Medikal Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Mertsoylu, meme kanserinin kadınlar arasında en yaygın kanser türü olduğunu vurguladı. Kanserle ilişkili ölümlerde ikinci sırada yer aldığını belirten Mertsoylu, erken tanı ile meme kanserinin tam iyileşme oranlarının oldukça yüksek olduğunu ifade etti.
Mertsoylu, Amerika Birleşik Devletleri ve birçok Avrupa ülkesinde meme kanseri vakalarının yüzde 65’ten fazlasının Evre 1 veya Evre 2’de tespit edildiğini, yalnızca yüzde 5’inin Evre 4 (metastatik) aşamada olduğuna dikkat çekti. Türkiye’de ise vakaların yüzde 20’sinin hâlâ metastatik evrede bulunduğunu dile getirerek, bu gecikmenin önlenmesi için düzenli tarama testlerinin önemini vurguladı.
Sağlık Bakanlığı’nın Türkiye genelinde uyguladığı meme kanseri tarama programına göre, tüm kadınların 40 yaşından itibaren iki yılda bir mamografi çektirmesi öneriliyor. Özellikle aile geçmişinde meme kanseri bulunan ya da genetik risk taşıyan kadınlar için taramalara daha erken başlanması gerektiğinin altını çizen Mertsoylu, bu grubun mamografi ile birlikte ek görüntüleme yöntemleriyle takip edilmesinin önemine değindi.
Ayrıca, metastatik meme kanseri için umut verici gelişmelere de dikkat çeken Mertsoylu, 1998 yılında kullanımına giren Trastuzumab gibi tedavilerin, özellikle HER2-pozitif meme kanserinde yaşam süresi ve kalitesinde önemli bir artış sağladığını ifade etti. Metastatik hastalığı olan kadınların uzun yıllar aktif bir yaşam sürdürebildiğini belirtti.
Prof. Dr. Mertsoylu, meme kanserinin erken teşhisi için kendi kendine muayene yapmanın ve Sağlık Bakanlığı’nın düzenli tarama programlarına katılmanın önemini vurgulayarak, kadınları bu konuda bilgilendirdi. Erken tanının hayat kurtarıcı olduğunu söyleyen Mertsoylu, farkındalık oluşturulmasının önemine dikkat çekti.