoloji, Kulak Burun Boğaz, Gastroentoloji, Diş, Göz gibi branşlar başta olmak üzere hasta bu sistemden doktoruna ulaşamıyor. Bu branşlara hiç randevu verilmediği oluyor. Çoğu kere de hastalar, çok uzak sağlık kuruluşlarına yönlendiriliyor.

Randevu sistemini yönlendirenler bir yerde yanlış yapıyor.

Geçenlerde arkadaşımla bir hastanede gözlem yapalım dedik. Bir branş için randevu talep ettik, ertesi güne akşam saatlerine verildi. Oysa o gün koridor bomboştu. Randevu talep ettiğimiz hekim, “Bugün akşama kadar hastam yok” dedi.

Öyle anlaşılıyor ki, sistem oturtulamıyor ve “Doktor eksiği var” imajı oluşturulmaya çalışılıyor.

Randevu sistemi olmadan önce bile böylesine sorunlar yaşanmıyordu.

Düşünün; adam kalp hastası ama doktora ulaşamıyor. Çünkü randevu verilmiyor.

Sağlık sistemi, Cumhuriyet tarihimizin en önemli hamlesini son 20 yılda yapmıştır, kabul edelim. Bu hamleye gölgeye düşürecek ve ‘detay’ adı verilen her konu ve sorun mutlaka giderilmelidir. 

Boşuna tartışıyoruz

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un; Anayasa’nın 3. Maddesi ile ilgili açıklaması muhalefetten hemen tepki gördü.

Meclis Başkanı’nın re’sen Meclis’i etki altında tutan bir açıklama yapması çok eleştirildi.

Bunu, AK Parti Meclis Grup Başkan Vekili yapmış olsaydı; derdik ki, partinin görüşü bu. Ortak isteklerini Meclis’e taşıyorlar.

Üstelik “Devletin milleti” ile “Milletin devleti” sözcükleri arasında çok da üzerinde durulacak bir fark da yok. 

Bizim kuşak “Devlet Baba” diye bir deyimi çok severdi. Ondan eser kalmamış, Numan Bey’in kafa karıştırmasını tartışıyoruz.

Hiç gerek yokken.

İBRAHİM ORMANCI

Kimileri mangalda kül bırakmazlar ama bir mangalı yakmayı beceremezler yahu!

***

Diyanet 77 ülkede kurban kesecekmiş. Kendi vatandaşına İBAN, elin yabancısına KURBAN!

***

Eskiden Hanım dışarı çıkınca simit alınca maraza çıkarırdı. Şimdi dışarı çıkınca simit alınca mutluluktan uçuyor. Eee bir simit 15 TL olmuş kardeşim!

***

Kızını dövmeyen dizini dövermiş. Demek ki ülkemizde kadına şiddetin tarihçesi çok eskiymiş!