Eski Avrupa Birliği (AB) Brexit Başmüzakerecisi Michel Barnier, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un ülkesini, AB'den çıkarma anlamına gelen "Frexit" eşiğine getirdiğini söyledi. Barnier, İngiliz The Telegraph gazetesine verdiği demeçte, Macron'un ülkesinde aşırı sağın Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde açık ara farkla birinci çıkması üzerine parlamentoyu feshederek erken seçime gitme kararına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Macron'un Riskli Kararı
Barnier, kaleme aldığı kitabın ilk bölümünde "İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma kararı olan Brexit'ten ders alınmaması halinde diğer ülkelerin de AB'den çıkabileceğine dair uyarıya" yer verdiğini belirtti. Macron'un bu uyarıyı dikkate almadığını öne süren Barnier, ülkeyi "Frexit" eşiğine getirdiğini ifade etti. Barnier, Macron'un parlamentoyu feshederek erken seçime gitme kararını "çok riskli" olarak nitelendirdi ve aşırı sağın yeni bir mutlak çoğunluk elde etme olasılığına karşı dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Fransa'da Aşırı Sağın Yükselişi
AP seçimlerinde aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisinin yüzde 31,37'lik oyla açık ara farkla birinci çıktığını hatırlatan Barnier, Macron'un partisi Rönesans'ın ise yüzde 14,60 ile ikinci olduğunu belirtti. Bu sonuçlar, Fransa'da aşırı sağın yükselişine işaret ediyor.
Barnier'den Uyarı
Barnier, aşırı sağcı liderler Jordan Bardella ve Marine Le Pen'in "Avrupa karşıtı" olduklarını iddia ederek, "Avrupa karşıtı niyetler konusunda rehavete kapılmama" uyarısında bulundu. Barnier, İngiltere'deki Brexit referandumu sonrası Le Pen'in, İngiliz seçmenleri "Avrupa köleliğinden" kurtuldukları için övdüğünü ve referandum sonucunu "Berlin Duvarı'nın yıkılmasından bu yana yaşanan en önemli an" olarak nitelendirdiğini hatırlattı. Barnier, Fransa'da da benzer bir durumun yaşanabileceği uyarısında bulundu.
Macron'un erken seçim kararı, Fransa'da siyasi belirsizliği artırabilir ve ülkeyi AB'den çıkma eşiğine getirebilir. Barnier'in uyarıları, Fransız siyasetindeki dengelerin değişebileceği ve aşırı sağın güçlenebileceği yönünde ciddi endişeleri ortaya koyuyor. Macron'un aldığı bu kararın Fransa ve AB açısından uzun vadeli sonuçları ise zamanla netleşecek.
